Avrupa'da Sessiz Tehlike Büyüyor: Gıda Zehirlenmeleri Rekor Seviyeye Ulaştı!
Avrupa genelinde artan gıda zehirlenmeleri, yeni yayımlanan kapsamlı bir raporla bir kez daha gündeme taşındı.
Gıda Kaynaklı Salgınlarda Endişe Verici Artış
Avrupa’da geçen yıl 6 bini aşan gıda kaynaklı salgın tespit edildi. Bu oran, bir önceki yıla göre dikkate değer bir artış anlamına geliyor. Uzmanlar, vaka sayısındaki yükselişin başlıca sebebi olarak günlük yaşamda hazır gıdalara duyulan ilginin artmasını gösteriyor. Evde yemek hazırlama alışkanlığının azalması, özellikle işlenmiş ve paketli ürünlere yönelişin güçlenmesine yol açıyor. Bu durum, bakteriyel kontaminasyon riskini yükseltiyor ve salgınların kontrol altına alınmasını zorlaştırıyor.
ECDC’nin detaylı incelemeleri, kayıt altına alınan binlerce salgının önemli bir kısmının yüksek riskli patojenlerden kaynaklandığını ortaya koydu. Özellikle Listeria bakterisi, bu artışta başrolü oynayan mikroorganizmaların başında geliyor.
Listeria Enfeksiyonunda Alarm Seviyesi Yükseldi
Rapora göre 2024 yılı boyunca doğrulanmış Listeria enfeksiyonu sayısı 3.000’in üzerinde gerçekleşti. Bu enfeksiyonların yaklaşık yüzde 70’inde hastaların hastaneye yatırılması gerekti. Her 12 vakadan birinin ölümle sonuçlanması ise tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. Listeria bakterisi özellikle serin ve nemli ortamlarda kolayca yaşamını sürdürebiliyor. Bu nedenle gıda üretim tesislerinde yoğun temizlik yapılsa bile tam anlamıyla yok edilmesi güç bir bakteri olarak biliniyor.
Uzmanlar, bakteri bulaşının genellikle besin yoluyla gerçekleştiğini belirtiyor. Bağışıklık sistemi zayıf kişiler, hamile kadınlar ve yaşlılar için Listeria enfeksiyonu daha ciddi seyredebilir.
Hazır Gıdalarda Gizli Tehlike
ECDC verilerinde yer alan bir diğer dikkat çekici nokta, hazır tüketim gıdalarının belirli bir bölümünde sağlık standartlarının üzerinde Listeria kontaminasyonu bulunması. Araştırmalara göre bazı paketli veya işlenmiş ürünlerde bakterinin düzeyi AB sınırlarını aşabiliyor. Bu durum, özellikle yoğun şekilde tüketilen raf ömrü uzun gıdalarda riskin tahmin edilenden yüksek olduğunu gösteriyor.
Hazır gıdalarda Listeria varlığı yalnızca gıda güvenliğini değil, aynı zamanda halk sağlığını doğrudan tehdit eden bir unsur olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle uzmanlar, üretim zincirinde daha sıkı denetimlerin yapılması gerektiğini vurguluyor.
Fermente Sosis ve Yumurta Ürünleri Öne Çıkıyor
Raporda en fazla kontaminasyona uğrayan ürün grubunun fermente sosisler olduğu belirtildi. Bu ürünlerin üretim süreçleri ve saklama koşulları, bakterilerin çoğalmasına uygun ortamlar oluşturabiliyor. Salmonella kaynaklı çok ülkeli salgınların büyük bölümünün ise yumurtalarla bağlantılı olduğu ifade edildi. Yumurta ve yumurta bazlı ürünlerde görülen Salmonella bulaşları, son yıllarda önemli bir halk sağlığı sorunu haline geldi.
Ayrıca Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık’ın yanı sıra AB üyesi olmayan sekiz farklı ülkede yapılan incelemeler; Listeria, Salmonella, Campylobacter ve STEC gibi bakterilerin neden olduğu birçok enfeksiyonun kayıt altına alındığını ortaya koydu. Bu tablo, sorunun yalnızca belirli bölgelerle sınırlı olmadığını gösteriyor.
Dışarıda Tüketilen Yemeklerde Artan Risk
Raporda dikkat çeken bir başka detay ise dışarıda tüketilen yemeklerin zehirlenme riskini artırdığı yönündeki bulgular oldu. Restoranlar ve toplu yemek tüketilen alanlar, kontaminasyon zincirinin daha hızlı yayılmasına neden olabiliyor. Salgın sayısındaki yüzde 14,5'lik artış, gıda güvenliği standartlarının her geçen gün daha önemli hale geldiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sebze Kaynaklı Zehirlenmelerde Ölüm Oranları Daha Yüksek
Araştırmalar, ölümcül gıda zehirlenmesi vakalarının en fazla sebze ve hayvansal olmayan ürünlerle bağlantılı olduğunu gösteriyor. Özellikle çiğ tüketilen sebzelerde yıkama ve işleme süreçlerinin yetersizliği ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Uzmanlar, bu ürün gruplarında hijyenin her aşamada titizlikle sağlanmasının yaşamsal önem taşıdığını belirtiyor.
Avrupa’da gıda güvenliği alanında alarm veren son veriler, tüketicilerin bilinçli seçimler yapması ve denetim mekanizmalarının daha sıkı işlemesi gerektiğini gösteriyor. Artan hazır gıda tüketimi ve değişen beslenme alışkanlıkları dikkate alındığında, bu konuda yeni önlemlerin gündemde olacağı tahmin ediliyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım