Trump Duyurdu: Venezuela Açıklarında Uyuşturucu Yüklü Tekne Vuruldu

ABD'nin Güney Amerika Açıklarındaki Operasyonları Sürüyor

ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela kıyıları açıklarında uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı belirlenen bir teknenin hedef alınarak vurulduğunu açıkladı. Yapılan operasyon, ABD'nin Latin Amerika üzerinden ülkeye giren uyuşturucu trafiğini durdurmaya yönelik yürüttüğü sert müdahale politikalarının son örneği oldu. Trump'ın açıklamasına göre, teknede 25 bin ila 50 bin kişinin ölümüne yol açabilecek kadar yüksek miktarda uyuşturucu bulunuyordu.

Son dönemde Karayipler ve Güney Amerika açıklarında ABD ordusunun artan askeri varlığı dikkat çekiyor. Washington yönetimi, özellikle Venezuela çıkışlı kaçakçılık faaliyetlerini ulusal güvenliğe tehdit olarak nitelendiriyor ve bu doğrultuda operasyonlarını sıklaştırıyor.

Operasyonun Detaylarını Trump Açıkladı

Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada sabah saatlerinde gerçekleştirilen operasyona ilişkin önemli bilgiler verdi. ABD ordusuna ait birliklerin Venezuela kıyılarının açıklarında tespit ettiği bir tekne, ABD karasularına yaklaşmadan vuruldu. Trump, bu operasyonun binlerce kişinin hayatını tehdit eden büyük bir uyuşturucu sevkiyatını durdurduğunu belirtti.

ABD istihbarat kaynakları, söz konusu teknenin bilinen bir uyuşturucu rotası üzerinden ilerlediğini ve hedefinin ABD kıyılarına ulaşmak olduğunu doğruladı. Operasyon, uluslararası sularda gerçekleştirildiği için bölgesel hukuk açısından da dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Savunma Bakanı Hegseth: 'Narko-Terör Hedefleri Vuruldu'

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth de yaptığı yazılı açıklamada operasyonun Trump'ın doğrudan talimatıyla gerçekleştirildiğini belirtti. Hegseth, teknede bulunan dört kişinin narko-terörist olarak tanımlandığını ve operasyon sırasında etkisiz hale getirildiğini açıkladı. ABD birliklerinden herhangi bir personelin zarar görmediğini vurguladı.

Hegseth'in verdiği bilgilere göre, operasyon sırasında teknede büyük miktarda uyuşturucu madde ele geçirildi. Bu sevkiyatın ABD'ye ulaşması durumunda ciddi bir halk sağlığı ve güvenlik krizine yol açabileceği ifade edildi. Savunma Bakanı, bu tür operasyonların Amerikalılara yönelik tehditler tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar süreceğini söyledi.

Karayipler'de Gerginlik Tırmanıyor

Bu olay, ABD ile Venezuela arasındaki siyasi ve askeri gerilimin yükseldiği bir dönemde yaşandı. Trump yönetimi, Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartellerine karşı orduyu daha etkin kullanma kararı almıştı. Bu kapsamda Karayipler'e bir denizaltı ve yedi savaş gemisinden oluşan bir görev gücü sevk edilmişti.

ABD Hazine Bakanlığı, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı olduğu iddia edilen 'Cartel de los Soles' isimli yapılanmayı 'Küresel Terör Örgütü' kategorisine dahil etmişti. ABD yönetimi, Maduro'nun tutuklanmasına yardımcı olacak bilgi paylaşanlara verilecek ödülü 50 milyon dolara çıkarmıştı. Bu kararlar, Washington'un bölgedeki kararlılığının ve baskı politikasının bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

Uluslararası Hukuk Tartışmaları Yeniden Alevlendi

ABD'nin Venezuela açıklarında gerçekleştirdiği bu tür askeri operasyonlar, sadece Caracas yönetimi tarafından değil, uluslararası kamuoyunda da tartışma konusu oluyor. Venezuela hükümeti, ABD'nin bu hamlelerini ülkenin egemenliğine açık bir müdahale olarak değerlendiriyor.

Bazı hukuk uzmanları, uluslararası sularda gerçekleştirilen bu tür saldırıların uluslararası hukuk açısından gri bir alanda yer aldığını savunuyor. ABD ise bu operasyonları 'uluslararası uyuşturucu kaçakçılığına karşı meşru müdafaa' kapsamında değerlendirerek meşruiyetini savunuyor. Bu durum, Karayipler bölgesinde tansiyonu her geçen gün daha da artırıyor.

ABD'nin Uyuşturucu ile Mücadele Stratejisinde Yeni Dönem

Trump yönetimi döneminde ABD, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede sınır ötesi operasyonlara daha fazla ağırlık vermeye başladı. Venezuela açıklarında gerçekleştirilen bu son operasyon da bu stratejinin bir parçası olarak görülüyor. ABD istihbarat kaynakları, Latin Amerika'dan gelen uyuşturucu rotalarının büyük bölümünün Karayipler üzerinden ülkeye giriş yaptığını belirtiyor.

Bu nedenle bölgeye gönderilen askeri güçlerin hem caydırıcı bir unsur hem de fiili müdahale kapasitesi taşıması amaçlanıyor. Washington yönetimi, bu tür operasyonlarla hem kartellerin faaliyetlerini sekteye uğratmayı hem de bölgesel ittifaklar üzerinden güvenlik ağını güçlendirmeyi hedefliyor. Ancak bu yaklaşım, bölgedeki siyasi dengeleri de doğrudan etkileyerek yeni gerilim alanları yaratıyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım