Pirinç Kabuğu Küllerinden Sürdürülebilir Lastik Üretimi Başladı

Alman lastik devi Continental, çevreci üretim vizyonunu bir adım ileri taşıyarak pirinç kabuğu küllerinden elde ettiği silikayı lastik üretiminde kullanmaya başladı.

Alman lastik devi Continental, çevreci üretim vizyonunu bir adım ileri taşıyarak pirinç kabuğu küllerinden elde ettiği silikayı lastik üretiminde kullanmaya başladı. Bu yenilikçi adım, sürdürülebilir hammadde dönüşümünde hem sektörel hem de çevresel açıdan önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Sürdürülebilir Malzeme Kullanımında Yeni Dönem Başladı

Continental, yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş hammaddelerin üretimdeki payını artırmak için uzun süredir yürüttüğü sürdürülebilirlik stratejisini hızlandırdı. Şirket, pirinç kabuğu küllerinden elde edilen silikanın kullanımıyla çevreye zarar vermeden yüksek performanslı lastikler üretmeyi hedefliyor.

Continental Lastikleri Sürdürülebilirlik Direktörü Jorge Almeida, bu çalışmayı 'sürdürülebilir inovasyonun en somut örneklerinden biri' olarak nitelendirdi. Almeida, 'Güvenlik ve performanstan ödün vermeden doğa dostu materyaller kullanmak, geleceğin ulaşım anlayışını şekillendiren en kritik adımlardan biri' dedi.

Pirinç Kabuğu Küllerinden Silika Üretimi

Lastik üretiminde kullanılan silika, yol tutuşunu artırmak ve yakıt verimliliğini iyileştirmek açısından büyük önem taşıyor. Continental, geleneksel olarak kullanılan kuvars kumu yerine artık pirinç kabuğu küllerinden elde edilen biyokütle tabanlı silikayı tercih ediyor. Bu yenilik, hem doğal kaynak tüketimini azaltıyor hem de atık yönetimi konusunda çevresel fayda sağlıyor.

Asya ve İtalya gibi pirinç üretiminin yoğun olduğu bölgelerde toplanan kabuklar, enerji açısından verimli sistemlerle işlenerek silikaya dönüştürülüyor. Böylece hem tarımsal atıkların değerlendirilmesi sağlanıyor hem de üretim süreçlerinde karbon ayak izi önemli ölçüde düşürülüyor.

Continental ve Pyrum İş Birliği ile Geri Dönüşümde Yeni Çağ

Continental, sürdürülebilirlik çalışmalarında geri dönüşüm teknolojilerine de büyük yatırım yapıyor. Şirket, termoliz teknolojisinde uzmanlaşmış Pyrum Innovations firmasıyla ortak çalışarak kullanılmış lastiklerden karbon siyahı geri kazanımını mümkün hale getirdi.

Bu yöntem sayesinde ömrünü tamamlamış lastikler, yüksek sıcaklıkta kontrollü bir şekilde ayrıştırılarak yeniden kullanılabilir malzemelere dönüştürülüyor. Elde edilen karbon siyahı, yeni lastik üretiminde hammadde olarak değerlendiriliyor. Süreç, ilk olarak forklift lastiklerinde başarılı sonuçlar verdi ve kısa süre içinde binek araç lastiklerinde de uygulanmaya başlanacak.

Uzmanlar, bu yöntemin hem atık azaltımı hem de karbon emisyonlarının düşürülmesi açısından örnek bir model olduğunu belirtiyor.

2025 ve 2030 Hedefleri Netleşti

Continental, sürdürülebilir hammadde kullanımında iddialı hedefler belirlemiş durumda. Şirket, 2024 yılı itibarıyla üretimde çevreci malzeme oranını yüzde 26 seviyesine yükseltti. 2025 sonunda bu oranı yüzde 30'un üzerine, 2030 yılına kadar ise yüzde 40'a taşımayı planlıyor.

Bu hedef, Continental'in çevre üzerindeki etkisini azaltırken aynı zamanda ürün kalitesinden ve güvenlik standartlarından taviz vermeden büyümesini sürdürmesini sağlıyor. Şirket yetkilileri, gelecek yıllarda lastik bileşenlerinin büyük bölümünü geri dönüştürülmüş veya yenilenebilir kaynaklardan üretmeyi amaçlıyor.

Enerji Verimliliği ve Döngüsel Ekonomi Ön Planda

Continental, üretim zincirine dahil ettiği sürdürülebilir hammaddeleri 'kütle dengesi yaklaşımı' adı verilen sistemle değerlendiriyor. Bu sistem, fosil kaynakların yerine biyobazlı veya geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanılmasını teşvik ediyor.

Yeni üretim modeli sayesinde enerji tüketiminde belirgin bir azalma yaşanırken, CO₂ salınımında da düşüş sağlanıyor. Şirket, döngüsel ekonomiyi merkeze alan bu yaklaşımla hem üretim süreçlerinde verimliliği artırıyor hem de çevresel etkiyi en aza indiriyor.

Sektörel Etki ve Gelecek Perspektifi

Continental'in pirinç kabuğu küllerinden silika üretimi, lastik sektöründe çevreci dönüşümün simgesi olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre, bu adım yalnızca otomotiv sektörünü değil, aynı zamanda atık yönetimi ve yenilenebilir malzeme tedarik zincirlerini de dönüştürecek nitelikte.

Şirketin sürdürülebilirlik vizyonu, önümüzdeki yıllarda enerji verimliliği, karbon nötrlüğü ve çevre dostu üretim alanlarında küresel ölçekte örnek oluşturacak bir model olma yolunda ilerliyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

Bakmadan Geçme