Çocuklarda Astım Vakaları Neden Artıyor?
Son yıllarda dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de çocuklarda astım vakalarının belirgin şekilde artması, bilim dünyasında yeni tartışmaların kapısını araladı. Uzmanlara göre bu artış yalnızca genetik veya çevresel etkenlerle açıklanamaz hale geldi.
Katkı Maddeleri ve Bağışıklık Sistemi Arasındaki Bağlantı
Araştırma kapsamında özellikle benzoik asit, dehidroasetik asit ve asesülfam gibi katkı maddeleri mercek altına alındı. Bu maddeler genellikle gazlı içeceklerde, şekerlemelerde, bisküvi, cips ve tatlılarda koruyucu veya tatlandırıcı olarak kullanılıyor. Ancak yapılan incelemelerde, bu bileşenlere maruz kalan çocuklarda astım gelişme riskinin anlamlı şekilde yükseldiği saptandı.
Tatlandırıcılar, renklendiriciler ve koruyucular, raf ömrünü uzatmak ve lezzeti artırmak için sıkça kullanılsa da, bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri henüz tam olarak anlaşılamadı. Çocuklar, yetişkinlere kıyasla bu kimyasallara çok daha duyarlı olduklarından, olası zararlar daha belirgin hale geliyor.
Bilim insanları, bu katkı maddelerinin özellikle bağışıklık hücrelerinin dengesini bozduğunu ve hava yollarında iltihaplanmayı artırdığını belirtiyor. Bu süreç, astımın temelinde yatan kronik solunum yolu iltihabının kolayca tetiklenmesine neden olabiliyor.
Bağırsak Sağlığı ve Astım Arasındaki Zincirleme Etki
Araştırmanın en çarpıcı bulgularından biri, katkı maddelerinin yalnızca akciğerlere değil, aynı zamanda bağırsak mikrobiyotası üzerinde de etkili olduğunu ortaya koyması oldu. Bilim insanları, bu maddelerin bağırsak geçirgenliğini artırdığını ve mikrobiyota dengesini bozarak bağışıklık sisteminde zincirleme reaksiyonlara yol açtığını belirtti.
Bu durum “bağırsak-akciğer ekseni” olarak adlandırılan biyolojik iletişim hattını etkileyerek, bağırsaklardaki değişimin akciğerlerde iltihabı tetiklemesine neden olabiliyor. Uzmanlara göre, özellikle çocukluk döneminde bağırsak florasının bozulması, ilerleyen yaşlarda alerjik hastalıklara ve solunum yolu rahatsızlıklarına zemin hazırlıyor.
Ayrıca, deneylerde katkı maddesi verilen farelerin akciğerlerinde iltihap hücrelerinin artışı ve bağışıklık tepkisinde bozulma gözlendi. Bu sonuç, katkı maddelerinin doğrudan bağışıklık sistemine zarar verebileceğini gösteriyor.
Ultra İşlenmiş Gıdaların Tehlikesi Büyüyor
Modern yaşamın hızlanmasıyla birlikte çocuklar, özellikle okul çağında hazır ve paketli gıdalara yöneliyor. Bu ürünlerdeki katkı maddeleri, kısa vadede lezzetli ve pratik bir seçenek sunsa da uzun vadede sağlık açısından ciddi riskler oluşturabiliyor.
Uzmanlar, çocuklarda görülen astım artışının yalnızca hava kirliliği veya genetik faktörlerle değil, beslenme alışkanlıklarının değişimiyle de yakından ilişkili olduğunu vurguluyor. Günümüzde çocukların büyük bir bölümü, doğal ev yapımı gıdalar yerine yüksek oranda şeker, tuz ve katkı maddesi içeren ürünleri tüketiyor.
Bu alışkanlıkların, bağışıklık sistemini zayıflatarak alerjik hassasiyetleri artırdığı ve solunum yollarını etkileyen kronik rahatsızlıkların görülme sıklığını yükselttiği düşünülüyor.
Uzmanlardan Ailelere Uyarı: Doğal Beslenmeye Dönün
Bilim insanları, astım ve alerjik hastalıkların önlenmesinde erken yaşta sağlıklı beslenme bilincinin kazandırılmasının hayati önem taşıdığını ifade ediyor. Çocukların bağışıklık sisteminin dengeli çalışabilmesi için katkısız, taze ve doğal gıdaların tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar, özellikle gazlı içecekler, hazır tatlılar, şekerlemeler ve cips tüketiminin sınırlandırılmasını öneriyor.
Araştırmayı yürüten ekip, katkı maddelerinin tamamen yasaklanmasının mümkün olmadığını ancak bilinçli tüketim alışkanlıklarının oluşturulmasıyla riskin büyük ölçüde azaltılabileceğini belirtiyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme