Türkiye'nin İlk Yerli Elektrikli Lokomotifi Yolda
Türkiye, demiryolu taşımacılığında yeni bir döneme giriyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TÜRASAŞ öncülüğünde yürütülen proje kapsamında Türkiye'nin ilk yerli ve milli elektrikli lokomotifini üreteceklerini duyurdu.
6 Akslı Tasarım ve Yüksek Güç Kapasitesi
Milli CoCo Tipi Anahat Lokomotifi, 6 akslı yapısıyla öne çıkıyor. Daha önce geliştirilen 4 akslı E-5000 modeline göre yaklaşık yüzde 50 daha fazla güç sağlayacak olan lokomotifin, 7,2 megawatt güce ulaşması hedefleniyor. Dizel elektrikli versiyonu ise 3 bin 750 beygir gücünde olacak. Bu özellikleriyle lokomotif, sınıfının en güçlü örneği olarak demiryolu taşımacılığında önemli bir boşluğu dolduracak. Yüksek performansının yanı sıra dayanıklılığıyla da öne çıkan tasarım, Türkiye'nin demiryolu altyapısına uzun vadeli katkı sunacak.
Modüler Tasarım ile Maliyet Avantajı
Projede dikkat çeken en önemli unsurlardan biri modüler tasarım yaklaşımı oldu. Bakan Uraloğlu, elektrikli ve dizel elektrikli lokomotiflerin boji ve şasi alt aksamlarının ortak tasarlandığını belirterek, bu sayede üretim süresinin kısaltılacağını ve maliyetlerin düşürüleceğini açıkladı. Ayrıca aynı ürün ailesi üzerinden hareket edildiği için yedek parça çeşitliliğinin de azalacağı vurgulandı. Bu yaklaşım, bakım ve onarım süreçlerinde de ciddi kolaylık sağlayacak.
E-5000'den Edinilen Tecrübeyle Daha Güçlü Bir Nesil
TÜRASAŞ tarafından geliştirilen E-5000 lokomotifinde kazanılan deneyimler, Milli CoCo Tipi Anahat Lokomotifi'ne aktarıldı. Bu sayede hem üretim hem de mühendislik alanında ciddi bir bilgi birikimi oluşturuldu. Bakan Uraloğlu, bu projeyle Türkiye'nin yalnızca kendi ihtiyacını karşılamakla kalmayacağını, aynı zamanda uluslararası pazarda da rekabetçi bir konuma geleceğini belirtti. Yeni lokomotif, yük taşımacılığında yüksek verimlilik sağlarken, yolcu taşımacılığında da güvenli ve çevre dostu bir alternatif sunacak.
Türkiye'nin Demiryolu Vizyonunda Yeni Sayfa
Milli CoCo Tipi Anahat Lokomotifi'nin üretime geçmesiyle Türkiye, yerli demiryolu teknolojilerinde önemli bir eşiği aşmış olacak. Bu proje, yalnızca ulaştırma sektörüne değil, aynı zamanda sanayi, teknoloji ve mühendislik alanlarına da katkı sağlayacak. Demiryollarında yerli üretim oranının artması, dışa bağımlılığı azaltarak stratejik bir avantaj yaratacak. Bakanlık, projenin tamamlanmasıyla Türkiye'nin demiryolu ağında daha güçlü, hızlı ve güvenilir bir taşımacılık altyapısı oluşturmayı hedefliyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım