MİT'ten Suriye'de DEAŞ'a Nefes Kesen Operasyon: 8 Terörist Etkisiz Hale Getirildi

Binali Aslan Cinayeti Uluslararası Operasyonun Fitilini Ateşledi

Mersinli Binali Aslan'ın öldürülmesiyle başlayan süreç, Suriye'nin kuzeyinde kritik bir terör operasyonuna dönüştü. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Aslan'ın aracını kiralayan ve daha sonra öldürülmesiyle bağlantılı olan DEAŞ mensubu şüphelilerin Suriye'nin İdlib-Atme bölgesinde tespit edildiği bildirildi.

Binali Aslan'ın cansız bedeninin Tarsus Kaburgediği Köyü kırsalında ormanlık alana gömülü halde bulunmasının ardından MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı ve TEM Daire Başkanlığı ortak bir operasyon planı hazırladı. Türkiye'de işlenen bu vahşi cinayet, kısa sürede uluslararası boyuta taşındı.

İdlib-Atme Bölgesinde Nefes Kesen Operasyon

Güvenlik birimlerinin yaptığı titiz çalışmalar sonucunda, şüphelilerin Suriye'nin İdlib-Atme bölgesinde bir adreste kaldıkları tespit edildi. Operasyon, MİT'in öncülüğünde Suriye İç Güvenlik Servisi ile koordineli bir şekilde gerçekleştirildi.

Operasyon sırasında güvenlik güçleri şüphelilere teslim olmaları yönünde çağrıda bulundu. Ancak teröristler bu çağrılara silahla karşılık verdi. Çatışmanın büyümesi üzerine çıkan yoğun çatışmada 8 DEAŞ mensubu etkisiz hale getirildi, 2 kişi yaralandı, 4 kişi ise sağ olarak ele geçirildi.

Sağ olarak yakalanan teröristler, sorgulanmak üzere Türkiye'ye iade edildi. Operasyon, Türkiye'nin sınır ötesinde terör örgütlerine karşı yürüttüğü istihbarat odaklı etkin mücadele stratejisinin önemli bir örneği olarak değerlendiriliyor.

Cinayet Sonrası Kaçış Planı Deşifre Edildi

Soruşturma kapsamında yapılan incelemeler, şüpheli grubun Binali Aslan'ın aracını gasp ettikten sonra planlı bir şekilde Suriye'ye geçtiğini ortaya koydu. Araç, farklı güzerghlarda tespit edildi ve güvenlik güçleri bu rotalar üzerinden operasyon planını şekillendirdi.

Aracın güzerghı üzerinde yapılan aramalarda, Mersin İl Jandarma Komutanlığı ve Mersin İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından Kaburgediği Köyü kırsalında Aslan'ın toprağa gömülü cansız bedenine ulaşıldı. Bu bulgu, operasyonun seyrini değiştirdi ve teröristlerin Suriye'deki izlerinin sürülmesini sağladı.

Şüpheli grubun Türkiye'den ayrılmadan önce Ankara'da M.A. ve N.S. isimli kişilerin evinde konakladıkları da belirlendi. Bu kişiler, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı ve çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Türkiye'nin İstihbarat Başarısı Uluslararası Düzeyde Dikkat Çekti

Bu operasyon, Türkiye'nin sınır ötesi istihbarat faaliyetlerindeki etkinliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Farklı güvenlik birimlerinin koordinasyon içinde yürüttüğü çalışmalar, hem cinayet olayının çözülmesini sağladı hem de DEAŞ'ın bölgedeki yapılanmasına önemli bir darbe vurdu.

MİT ve Emniyet birimleri, Suriye'deki güvenlik güçleriyle yakın iş birliği yaparak örgüt mensuplarının saklandıkları adresi belirledi. Kısa sürede gerçekleştirilen operasyon, örgütün Türkiye-Suriye hattında kurmayı planladığı kaçış ağını çökertti.

Türkiye, son yıllarda özellikle sınır bölgelerinde terör örgütlerine karşı istihbarat temelli operasyonlarını yoğunlaştırmış durumda. DEAŞ başta olmak üzere çeşitli örgütlere yönelik bu tür hedefli operasyonlar, hem iç güvenliği hem de bölgesel istikrarı sağlamada kritik rol oynuyor.

Soruşturma ve Adli Süreç Devam Ediyor

Operasyonun ardından sağ ele geçirilen 4 şüphelinin Türkiye'ye getirilmesiyle birlikte adli süreç de başlatıldı. Zanlıların, hem cinayet hem de örgütsel faaliyetler kapsamında sorgulandıkları öğrenildi.

İçişleri Bakanlığı, hayatını kaybeden Binali Aslan'ın ailesine başsağlığı dilerken, soruşturma sürecine ilişkin yeni gelişmelerin kamuoyuyla paylaşılacağını açıkladı.

MİT ve güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği bu operasyon, Türkiye'nin terör örgütlerine karşı sınır ötesi mücadelesinde ne denli kararlı bir duruş sergilediğini bir kez daha ortaya koydu. İdlib-Atme'de gerçekleştirilen bu başarılı operasyon, hem DEAŞ yapılanmasına hem de benzer illegal ağlara önemli bir mesaj niteliği taşıyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım