Bakanlıktan 5 Kritik Adım

Türkiye, iklim değişikliğinin etkileriyle giderek artan kuraklık tehdidine karşı kapsamlı bir mücadele programı başlattı. Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde yürütülen bu seferberlik, su kaynaklarının korunması, verimli kullanılması ve sürdürülebilir bir su yönetim sisteminin oluşturulması için ülke genelinde uygulanacak bir dizi adımı içeriyor.

Su Verimliliğinde Yeni Dönem

2023 yılında yürürlüğe giren Su Verimliliği Yönetmeliği, hem kamu kurumlarında hem de özel sektörde su kullanımını daha disiplinli hale getirmeyi hedefliyor. Yönetmelik ile kayıp-kaçak oranlarının azaltılması, modern sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması ve su ayak izi hesaplamalarının yapılması zorunlu hale getirildi. Böylece, tarımda ve şehir yaşamında suyun daha verimli kullanılmasının önü açıldı.

Bu kapsamda, yerel çözümler ve teknik uygulamalar bir araya getirilerek sektörler arasında dengeli bir su dağılımı sağlanması amaçlanıyor. Hem tarımsal üretimde hem de kentsel kullanımda suyun sürdürülebilir şekilde yönetilmesi için bilimsel temellere dayalı bir sistem devreye alındı.

Kuraklık Bölgelerine Acil Eylem Planı

İç Anadolu, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri, kuraklık riski en yüksek alanlar olarak belirlendi. Bu bölgelerde, hem tarımsal üretimin hem de içme suyu temininin aksamaması için acil eylem planları hazırlandı.

Eğirdir, Sapanca ve Beyşehir gibi stratejik göllerin su seviyeleri kritik seviyeye indiğinde kontrollü kullanım ve kısıtlama uygulamaları devreye girecek. Bu adımlar, hem tarımsal sulama hem de içme suyu güvenliğinin korunmasını sağlayacak.

Kaçak Kuyularla Mücadele ve Alternatif Su Kaynakları

Bakanlık, yerel yönetimlerle koordineli şekilde gölleri ve akarsuları besleyen su yollarında denetimleri sıkılaştırdı. Kaçak kuyular kapatılırken, yağmur suyu hasadı ve arıtılmış atık suların yeniden kullanımı gibi projeler destekleniyor. Böylece su kaynaklarının israfı önlenirken, mevcut kaynakların daha uzun süre kullanılabilir olması hedefleniyor.

Ayrıca, suyun doğal döngüsünü korumak ve kaynakların aşırı kullanımını engellemek amacıyla havza bazlı yönetim modeli uygulanıyor. Bu model, bir bölgedeki tüm su kaynaklarını tek bir sistem olarak ele alarak en verimli kullanımını planlıyor.

Modern Sulama Sistemleriyle Daha Az Su ile Daha Fazla Üretim

Kuraklığın tarımsal üretime etkilerini azaltmak için modern sulama sistemlerinin kullanımı teşvik ediliyor. Damla sulama ve yağmurlama gibi yöntemler sayesinde, hem su tüketimi azalıyor hem de verim artıyor. Bakanlık, çiftçilere bu sistemlere geçişte teknik danışmanlık ve maddi destek sağlıyor.

Bu uygulama ile özellikle su kaynaklarının sınırlı olduğu bölgelerde üretim kapasitesinin korunması ve çiftçilerin gelir kaybı yaşamaması hedefleniyor.

Yerel Yönetimlere Büyük Sorumluluk

Belediyeler, Su Verimliliği Yönetmeliği kapsamında altyapı projelerini hızlandırmak, halkı su tasarrufu konusunda bilinçlendirmek ve alternatif su kaynaklarını kullanıma açmakla yükümlü. Ulusal çapta planlı bir su kesintisi programı bulunmasa da, kritik seviyelere ulaşan bölgelerde yerel tedbirler anında devreye alınacak.

Tüm bu çalışmaların temelinde bilimsel veriler ve düzenli ölçümler yer alıyor. Böylece su kısıtlamaları keyfi değil, somut veriler doğrultusunda uygulanıyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım