Meme Kanseri Vakalarında Endişe Veren Artış: Son 25 Yılda 2,5 Kat Yükseldi
Türkiye'de kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olan meme kanseri, son 25 yıl içinde ciddi bir artış gösterdi. Sağlık uzmanları bu yükselişin, yalnızca medikal nedenlerle değil sosyal, demografik ve yaşam tarzına dayalı faktörlerle de yakından ilişkili olduğunu belirtiyor.
Yaşam Tarzındaki Değişim ve Risk Faktörleri
Meme kanserinin yükselen seyrinde birçok çevresel ve bireysel etkenin payı bulunuyor. Bunlar arasında obezite ve hareketsiz yaşam başı çekerken, doğum yapmamak ya da ileri yaşta çocuk sahibi olmak da riski artıran başlıca faktörler arasında yer alıyor. Ayrıca emzirme süresinin kısalması, erken yaşta regl başlangıcı (menarş) ve geç menopoz dönemi gibi hormonal değişkenlikler de meme hücrelerinin kanserleşme eğilimini artırabiliyor.
Modern yaşamın bir sonucu olarak doğum kontrol haplarının uzun süreli kullanımı ve menopoz döneminde tercih edilen hormon tedavileri de kadınlarda meme kanserine zemin hazırlayan unsurlar arasında gösteriliyor. Doç. Dr. Dizen, bu tür risk faktörlerinin toplumda giderek yaygınlaştığını ve bu nedenle tarama programlarının daha da yaygınlaştırılması gerektiğini ifade ediyor.
Tarama ve Erken Tanı Hayat Kurtarıyor
Meme kanseriyle mücadelede başarıyı belirleyen en önemli faktörlerden biri erken tanı olarak öne çıkıyor. Özellikle mamografi uygulamalarının yaygınlaşması sayesinde erken evrede tespit edilen kanserlerin tedavi şansı önemli ölçüde artıyor. Ancak ülkemizde birçok vakada tanı geç evrelerde konuluyor. Bu durum, tedavi sürecini zorlaştırdığı gibi hastanın yaşam süresi ve kalitesini de olumsuz etkileyebiliyor.
Gelişmiş ülkelerde, erken tanı oranının yüksek olmasının en temel nedeni etkin tarama sistemleri ve bu sistemlere toplumun gösterdiği yüksek uyum düzeyidir. Türkiye'de ise bu konuda hl ciddi bir farkındalık açığı bulunuyor. Erken teşhisin sağladığı avantajların yeterince bilinmemesi, düzenli kontrollerin ihmal edilmesi ve mamografi çekim oranlarının düşük kalması bu eksikliğin en somut göstergelerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Sağlıklı Yaşam Alışkanlıkları Riski Azaltıyor
Meme kanserine karşı korunmada sağlıklı yaşam tarzı büyük önem taşıyor. Uzmanlar, ideal vücut ağırlığını korumanın, düzenli egzersiz yapmanın, dengeli beslenmenin ve alkol tüketiminden uzak durmanın riski azaltabileceğini vurguluyor. Bunun yanı sıra çocuk sahibi olan kadınlarda uzun süre emzirmenin meme kanseri riskini azalttığı da bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.
Ayrıca 40 yaş ve üzerindeki kadınların yılda en az bir kez mamografi çektirmesi gerektiği uzmanlarca sıklıkla dile getiriliyor. Bu öneri, yalnızca risk altındaki kadınlar için değil, genel toplum sağlığı açısından da hayati önem taşıyor. Her kadının kendi kendine meme muayenesini öğrenmesi ve rutin hale getirmesi, erken teşhisin ilk adımı olarak görülüyor.
Meme kanserindeki artışın kontrol altına alınabilmesi için toplum genelinde sağlık okuryazarlığının artırılması, tarama alışkanlıklarının kazandırılması ve yaşam tarzı bilincinin güçlendirilmesi gerektiği görüşü sağlık çevrelerince dile getiriliyor. Bu yaklaşım, yalnızca hastalığı azaltmakla kalmayıp, kadınların yaşam kalitesini de doğrudan etkileyen bir dönüşüm sağlayabilir.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım