• Haberler
  • Güncel
  • Atatürk'ün Son Yolculuğu: Emanet Sonsuzluğa Uğurlanırken Türkiye Tek Yürek Oldu

Atatürk'ün Son Yolculuğu: Emanet Sonsuzluğa Uğurlanırken Türkiye Tek Yürek Oldu

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, bağımsızlık mücadelesinin önderi Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün ardından milyonların katıldığı görkemli törenlerle ebediyete uğurlandı.

Dolmabahçe’de Hüzün Dolu Sabah

9 Kasım’ı 10 Kasım’a bağlayan gece, Dolmabahçe Sarayı’nda büyük bir sessizlik hâkimdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün sağlık durumu günlerdir kötüleşiyordu. 10 Kasım 1938 sabahı saat 09.05’te, doktorların tüm çabalarına rağmen Atatürk sonsuzluğa göçtü. Haberin duyulmasıyla birlikte hem sarayda hem de tüm ülkede derin bir sessizlik ve yas başladı.
Dolmabahçe Sarayı kısa sürede halkın akınına uğradı. Atatürk’ün naaşı, 16 Kasım 1938’de katafalka konularak halkın ziyaretine açıldı. On binlerce kişi, Türkiye’nin kurtarıcısına son kez veda etmek için saatlerce kuyrukta bekledi. Sarayın önünden geçen herkesin gözlerinde aynı acı vardı: bir ulusun babasını kaybetmenin hüznü.

İstanbul’da Tarihe Geçen Tören

19 Kasım 1938 günü, Dolmabahçe Sarayı’nda başlayan cenaze töreni sabah saatlerinde düzenlendi. Törene devlet erkânı, askerî birlikler, yabancı misyon temsilcileri ve binlerce vatandaş katıldı.
Atatürk’ün naaşı, top arabasına konularak Gülhane Parkı üzerinden Sarayburnu’na taşındı. Bu yolculuk boyunca İstanbul halkı, ellerinde Türk bayraklarıyla yolları doldurdu. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden herkes, gözyaşları içinde “Atamızı uğurluyoruz” diyordu.
Sarayburnu’nda Atatürk’ün tabutu, Zafer torpidosuna yerleştirildi. Deniz Kuvvetleri’nin 101 pare top atışı eşliğinde, tabut Yavuz Zırhlısı’na nakledildi. Bu an, Türk denizciliğinin en hüzünlü ama en gururlu anlarından biri olarak tarihe geçti. Boğaz’da binlerce tekne, vapur ve balıkçı kayığı, sirenlerini çalarak Yavuz Zırhlısı’nı selamladı.

Naaş Ankara’ya Uğurlandı

Atatürk’ün naaşını taşıyan Yavuz Zırhlısı, 20 Kasım sabahı İzmit’e ulaştı. Buradan özel bir trenle Ankara’ya doğru yola çıkarılan naaş, geçtiği her şehirde binlerce vatandaş tarafından uğurlandı. Tren hattı boyunca köylerden, kasabalardan insanlar istasyonlara akın etti. Herkesin elinde bir bayrak, dilinde aynı cümle vardı: “Sana minnettarız Atam.”
Atatürk’ün trenini taşıyan vagon, özel olarak siyah örtülerle donatılmıştı. Yolculuk boyunca askeri tören birlikleri trenin geçtiği her istasyonda saygı duruşuna geçti. Ankara’ya varışında ise halk, tren garında gözyaşlarıyla karşıladı.

Etnografya Müzesi’nde İlk İstirahatgahı

21 Kasım 1938 günü Ankara’da devlet töreni düzenlendi. Atatürk’ün naaşı, Etnografya Müzesi’nde hazırlanan geçici kabrine dualarla defnedildi. Törene Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, hükümet temsilcileri, yabancı devlet adamları ve binlerce vatandaş katıldı.
Ankara sokakları, yas tutan bir milletin sessizliğiyle doluydu. Tören boyunca top sesleri yankılandı, bayraklar yarıya indirildi. Türkiye’nin dört bir yanında halk meydanlarda toplandı, radyolar başında sessizce töreni dinledi.
Atatürk’ün emanet ettiği cumhuriyet, o gün bir kez daha milletin birliğini ve bağımsızlığını gösterdi.

Anıtkabir’e Uzanan Yol

Atatürk’ün naaşı 15 yıl boyunca Etnografya Müzesi’nde kaldı. 1953 yılında tamamlanan Anıtkabir, 10 Kasım günü görkemli bir törenle açıldı. Atatürk’ün ebedi istirahatgahına nakledilmesi sırasında tüm Türkiye bir kez daha tek yürek oldu.
Binlerce vatandaş, Anıtkabir’e giden yollarda omuz omuza yürüyerek, Atatürk’ü sonsuza kadar kalacağı topraklara uğurladı. O gün, bir milletin kurucusuna vefa borcunu bir kez daha gösterdiği gündü.

Atatürk’ün son yolculuğu, yalnızca bir cenaze töreni değil; bir ulusun bağımsızlık ve minnettarlık duygularının sembolü oldu. Onun bıraktığı miras, bugün hâlâ Türkiye’nin her köşesinde, her kalpte yaşamaya devam ediyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

ERTV Malatya - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme

WhatsApp İhbar Hattı
05443281444
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!