Yarım Kalple Dünyaya Gelen Bebek, Uygulanan Tedaviyle Sağlığına Kavuştu
Van'da dünyaya gelen ve kalbinin sağ tarafı yeterince gelişmeden doğduğu belirlenen bir bebek, zamanında yapılan tıbbi müdahaleler sayesinde hayata tutundu.
Van'da dünyaya gelen ve kalbinin sağ tarafı yeterince gelişmeden doğduğu belirlenen bir bebek, zamanında yapılan tıbbi müdahaleler sayesinde hayata tutundu. Doğumdan kısa süre sonra yaşadığı ciddi sağlık sorunları nedeniyle acil olarak İstanbul'a sevk edilen bebek, uzun soluklu ve aşamalı bir tedavi sürecinin ardından normale yakın bir kalp yapısına kavuşarak taburcu edildi. Sağlık ekiplerinin koordineli çalışması ve erken müdahale, tıp dünyasında dikkat çeken bir başarı hikyesi ortaya çıkardı.
Acil Sevkle Başlayan Hayat Mücadelesi
Van'da doğan Muhammed Akın Dağgezen, henüz bir günlükken ciddi morarma şikyeti göstermesi üzerine acil değerlendirmeye alındı. Yapılan ilk kontrollerde hayati risk taşıyan bulgular saptanınca, Sağlık Bakanlığı'na ait uçak ambulansla İstanbul'daki Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Yenidoğan döneminde yaşanan bu hızlı sevk süreci, bebeğin hayatta kalması açısından kritik önem taşıdı. Hastaneye ulaştırılan bebek, çocuk kardiyoloji uzmanları tarafından detaylı incelemeye alındı.
Kalbin Sağ Yarısında Ciddi Gelişim Sorunu Tespit Edildi
Hastanede yapılan ekokardiyografik incelemelerde, bebeğin kalbinin sağ yarısının yeterince gelişmediği belirlendi. Ayrıca akciğerlere giden kan akımının, normalde doğumdan sonra kapanması gereken bir bağlantı üzerinden sağlandığı tespit edildi. Uzmanlar, bu bağlantının açık kalmasının bebeğin yaşamsal fonksiyonları açısından zorunlu olduğunu belirledi. Bu nedenle ilk aşamada ilaç tedavisi başlatılarak söz konusu damar açıklığının korunması hedeflendi. Ancak süreç, yalnızca ilaç tedavisiyle yeterli yanıt vermedi.
Girişimsel İşlemlerle Akciğer Kanlanması Artırıldı
Bebeğin yaşamının dördüncü gününde anjiyografik girişim planlandı. Kasık bölgesinden girilerek gelişimi yetersiz olan akciğer damarına balon uygulaması yapıldı. Bu girişimden istenen sonuç alınamayınca, kalbin içine ve açık kalması gereken damara stent yerleştirilmesi kararlaştırıldı. Yapılan bu müdahalenin ardından akciğerlere giden kan akımı belirgin şekilde arttı. Oksijen seviyelerinde gözle görülür bir yükselme sağlanırken, morarma şikyetlerinde de ciddi azalma yaşandı. Bu aşama, bebeğin ilerleyen süreçteki tedavisi için önemli bir dönüm noktası oldu.
Zamanla Kalp ve Damar Gelişimi Sağlandı
Tedavi süreci yalnızca yenidoğan döneminde yapılan müdahalelerle sınırlı kalmadı. Bebek düzenli aralıklarla kontrol altına alındı ve gelişimi yakından takip edildi. Yaklaşık 13 ay sonra yapılan değerlendirmelerde, daha önce gelişimi yetersiz olan akciğer damarlarının ve sağ kalp odacığının belirgin şekilde büyüdüğü görüldü. Bu olumlu gelişme üzerine cerrahi ekip ve çocuk kardiyoloji uzmanları bir araya gelerek yeni bir tedavi planı oluşturdu. Yapılan ortak değerlendirme sonucunda bebeğin ameliyat edilmesine karar verildi.
Başarılı Ameliyatla Normale Yakın Kalp Yapısı Elde Edildi
Gerçekleştirilen cerrahi müdahale başarıyla tamamlandı. Ameliyat sonrasında yapılan kontrollerde, kalbin normale oldukça yakın bir yapıya kavuştuğu belirlendi. Uzmanlar, başlangıçta tek karıncıkla yaşamı sürdürebileceği düşünülen bebeğin, zamanla iki karıncığın da işlev görebileceği bir kalp yapısına ulaşmasının sevindirici olduğunu ifade etti. Ameliyat sonrası yoğun bakım sürecini sorunsuz atlatan bebek, sağlık durumunun stabil hale gelmesiyle taburcu edildi.
Uzmanlardan Zamanında Müdahale Vurgusu
Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Kliniği'nden Prof. Dr. Ayşe İnci Yıldırım, bebeğin hastaneye ulaştığında kalbinin sağ tarafının neredeyse yok denecek kadar kötü durumda olduğunu belirtti. Uygulanan stent tedavilerinin kalp ve damar gelişimine büyük katkı sağladığını ifade eden Yıldırım, erken dönemde yapılan bu girişimlerin ileride gerçekleştirilen cerrahinin önünü açtığını dile getirdi. Tedavi sürecinin her aşamasının titizlikle planlandığını vurgulayan Yıldırım, minik hastanın güçlü bir şekilde hayata tutunduğunu söyledi.