Chikungunya Virüsü Çin'de 7 Bini Aştı: Türkiye'de Tehlike Var mı?
Uzak Doğu'da hızla yayılan Chikungunya virüsü, kısa sürede 7 bini aşkın vakaya ulaştı ve dünya genelinde sağlık otoritelerinin dikkatini çekti. Özellikle Çin'de artan vaka sayıları sonrasında gözler bu virüsün olası yayılım alanlarına çevrildi.
Uzmanlardan Rahatlatan Açıklama: Panik Yapmaya Gerek Yok
Medicana International Ankara Hastanesi’nde görev yapan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Gülay Kılıç, Chikungunya virüsüyle ilgili yaptığı açıklamada, toplumda endişe yaratacak bir durumun olmadığını vurguladı. Dr. Kılıç, “Bu virüs insandan insana doğrudan bulaşmaz, sadece belirli sivrisinek türleri aracılığıyla yayılır” sözleriyle paniğin gereksiz olduğunu ifade etti.
Virüsün yayılmasında en büyük faktör, Aedes cinsi sivrisinekler. Bu tür, daha önce dang humması ve Zika gibi salgınlara da neden olmuştu. Türkiye’de bu sivrisinek türüne rastlanmış olsa da, hastalığın yayılımı için gerekli şartların henüz oluşmadığı belirtiliyor.
Virüsün Kökeni, Yayılma Alanları ve Etkileri
Afrika kıtasında 1940’lı yıllarda tespit edilen Chikungunya virüsü, ismini Tanzanya’daki yerel dillerden alıyor ve "iki büklüm yapan" anlamına geliyor. Bu ad, hastalığın neden olduğu yoğun eklem ağrılarının insanları neredeyse yürüyemez hale getirmesinden geliyor. İlk yıllarda sadece Kenya, Tanzanya ve çevresinde görülen virüs, 2000’li yıllardan sonra Güneydoğu Asya, Karayipler, Güney Amerika ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde de tespit edildi.
Çin’deki son salgın, Dünya Sağlık Örgütü’nün radarına girerken, virüsün küresel bir salgın potansiyeli taşıyıp taşımadığı konusunda detaylı incelemeler başlatıldı. Hava sıcaklıklarının artması ve sivrisineklerin yaşam alanlarının genişlemesiyle birlikte Chikungunya virüsünün daha fazla yayılabileceği tahmin ediliyor.
Nasıl Bulaşıyor ve Ne Gibi Belirtiler Gösteriyor?
Chikungunya, sadece enfekte bir sivrisineğin başka bir insanı ısırmasıyla bulaşıyor. Virüsü taşıyan sivrisinek, önce hasta bir kişiden kan emiyor ve daha sonra başka bir kişiyi ısırarak virüsü aktarıyor. Bu nedenle doğrudan insandan insana bulaş söz konusu değil.
Hastalığın belirtileri genellikle yüksek ateş, şiddetli eklem ve kas ağrıları, baş ağrısı, yorgunluk, mide bulantısı ve bazen cilt döküntüsü şeklinde kendini gösteriyor. Dr. Kılıç, bu belirtilerin dang humması ve Zika virüsüyle karıştırılabileceğine dikkat çekiyor. Ancak Chikungunya'nın çok daha ani ve yoğun semptomlarla ilerlediğini belirtiyor.
Tedavi Yöntemleri ve Risk Altındaki Gruplar
Chikungunya virüsüne karşı geliştirilen spesifik bir antiviral ilaç bulunmuyor. Tedavi sürecinde hastaların bol sıvı tüketmesi, dinlenmesi ve ateş düşürücüler kullanması öneriliyor. Genel olarak bir hafta içinde semptomlar gerilese de, bazı hastalarda eklem ağrılarının haftalarca sürebileceği gözlemleniyor.
Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler, yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı bulunanlar için hastalık daha ağır geçebiliyor. Bu gruplarda zaman zaman hastaneye yatış gerektiren durumlar yaşanabiliyor.
Türkiye’de Tehlike Var mı? Resmi Vaka Olmasa da Dikkat Şart
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından doğrulanmış bir Chikungunya vakası henüz bulunmuyor. Ancak uzmanlar, Aedes sivrisineklerinin bazı bölgelerde tespit edildiğini, bu nedenle yaz aylarında daha dikkatli olunması gerektiğini ifade ediyor. Özellikle İstanbul ve Doğu Karadeniz gibi nemli bölgelerde bu sivrisinek türlerinin görülmüş olması, halk sağlığı açısından takip edilmesi gereken bir durum olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar, riskli bölgelere seyahat eden vatandaşların dönüşte yüksek ateş, kas ağrısı ve yorgunluk gibi semptomlar yaşaması halinde mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurması gerektiği konusunda uyarıyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme