Uzatma Kablosuyla Şarj Tehlikesi: Elektrikli Araç Sahipleri İçin Yangın Riski

Elektrikli araçların kullanımının hızla artmasıyla birlikte en büyük tartışma konusu artık 'şarj güvenliği' oldu. Birçok sürücü, yüksek maliyetli şarj istasyonları yerine araçlarını ev elektriğiyle doldurmayı tercih ediyor. Bu yöntem, istasyonlara kıyasla dört kata kadar daha ekonomik olsa da özellikle apartmanlarda kullanılan uzatma kabloları ciddi riskler barındırıyor. Son yıllarda çıkan yangın vakaları, bu tehlikenin göz ardı edilmemesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.

Elektrikli Araçların Yükünü Kaldıramayan Yapılar

Dünyada ilk elektrikli araç 1879 yılında yola çıktığında, şehirlerin elektrik altyapısı yalnızca aydınlatmaya hizmet ediyordu. Ancak günümüzde, neredeyse her apartman kapısında bir elektrikli araç görmek mümkün hale geldi. 2008 sonrası hızla yaygınlaşan elektrikli otomobiller, kentlerin mevcut elektrik altyapısına yeni bir yük getirdi. Özellikle 10 katlı apartmanlarda oturan sürücüler için araç şarjı büyük bir sorun haline geldi. Pencereden uzatma kablosu sarkıtmak, çoğu zaman tek seçenek gibi görünse de uzmanlara göre bu, hem bina hem de araç için büyük bir tehlike.

Gemilerden Apartmanlara Uzanan Yangın Riski

Uzatma kablosuyla şarj kaynaklı yangınların tarihte kayda geçmiş örnekleri var. 2010 yılında Norveç'in Oslo kentinden Kopenhag'a gitmekte olan MS Pearl of Scandinavia gemisinde yaşanan olay bunlardan biri. Araç güvertesinde uzatma kablosuyla şarja bağlanan elektrikli otomobil, kısa sürede yangına yol açtı. Sprinkler sistemi ve itfaiyenin müdahalesiyle kontrol altına alınan yangın, yüzlerce yolcu için büyük bir tehlike oluşturmuştu. Bugün ise aynı risk, apartmanların otoparklarında ve sokaklarda devam ediyor. Yanlış kablo kullanımı ve yetersiz tesisat, evlerden araçlara sıçrayabilecek yangınlara davetiye çıkarıyor.

İstatistikler Tehlikeyi Gözler Önüne Seriyor

Avrupa'da yapılan araştırmalar, elektrikli araç yangınlarının azımsanmayacak boyutta olduğunu gösteriyor. İsveç'te her yıl yaşanan 3 bin 400 araç yangınının yalnızca yüzde 0,4'ü elektrikli araçlardan kaynaklansa da bu olayların büyük kısmı araçlar şarja bağlıyken meydana geliyor. Verilere göre her 100 bin elektrikli aracın 25'i yangına sebep oluyor. İsviçre'de ise şarjdan sonraki ilk bir saat içinde beş ayrı yangın kayıtlara geçti. Bu olayların üçünde neden doğrudan uygunsuz kablo kullanımı ve uzatma kablosuyla bağlantılıydı.

Kablonun Kalınlığı Hayat Kurtarıyor

Uzmanlara göre yangınların önlenmesinde en kritik faktör, kullanılan kablonun niteliği. Bir aracın bataryası, evdeki sıradan elektrikli cihazlardan kat kat daha fazla güç gerektiriyor. Bu nedenle ince ve kalitesiz kablolar hızla ısınıyor ve yangına yol açıyor. Hatta bilgisayar ve telefon için dahi önerilmeyen uzatma kablolarıyla araç şarj etmek, ciddi riskler barındırıyor. Yangın uzmanı Erkan Kocakaya, 'Yangını durduracak anahtar, doğru kablo kullanımında yatıyor. Yetersiz altyapı kadar, yanlış kablo seçimi de yangınların başlıca nedeni' diyerek uyarıda bulundu.

Altyapı Sorunu Çözülmeden Risk Bitmeyecek

Elektrikli araçların sayısı arttıkça mevcut altyapının yetersizliği daha da belirgin hale geliyor. Bugün apartmanların çoğu, araç şarjı ihtiyacına göre tasarlanmış değil. Bu nedenle uzatma kablosuyla şarj etme yöntemi yaygınlaşıyor ve beraberinde riskleri getiriyor. Uzmanlar, apartman otoparklarının uygun prizlerle donatılması, kablo ve tesisatların güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi halde her geçen gün artan elektrikli araç sayısıyla birlikte yangın vakalarının da çoğalabileceği belirtiliyor.

Elektrikli araç sahiplerinin ekonomik olduğu için tercih ettiği evde şarj yöntemi, doğru altyapı olmadan büyük bir felakete dönüşebilir. Uzatma kablosuyla başlayan kıvılcım, yalnızca aracı değil, tüm apartmanı tehdit ediyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım