Çin'in Altın Piyasasında Büyük Kriz: Yatırım Patlaması Dolandırıcılık Skandalını Gün Yüzüne Çıkardı

Altına Yönelen Çinlilerin Artan İlgisi ve Ekonomik Arka Plan

Çin’de son bir yıldır hızla artan ekonomik belirsizlikler, vatandaşların tasarruf eğilimlerinde önemli değişimlere yol açıyor. Gayrimenkul sektöründeki sert gerileme, hisse senedi piyasalarında yaşanan düşük performans ve bankalardaki düşük faiz politikaları, Çinlileri daha güvenli gördükleri altına yönlendiriyor. Londra merkezli Dünya Altın Konseyi'nin verilerine göre, Çinli yatırımcılar yılın ilk döneminde toplam 124 ton altın satın alarak önceki yıla oranla yüzde 12’lik dikkat çekici bir artışa imza attı. Ekonomistlere göre bu hızlı yöneliş, altının ülkede “sığınma limanı” haline geldiğinin açık bir göstergesi.

New York Times tarafından yayımlanan analizde, altın talebindeki bu yükselişin yalnızca ekonomik kaygılardan değil, aynı zamanda halkın birikimlerini güvenli bir sistem içinde değerlendirme isteğinden kaynaklandığı belirtiliyor. Ancak bu büyük ilgi, yatırımcıların karşısına ciddi risklerin de çıkmasına neden oluyor.

Yongkun Gold Skandalı ile Ortaya Çıkan Karanlık Gerçekler

Altına duyulan yoğun talep, piyasada denetimsiz faaliyet gösteren bazı firmaların çoğalmasına zemin hazırladı. Hangzhou merkezli yatırım şirketi Yongkun Gold, bu durumun en çarpıcı örneği haline geldi. Şirket, aylar boyunca müşterilerine kolay altın alım satımı imkânı sunduğunu iddia ederek binlerce kişiden büyük meblağlarda para topladı. Yatırım yapanlara yıllık yüzde 9 getiri sözü veren firma, özellikle yüksek miktarda altın alanlara cazip teklifler sunarak büyük bir müşteri kitlesi oluşturdu.

Ancak geçen ay Yongkun Gold’un tüm mağaza ve çevrimiçi platformlarını kapatmasıyla skandal patlak verdi. Şirket bir gecede ortadan kayboldu ve firma çalışanları bile merkezle iletişim kuramadı. Yaşanan gelişme, birçok Çinli yatırımcının birikimlerinin akıbeti konusunda büyük endişeye kapılmasına neden oldu.

Kaybolan Altınların Peşinde: Banka ile Şirket Arasındaki Çelişkili İddialar

Dolandırıcılık skandalının en kritik noktası, müşterilere verilen satın alma belgelerinde yazan iddia oldu. Belgelerde altınların Pekin yönetimine bağlı Çin Bankası’nda saklandığı ifade ediliyordu. Bu durum, yatırımcıların firmaya olan güvenini artırmıştı. Ancak olayın ardından banka, şirketle hiçbir bağlantıları olmadığını ve altınların kendilerinde saklanmadığını belirten bir açıklama yaptı.

Bu çelişki, mağdur yatırımcıların tepkisini daha da artırdı. Birçok kişi, belgelerde yer alan ifadeler nedeniyle kendilerini güvende hissettiklerini, bu nedenle yüksek miktarlarda altın alımı yaptıklarını söylüyor. Yatırımcıları temsil eden gruplar, hem bankadan hem de yerel yönetimden sürecin aydınlatılmasını talep ediyor.

Yatırımcıların Dramı: Hayat Birikimleri Bir Gecede Buharlaştı

Yongkun Gold’un ani kapanışı, binlerce kişinin hayatını altüst etti. Şirketin kurucusu Wang Guohai’nin ortadan kaybolması, olayın boyutunu daha da büyüttü. Pek çok kişi hem maddi hem de psikolojik olarak ciddi sıkıntılar yaşamaya başladı.

İnşaat işçisi bir babanın kızı olan üniversite öğrencisi Fu Yindi, babasının 200 bin dolar değerinde altın alımı yaptığını, şimdi ise firmaya ulaşamadıklarını dile getiriyor. Aile, tüm birikimlerinin kaybolduğunu düşünerek çaresizce çözüm arıyor.

Benzer bir durumda olan 28 yaşındaki müşteri hizmetleri çalışanı Julie Li, şirket üzerinden 55 bin dolarlık yatırım yaptığını, ancak Yongkun Gold’un kapanmasıyla hem borçlarını ödeyemediğini hem de büyük bir belirsizliğin içinde kaldığını anlatıyor. Çok sayıda mağdurla birlikte Li de hukuki süreç başlatmak için girişimlerde bulunuyor.

Altın Piyasasında Güven Krizi Derinleşiyor

Çin’de altın talebi giderek artarken Yongkun Gold skandalı, piyasada yeterli denetimlerin yapılmadığını ve bazı firmaların yatırımcı güvenini kötüye kullandığını ortaya koydu. Uzmanlar, altına olan yoğun ilginin devam edeceğini ancak benzer risklerin önlenebilmesi için finansal düzenlemelerin sıkılaştırılması gerektiğini vurguluyor. Ekonomik koşulların vatandaşları altın gibi alternatif birikim yollarına yöneltmesi, güvenli yatırımın önemini bir kez daha gündeme taşıyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım