Sapanca Gölü'nde Alarm: Muhtarlardan 'Söz Bitti, Göl Bitmesin' Çağrısı
Marmara Bölgesi'nin en önemli içme suyu kaynaklarından biri olan Sapanca Gölü'ndeki su seviyesindeki düşüş, bölgedeki muhtarları harekete geçirdi. Sakarya Muhtarlar Federasyonu üyesi muhtarlar, Kırkpınar sahilinde bir araya gelerek gölün korunması için toplumsal duyarlılık çağrısı yaptı. Ellerinde dövizler taşıyan muhtarlar, 'Söz bitti göl bitmesin' yazılı pankart açarak kamuoyuna güçlü bir mesaj verdi.
'Su Seviyesi Kritik Eşiğe Geldi'
Sapanca Muhtarlar Derneği Başkanı Barış Yıldız, yaptığı açıklamada gölün son yıllarda hızla azalan su seviyesine dikkat çekti. Yıldız, 'Türkiye'nin en önemli içme suyu kaynaklarından biri olan Sapanca Gölü, artan kuraklık, kontrolsüz su çekimleri ve sanayi amaçlı kullanım nedeniyle kritik eşiğe gelmiştir. Gölün doğal dengesi bozulmaya başlamış, su seviyesi her geçen yıl daha da düşmektedir. Bu durum yalnızca ekosistemi değil, yüz binlerce insanın gelecekteki su güvencesini de tehdit etmektedir' ifadelerini kullandı.
Ekosistem ve İnsan Hayatı Tehlikede
Yıldız, göldeki su seviyesinin azalmasının yalnızca içme suyu açısından değil, bölgedeki doğal yaşam için de büyük risk oluşturduğunu vurguladı. 'Sapanca Gölü'nün korunması bir tercih değil, zorunluluktur. Eğer bugünden önlem alınmazsa, hem gölün ekosistemi hem de bölge halkının su ihtiyacı ciddi şekilde tehlikeye girecektir' dedi.
Muhtarlardan Birlikte Hareket Çağrısı
Muhtarlar, gölün korunması için tüm kurum ve vatandaşların ortak hareket etmesi gerektiğini belirtti. Yıldız, 'Herkesi Sapanca Gölü'nün korunması için birlikte hareket etmeye davet ediyoruz. Bu göl yalnızca Sakarya'nın değil, Marmara Bölgesi'nin can damarıdır. Gelecek nesillerin su hakkını korumak hepimizin sorumluluğudur' sözleriyle çağrısını yineledi.
Sapanca Gölü'nde yaşanan su seviyesindeki düşüş, Marmara Bölgesi'nin içme suyu güvenliği açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Muhtarların 'Söz bitti göl bitmesin' çağrısı, hem yerel yönetimlere hem de vatandaşlara gölün korunması için sorumluluk yüklerken, bölgedeki ekosistemin geleceği için de kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.