Türkiye Otomotivinde Elektrikli Üretimde Yeni Bir Dönem Başlıyor

Hyundai Motor Türkiye, İzmit'te bulunan üretim tesisinde elektrikli otomobil üretimine başlama kararıyla otomotiv sektöründe önemli bir adım attı. Yapılan açıklamaya göre markanın Türkiye'de üreteceği ilk elektrikli modelin ağustos ayında üretim bandından inmesi planlanıyor. Bu gelişmeyle birlikte Hyundai, Türkiye'de elektrikli araç üreten ikinci marka unvanını alacak. Söz konusu yatırım, yalnızca marka açısından değil, aynı zamanda Türk otomotiv sanayisinin dönüşüm süreci bakımından da dikkat çekici bir eşik olarak değerlendiriliyor.

İzmit Fabrikasında Elektrikli Üretim Süreci Netleşti

Hyundai Motor Türkiye Genel Müdürü Murat Berkel, İzmit'teki üretim tesisinde elektrikli otomobil üretimine başlanacağını duyurarak sürecin takvimine ilişkin detayları paylaştı. Berkel, 2026 yılının ağustos ayı itibarıyla seri üretime geçileceğini ve ilk yerli elektrikli Hyundai modelinin yılın ikinci yarısında banttan ineceğini ifade etti. Türkiye'de uzun yıllardır içten yanmalı motorlu araç üretimi gerçekleştiren fabrikanın, elektrikli araç üretimine uyum sağlaması için kapsamlı bir hazırlık sürecinden geçtiği belirtildi. Yapılan bu dönüşümle birlikte İzmit tesisinin teknolojik altyapısının da önemli ölçüde güçlendirildiği vurgulandı.

Yerli Elektrikli Model Sektörde Dönüm Noktası Olarak Görülüyor

Hyundai cephesinde yerli üretim elektrikli otomobilin, markanın Türkiye'deki yolculuğunda yeni bir sayfa açtığı ifade ediliyor. Murat Berkel, Türkiye'de üretilen elektrikli bir Hyundai modelinin pazara sunulmasının, hem tüketici algısını hem de sektörün genel yönelimini etkileyeceğini dile getirdi. Yerli üretim avantajı sayesinde elektrikli araçlara erişimin daha kolay hale gelmesi beklenirken, bu durumun pazardaki rekabeti de artıracağı değerlendiriliyor. Aynı zamanda yerli üretimin, tedarik zincirinden istihdama kadar pek çok alanda olumlu yansımalar oluşturacağı belirtiliyor.

Otomotiv Pazarında Rekor Satış Beklentisi Dikkat Çekiyor

Hyundai Motor Türkiye'nin gelecek yıllara yönelik pazar öngörüleri de paylaşıldı. Berkel, 2025 yılında otomotiv sektörünün üretim, iç pazar ve ihracat tarafında güçlü bir performans sergilediğini ifade etti. Türkiye otomotiv pazarının 2025 yılını yaklaşık 1 milyon 350 bin adetlik satışla kapatmasının beklendiğini aktaran Berkel, bu seviyenin sektör açısından tarihi bir rekor anlamına geldiğini söyledi. Yılın ilk iki ayı dışında hemen her ay 100 bin adedin üzerinde satış gerçekleştiğine dikkat çekilirken, bu tablonun pazarın kalıcı bir büyüme eğilimine girebileceğine işaret ettiği vurgulandı.

Araç Sahipliği ve Uzun Vadeli Pazar Potansiyeli

Türkiye'de araç sahipliği oranının Avrupa ortalamasının altında olduğuna değinen Berkel, nüfus yapısı ve ekonomik dinamikler göz önünde bulundurulduğunda otomotiv pazarının büyüme potansiyelinin sürdüğünü belirtti. Orta ve uzun vadede toplam pazarın 1,5 milyon adedin üzerine çıkabileceği öngörülürken, elektrikli araçların bu büyümede önemli bir paya sahip olacağı ifade ediliyor. Özellikle genç nüfus ve şehirleşme oranındaki artışın, yeni nesil mobilite çözümlerine olan talebi artırdığına dikkat çekiliyor.

Kredi Koşulları ve Yerli Üretimin Önemi Vurgulanıyor

Pazarın büyümesini sınırlayan unsurlara da değinen Murat Berkel, yüksek faiz oranları ve krediye erişimde yaşanan zorlukların tüketici kararlarını etkilediğini dile getirdi. Özellikle bireysel taşıt kredilerindeki kısıtlamaların, bazı alıcıların araç satın alma planlarını ertelemesine yol açtığı ifade edildi. Bununla birlikte yerli üretimin stratejik önemine vurgu yapan Berkel, yerli araç satış oranının son yıllarda gerilediğini belirtti. 2020 yılında yüzde 46 seviyesinde olan yerli satış payının 2025 itibarıyla yüzde 29'a düştüğü aktarılırken, bu oranın artırılmasının üretim ve dış ticaret dengesi açısından kritik olduğu kaydedildi.