Diyarbakır'da Tehlike Çanları Çalıyor: Pamukçay Barajı Kuruma Noktasına Geldi
Diyarbakır, son yıllarda artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar nedeniyle ciddi bir su kriziyle karşı karşıya. Kentin en önemli içme suyu ve tarımsal sulama kaynaklarından biri olan Pamukçay Barajı'nda su seviyesi alarm verici düzeylere düştü.
Kuraklık ve Yağış Azlığı Su Kaynaklarını Vurdu
Güneydoğu Anadolu Bölgesi genelinde etkili olan kuraklık, 2025 yazında Diyarbakır’da mevsim normallerinin çok altında kalan yağış miktarıyla kendini gösterdi. Meteoroloji verileri, bölgeye düşen yağışların uzun yıllar ortalamasına göre ciddi bir azalma yaşandığını ortaya koyuyor.
Yağış azlığına ek olarak yaz aylarında görülen aşırı sıcaklıklar, baraj ve göletlerdeki buharlaşma oranlarını önemli ölçüde artırdı. Bu durum, zaten sınırlı olan su kaynaklarının daha da hızlı tükenmesine yol açtı. Barajlardaki su seviyelerinin düşmesi yalnızca içme suyu açısından değil, tarım faaliyetleri için de büyük bir tehdit oluşturuyor.
Pamukçay Barajı, Diyarbakır’ın en önemli içme suyu kaynaklarından biri olmasının yanı sıra bölgedeki tarımsal üretimin de can damarı niteliğinde. Ancak son dönemde yaşanan iklimsel değişiklikler nedeniyle barajın seviyesi kritik eşiğin altına indi.
Pamukçay Barajı’nda Kritik Seviye Aşıldı
Barajdaki su miktarının hızla azalması, Diyarbakır’ın hem kent merkezinde hem de kırsal alanlarında su kesintilerini gündeme getirdi. Uzmanlara göre, Pamukçay Barajı’nda su seviyesi tarihin en düşük düzeylerinden birine yaklaşmış durumda. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, önümüzdeki aylarda hem içme suyu hem de tarımsal sulama açısından ciddi sıkıntılar yaşanabilir.
Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) yetkilileri, mevcut tablo karşısında vatandaşlara acil su tasarrufu çağrısı yaptı. Kentte yaşayanların suyu dikkatli kullanması gerektiği, aksi takdirde zorunlu kesintilerin kaçınılmaz olacağı ifade edildi. Ayrıca, alternatif su kaynaklarının devreye alınması için teknik ekiplerin yoğun mesai yaptığı açıklandı.
Tarımsal Üretim Büyük Tehdit Altında
Pamukçay Barajı yalnızca kentin içme suyu ihtiyacını karşılamıyor; aynı zamanda bölge çiftçisinin tarlalarını suladığı temel kaynaklardan biri. Ancak baraj seviyesinin düşmesi, binlerce dönüm arazinin kuraklıkla karşı karşıya kalmasına yol açtı.
Çiftçiler, özellikle pamuk ve mısır üretiminde ciddi kayıplar yaşandığını bildiriyor. Sulama yapılamadığı için bazı ekili alanlarda ürünlerin tamamen kuruduğu, bazı bölgelerde ise verimin geçtiğimiz yıllara göre yarı yarıya düştüğü belirtiliyor. Tarım uzmanları, bu durumun hem üretici gelirlerini azaltacağını hem de bölgesel gıda tedarik zincirini olumsuz etkileyeceğini dile getiriyor.
Uzmanlardan Sürdürülebilir Su Yönetimi Uyarısı
İklim değişikliğinin etkilerinin her yıl daha belirgin hissedildiği Diyarbakır’da, su krizine kalıcı çözümler getirilmesi gerektiği uzmanlar tarafından sık sık dile getiriliyor. Kısa vadeli tedbirlerin yeterli olmayacağını vurgulayan uzmanlar, yeraltı su kaynaklarının korunması, modern sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması ve suyun verimli kullanılmasına yönelik politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Pamukçay Barajı’ndaki su seviyesinin kritik eşiğin altına düşmesi, yalnızca bu yılın sorunu olarak görülmüyor. Uzmanlara göre, gerekli planlamalar yapılmazsa benzer krizler önümüzdeki yıllarda daha sık yaşanacak. Diyarbakır gibi sıcaklıkların yüksek, yağış miktarının düşük olduğu bölgelerde suyun her damlası büyük önem taşıyor.
Toplumsal Farkındalık Hayati Rol Oynuyor
Yetkililer, su krizinin yalnızca kamu kurumlarının çabalarıyla aşılmasının mümkün olmadığını, vatandaşların da bu konuda bilinçli davranması gerektiğini vurguluyor. Tarımsal üretimde tasarruflu sulama yöntemlerine geçilmesi, içme suyu kullanımında israfın önlenmesi ve bölgesel ölçekte su yönetimi planlarının uygulanması, Diyarbakır’ın geleceği için kritik öneme sahip.
Kentte yaşanan su krizi, Türkiye’nin birçok bölgesinde artan kuraklık sorunlarının da bir yansıması olarak değerlendiriliyor. İklim değişikliğine bağlı olarak yağış rejimlerinin değişmesi ve su kaynaklarının azalması, uzun vadede daha kapsamlı önlemlerin alınmasını zorunlu hale getiriyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme