Deprem Suçları Covid Tahliyelerinin Dışında Kalacak

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde yer alan 11'inci Yargı Paketiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Paket, özellikle Türk Ceza Kanunu başta olmak üzere bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngörüyor. Güler, kamuoyunda geniş yankı uyandıran Covid-19 düzenlemelerine ilişkin detayları paylaşırken, depremde yıkılan binaların sorumlularıyla ilgili özel bir çalışmanın yürütüldüğünü ifade etti.

Deprem Suçları İçin Özel Düzenleme

Güler, düzenleme kapsamında Covid-19 ile ilgili tahliyelerde deprem suçlarının ayrı tutulacağını belirtti. Bu kapsamda, yıkılan binaların sorumlularının Covid-19 ile ilgili genel tahliye süreçlerinden muaf tutulacağını aktardı. Yapılan çalışma ile depremden kaynaklı ihmallerin, Covid düzenlemesinin dışında özel bir kategori olarak ele alınacağı vurgulandı. Bu durum, hem mağdurların adalet arayışının hızlanmasını sağlayacak hem de sorumluların cezai yaptırımlardan kaçmasını engelleyecek bir önlem olarak değerlendiriliyor.

Eylem Tanımı Üzerinde Çalışmalar Sürüyor

Yapılan açıklamaya göre, depremde binaların yıkılmasına neden olan sorumlular için Covid-19 düzenlemesinde bir eylem tanımı hazırlanıyor. Bu tanım, yasal düzenlemenin istisna kısmına eklenecek ve sorumluların hangi koşullarda tahliye edilemeyeceği net biçimde belirtilecek. Güler, çalışmaların teknik detaylarının henüz tamamlanmadığını ancak istisna hükmünün pakete dahil edileceğini ifade etti.

11’inci Yargı Paketi Genel Görünümü

TBMM’de görüşülmesi planlanan 11’inci Yargı Paketi, sadece Covid-19 düzenlemelerini değil, aynı zamanda ceza hukukunda çeşitli reformları da içeriyor. Paket ile suç ve ceza tanımlarında güncellemeler yapılırken, toplumun farklı kesimlerinden gelen talepler doğrultusunda özel istisnalar da ekleniyor. Deprem suçlarının bu istisnalardan biri olması, yasal sürecin daha adil ve şeffaf yürütülmesi açısından önem taşıyor.

Hukuki Süreç ve Toplumsal Etki

Uzmanlar, deprem suçlarının Covid-19 tahliyeleri dışında bırakılmasının, yıkılan binalar ve mağdurlar açısından kritik bir adım olduğunu belirtiyor. Bu düzenlemenin, sorumluların cezai sorumluluktan kaçmasını önleyeceği ve toplumsal adaletin sağlanmasına katkı sağlayacağı ifade ediliyor. Ayrıca, bu istisna sayesinde hukuki belirsizlikler de azaltılmış olacak ve mağdurların hak arayışı daha hızlı ve etkili bir şekilde ilerleyebilecek.