Uzmanlardan Kritik Uyarı: Aşırı Vitamin Alımı Ölüme Kadar Götürebiliyor
Türkiye'de vitamin ve gıda takviyelerine yönelik ilgi artmaya devam ederken, uzmanlardan peş peşe uyarılar geliyor.
Takviye Ürünlerine Yoğun İlgi ve Artan Sağlık Riskleri
Pandemiyle birlikte bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyen vatandaşların vitamin ve takviye kullanımına yöneldiğini belirten uzmanlar, bu ürünlerin 'doğal' algısıyla beraber kontrolsüz şekilde tüketildiğine dikkat çekiyor. Gıda takviyelerinin piyasada hızla çoğalması, düzenlemelerin ilaçlara göre daha esnek olması ve doz ayarlamasının bireysel tercihlere bırakılması, halk sağlığını tehdit eden bir tabloyu beraberinde getiriyor.
Prof. Dokgöz, Mersin'de düzenlenen Güneyde Eczacılık Kongresinde yaptığı açıklamada, sosyal medya etkisiyle yayılan yanlış bilgiler ve bilinçsiz tüketimin toksikolojik riskleri artırdığını belirterek, 'Doğal olan her şey güvenli değildir, doz aşıldığında en masum görünen madde bile zehir etkisi gösterebilir' dedi.
Aşırı Vitamin Kullanımı Hangi Hastalıklara Yol Açıyor?
Uzmanlara göre vitaminler, vücut için gerekli olsa da yüksek miktarda alındığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Prof. Dokgöz özellikle yağda çözünen vitaminlerde (A, D ve E) biriken toksik etkiye dikkat çekerek şu bilgileri aktardı:
A vitamini: Karaciğerde birikerek toksisiteye yol açabilir. Gebelik döneminde yüksek doz alımı bebekte gelişim kusurlarına ve doğumsal anomalilere neden olabiliyor.
D vitamini: Günümüzde en sık görülen vitamin kaynaklı zehirlenme türü. Aşırı alımı kanda kalsiyum seviyesinin yükselmesine (hiperkalsemi), böbrek yetmezliğine ve ileri vakalarda kalp durmasına neden olabiliyor.
E vitamini: Fazla tüketildiğinde kanın pıhtılaşmasını bozarak ciddi kanamalara yol açabiliyor.
Bu etkilerin çoğu, kullanıcıların gereğinden fazla takviye alması veya ürünlerin içeriklerini tam olarak incelememesi nedeniyle ortaya çıkıyor.
Bazı Takviyelerde Gizli İlaç Etken Maddeleri Bulunabiliyor
Prof. Dokgöz'ün en dikkat çekici uyarılarından biri de bazı üreticilerin takviye ürünlere gizlice ilaç etken maddesi eklemesi oldu. Bu tür uygulamalar, ürünlerin ilaç gibi etki göstermesine, kullanıcıların bilmeden yüksek doz almasına ve ağır yan etkilerle karşılaşmasına yol açabiliyor.
Dokgöz, ilaçların yıllar süren klinik testlerden geçerek piyasaya çıktığını, ancak takviyelerde bu sürecin çok daha kısa olduğunu hatırlatarak, 'Halk sağlığı açısından büyük risklerle karşı karşıyayız. Sırf doğal göründüğü için güvenilen ürünler, bazen bilinmeyen etken maddeler taşıyabiliyor' dedi.
Özellikle şüpheli ölüm vakalarında, olay yeri incelemelerinde yalnızca ilaç kutularının değil, mutfakta bulunan bitkisel çaylar, kapsüller ve karışımların da artık delil olarak toplandığını belirtti.
Kontrolsüz Kullanımın Yaygınlaşmasında Sosyal Medya Etkisi
Sosyal mecra fenomenlerinin önerdiği 'mucize takviyeler', kullanıcılar tarafından çoğu zaman doktor önerisi olmadan tüketiliyor. Uzmanlar, sosyal medya üzerinden yayılan yanlış sağlık tavsiyelerinin toplum üzerinde güçlü etkileri olduğunu, özellikle genç yaş gruplarında takviye kullanımının ciddi biçimde arttığını söylüyor.
Prof. Dokgöz, kullanıcıların kulaktan dolma bilgilerle belirlediği dozların tehlikeye açık olduğunu vurgulayarak, 'Bir maddenin doğal olması, yan etkisiz olduğu anlamına gelmez. Doğadaki birçok bitkinin bile öldürücü potansiyeli vardır' ifadelerini kullandı.
Uzmanların Tavsiyesi: Takviyeler Doktor Kontrolünde Kullanılmalı
Uzmanlar, vitamin veya takviye kullanımının mutlaka kan tahlilleriyle desteklenmesi gerektiğini belirtiyor. Vücutta eksikliği olmayan bir vitaminin gelişigüzel alınması, faydadan çok zarar getiriyor. Hekime danışmadan kullanılan takviyeler ise geri dönüşü zor olan organ hasarlarına yol açabiliyor.
Türkiye'de takviye edici gıda pazarının büyüme hızına rağmen düzenlemelerin henüz yeterli seviyede olmadığı belirtilirken, vatandaşların bilinçli tüketim konusunda daha dikkatli olması gerektiği vurgulanıyor.
Prof. Dokgöz'ün mesajı ise net: 'Aşırı doz vitamin öldürebilir. Her takviye, doktor kontrolünde ve bilimsel veriler ışığında kullanılmalıdır.'
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım