• Haberler
  • Sağlık
  • Biber Değil Zehir! Türkiye'den İhraç Edilen Ürünlerde Büyük Skandal

Biber Değil Zehir! Türkiye'den İhraç Edilen Ürünlerde Büyük Skandal

Avrupa Birliği Gıda ve Yem Hızlı Alarm Sistemi (RASFF), 1–7 Eylül 2025 tarihleri arasında Türkiye çıkışlı gıda ürünlerinde ciddi sağlık riskleri tespit etti. Özellikle Bulgaristan'a gönderilmek istenen taze biberlerde izin verilen sınırın tam 150 kat üzerinde tarım ilacı kalıntısı bulunması, hem ihracatta hem de tüketici güveninde büyük endişe yarattı.

Biber ve Armutlarda Pestisit Krizi

Avrupa Birliği sınır kontrollerinde yapılan analizler, özellikle sebze ve meyvelerdeki pestisit kalıntılarının kritik seviyelerde olduğunu gösterdi. Biberlerde ölçülen formetanat kalıntısı 1,502 ± 0,751 mg/kg seviyesine ulaştı. Oysa AB’nin belirlediği maksimum kalıntı limiti (MRL) yalnızca 0,01 mg/kg. Bu da yasal sınırın yaklaşık 150 katı demek. Bu ölçüm, ürünlerin doğrudan insan sağlığını tehdit eden bir risk taşıdığını ortaya koyuyor.

Armutlarda ise asetamiprid kalıntısı 0,12 mg/kg seviyesinde belirlendi. Küçük çocuklar için akut referans dozun yüzde 200’den fazla aşılması, özellikle hassas gruplar açısından ciddi bir tehlike anlamına geliyor. AB, bu numuneleri “güvenli olmayan gıda” olarak sınıflandırarak girişine izin vermedi.

Formetanatın İnsan Sağlığına Etkileri

Formetanat, karbamat grubuna ait bir pestisit olup Avrupa Birliği’nde yasaklı maddeler arasında yer alıyor. Yüksek akut toksisiteye sahip olan bu madde, sinir sistemi üzerinde asetilkolinesteraz enzimini baskılayarak etki gösteriyor. Bu da vücutta ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Kısa süreli maruziyetlerde baş ağrısı, mide bulantısı, kusma ve solunum güçlüğü görülürken, yüksek seviyelerdeki temas durumunda hayati risk oluşabiliyor. Özellikle çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklığı zayıf bireyler için risk çok daha büyük.

Çocuk Sağlığını Tehdit Eden Kalıntılar

Armutlarda tespit edilen asetamiprid ve fosmet, AB mevzuatında üremeye toksik ikinci kategori maddeler arasında bulunuyor. Bu kimyasalların çocuklarda bağışıklık sistemi ve gelişim sürecine zarar verebileceği bildiriliyor. Küçük çocuklarda tolere edilebilir sınırın yüzde 200’ün üzerinde aşılması, söz konusu ürünlerin tüketilmesinin ciddi sağlık riskleri barındırdığını net biçimde ortaya koyuyor.

Kuru İncirde Kanserojen Mikotoksin Şoku

Eylül ayının ilk haftasında ihraç edilmek istenen kuru incirlerde de önemli riskler belirlendi. Bulgaristan ve Fransa’dan gelen raporlarda okratoksin A, ayrıca Bulgaristan’dan gelen bildiride aflatoksin kalıntısı tespit edildi. Almanya ise incirlerdeki okratoksin seviyelerini raporladı.

Aflatoksin B1 ve okratoksin A, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kanserojen olarak sınıflandırılan mikotoksinler arasında. Uzun süreli tüketimde karaciğer başta olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek bu maddelerin gıdalarda bulunması, tüketici sağlığı açısından büyük bir tehlike oluşturuyor.

Gıda Takviyelerinde Yasaklı İlaç Etken Maddeleri

Fransa’dan gelen bildirime göre Türkiye çıkışlı bazı gıda takviyelerinde sibutramin ve sildenafil bulundu. Bu iki madde, Avrupa Birliği’nde gıdalarda kullanımı yasak olan farmakolojik bileşenler arasında.

Sibutramin, bir dönem zayıflama ilacı olarak kullanılsa da kalp-damar hastalıkları üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle yasaklandı. Sildenafil ise reçeteli ilaçlarda yer alan bir etken madde olup gıda takviyelerinde bulunması kesinlikle yasak. Bu tespit, gıda güvenliği denetimlerinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Şekerleme ve Baharatlarda da Uygunsuzluklar

Almanya, Türkiye çıkışlı fıstık dolgulu bir çikolatada yüksek enterobakteri, küf, Escherichia coli ve beyan edilmemiş tartrazin (E 102) katkı maddesini rapor etti. Bu bulgular, yalnızca sebze ve meyvelerde değil, işlenmiş gıda ürünlerinde de denetimlerin yetersiz olduğunu gösteriyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

ERTV Malatya - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme

WhatsApp İhbar Hattı
05443281444
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!