Ayşe Barım Tahliye Edildi: Ev Hapsi ve Yurtdışı Yasağı Uygulandı
Gezi Parkı soruşturması kapsamında Ocak ayında tutuklanan menajer Ayşe Barım hakkında tahliye kararı verildi. Çarşamba günü alınan kararda, Barım için 'ev hapsi' ve 'yurtdışı çıkış yasağı' şeklinde adli kontrol şartları uygulandı.
“Ben neden tutuklandım?”
Duruşmada sağlık sorunlarını dile getiren Barım, cezaevindeki sürecin kendisini fiziksel olarak yıprattığını belirtti. “Hayatım boyunca hiçbir suç işlemedim. Herhangi bir soruşturmada tanık olarak bile yer almadım. Her gün aynı soruları soruyorum. ‘Ben neden tutuklandım?’ Tek başıma bir hücrede beyin ve kalp sorunlarıyla uğraşıyorum. 30 kilodan fazla kaybettim,” ifadelerini kullandı.
Sanatçılara yönlendirme iddiası reddedildi
Kamuoyunda “ünlülerin menajeri” olarak tanınan Barım hakkında 30 yıl hapis cezası isteniyordu. İddianamede Barım, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçlamasıyla yargılanıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Barım’ın şirketine bağlı sanatçıları 29 Mayıs – 2 Haziran 2013 tarihleri arasında Gezi Parkı olaylarına katılmaları için yönlendirdiğini öne sürdü. Ancak ifade veren oyuncular, bu iddiayı kesin bir dille reddetti.
“Kavala’yı tanımıyorum”
Barım’ın Gezi Parkı davası tutuklusu Osman Kavala, Çiğdem Mater ve yurtdışında bulunan Memet Ali Alabora ile yoğun iletişimde olduğu iddia edildi. Barım ise duruşmada Kavala’yı tanımadığını ifade etti.
Tanık ifadesinde çelişki
1 Ekim’deki duruşmada tanık olarak dinlenen Sedat Gül, Barım’ı Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayet ettiğini söyledi. Ancak sorgu sırasında şikayetinin içeriğini hatırlamadığını belirtti. “İhbarın tam içeriğini hatırlamıyorum. Ben sosyal medyada, haberlerde çok gördüğüm için bir vatandaş olarak görevimi yaptım sadece,” dedi. Gül, sosyal medya dışında Barım’ı tanımadığını da ifade etti.
Gezi Parkı süreci ve AİHM kararı
Gezi Parkı olayları, 2013 yılında İstanbul’da Taksim Gezi Parkı’na yapılması planlanan AVM projesine karşı başlayan çevre protestosuyla başlamış, ülke genelinde büyüyen bir toplumsal harekete dönüşmüştü. Bu süreçte Osman Kavala başta olmak üzere birçok isim tutuklanmıştı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 10 Aralık 2019’da Kavala’nın tutukluluğunun hak ihlali olduğuna hükmetmiş ve derhal serbest bırakılması gerektiğini belirtmişti. Türkiye bu karara uymadı.
Bakmadan Geçme