Battalgazi'de Geceleri Tarla Başında Nöbet Başladı
Malatya'nın Battalgazi ilçesine bağlı Uluköy, Gülümuşağı ve Yaygın mahallelerinde yaşayan çiftçiler, son yıllarda giderek büyüyen bir sorunla karşı karşıya kaldı. Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında doğaya salınan yaban domuzları, artık sadece ormanlarla sınırlı kalmayıp tarım alanlarını da hedef almaya başladı.
Nohuttan Mısıra, Tüm Mahsuller Tehlikede
Bölgede özellikle nohut, mısır ve çeşitli sebze üretimi yapan çiftçiler, yaban domuzlarının gece baskınları nedeniyle ekim yapmaktan vazgeçme noktasına geldi. Her yıl hasat zamanı yaklaşırken yaşanan bu saldırılar, üretimin sürdürülebilirliğini tehdit eder hale geldi. Domuzlar, sadece ürünleri yemekle kalmıyor, aynı zamanda toprağı da tahrip ederek sonraki sezon için tarımsal verimliliği düşürüyor.
Üreticilerin verdiği bilgilere göre domuzlar, geceleri sürüler halinde hareket ediyor ve sabaha kadar birçok tarlayı dolaşıyor. Bu nedenle köylüler kendi aralarında nöbet düzeni oluşturmuş durumda. Ancak bu geçici çözüm, hem fiziksel hem de psikolojik olarak üreticileri yıpratıyor. Artık sadece mahsulleri değil, huzurları da tehdit altında.
Köylüler Çaresiz: Yetkililerden Ses Yok
Mahalle sakinleri, bu sorunun yıllardır devam ettiğini ve birçok kez yetkililere başvurduklarını ifade ediyor. Ancak somut bir çözüm alınamadığını, mevcut duruma müdahale edilmediğini söylüyorlar. Tarla sahipleri, başta mahalle muhtarları olmak üzere, kaymakamlık ve Tarım İl Müdürlüğü gibi kurumların sessizliğinden şikâyetçi. Özellikle köy korucularının aktif olarak devreye girmemesi, tepkilerin odağı olmuş durumda.
Köylüler, AB projeleri kapsamında doğaya salınan yaban domuzlarının şimdi tarım alanlarını istila ettiğini ve bu hayvanların kontrolsüz şekilde çoğaldığını vurguluyor. Devletin hem doğayı hem de insanı koruması gerektiğini hatırlatan üreticiler, yalnızca hayvanların değil, geçimini topraktan sağlayan insanların da haklarının gözetilmesini talep ediyor.
Üretici: “Devlet Domuzu Koruyor, Bizi De Görmeli”
Uluköy’de çiftçilik yapan Hüseyin Kanar, yaşanan durumu şu sözlerle özetliyor: “Her gece sabaha kadar tarlada nöbet tutuyoruz. Elimizde ses çıkaran aletler, fenerlerle hayvanları kovalamaya çalışıyoruz. Devlet doğayı korumak istiyor, bu güzel bir şey. Ama biz üreticiyiz, geçim kaynağımızı koruyamazsak ne doğa kalır ne de köyde üretim. Domuz değil, sanki askerle savaşıyoruz. Bu artık bir insanlık meselesi haline geldi.”
Kanar ve onun gibi yüzlerce üretici, doğaya bırakılan yaban domuzlarının popülasyonunun kontrol altına alınmasını ve devletin bu konuda acilen kapsamlı bir plan sunmasını istiyor. Aksi takdirde, sadece ürünler değil, tarımın geleceği de tehlikeye girecek.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme