Tarladan Sofraya Uzanan Yolda Karpuz Neden 7 Kat Zamlanıyor?
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) tarafından açıklanan Temmuz ayı 'Üretici-Market Fiyat Değişimi' raporu, tarım ürünlerinde üretici ile tüketici arasındaki büyük fiyat farkını bir kez daha gözler önüne serdi.
Karpuz ve Patlıcanda Büyük Fark
Raporda yer alan verilere göre, çiftçinin 1 lira 18 kuruşa sattığı karpuz, halden geçtiğinde fiyatı 5,75 liraya çıkıyor. Aynı karpuzun marketteki ortalama satış fiyatı ise 8,42 liraya ulaşıyor. Böylece üretici ile market fiyatı arasındaki fark yüzde 613 gibi çarpıcı bir seviyeye yükseliyor. Benzer tablo patlıcanda da görülüyor. Üreticinin 7,5 liraya sattığı patlıcan, market raflarında 30 lira ortalamayla tüketiciye sunuluyor. Bu durum, aracıların ve dağıtım sürecindeki fiyat artışlarının çiftçiden çok daha fazla kazanç elde ettiğini ortaya koyuyor.
Baklagillerde Rekor Artış
Raporda en dikkat çeken ürünlerden biri de kuru fasulye oldu. Üreticiden kilosu 33,29 liraya çıkan fasulye, pazarda 100 liraya, markette ise ortalama 106 liraya ulaşıyor. Uzun süre depolanabilen ve temel gıda maddelerinden biri olan kuru fasulyedeki bu artış, halkın sofrasına doğrudan yansıyor. Benzer bir durum nohutta da yaşanıyor. Bu ürünlerdeki yüksek fiyat farkları, hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkileyerek gıda enflasyonunun en önemli nedenlerinden biri haline geliyor.
Yeşil Soğan ve Havuçta Durum
Sadece bakliyat değil, sebze grubunda da benzer uçurumlar dikkat çekiyor. Örneğin üreticide demeti 10 liraya satılan yeşil soğan, pazarda 26 liraya, markette ise ortalama 34,76 liraya ulaşıyor. Böylece fiyat farkı yüzde 247 seviyesine çıkıyor. Havuçta da tablo farklı değil. Çiftçinin 12 liraya sattığı havuç, hale girdiğinde 21,30 liraya yükseliyor ve marketlerde daha da pahalıya satılıyor. Hal sisteminde başlayan bu fiyat artışları, tüketicilerin ürünlere erişimini zorlaştırırken üreticilerin kazançtan yeterince pay alamamasına neden oluyor.
Aracıların Rolü ve Sektörel Eleştiriler
Raporda özellikle hallerdeki fiyat artışlarının dikkat çekici boyutlara ulaştığı vurgulanıyor. Nakliye dışında üretim sürecine herhangi bir katkısı olmayan tüccarların ve aracılarının, çiftçinin bir yılda kazandığı gelirin birkaç katını kısa sürede elde ettiği ifade ediliyor. Bu durum, tarım sektöründe aracılık faaliyetlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini gündeme taşıyor. Uzmanlar, hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyacak mekanizmaların devreye alınmasının şart olduğunu belirtiyor. Raporda ortaya çıkan tablo, Türkiye'de tarım ürünlerinin üreticiden tüketiciye ulaşırken uğradığı fiyat artışının boyutlarını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Çiftçi emeğinin karşılığını alamazken, tüketici de temel gıdaya yüksek fiyatlarla ulaşmak zorunda kalıyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım