Market Raflarındaki Antep Fıstıkları Test Edildi: İşte Çarpıcı Sonuçlar

Almanya'da gıda güvenliği alanında sıkça gündeme gelen Öko-Test dergisi, market raflarını süsleyen Antep fıstıklarını mercek altına aldı. Türkiye'den de ithal edilen fıstıkların dahil olduğu araştırmada, 33 farklı marka laboratuvar ortamında küf mantarı toksinleri açısından incelendi.

Aflatoksin Tehlikesi Bu Kez Görülmedi

Uzmanların ifadesine göre, Antep fıstıkları yanlış depolama koşullarında kolayca küflenebiliyor. Bu küfler, kanserojen etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış aflatoksinlerin oluşmasına yol açıyor. Bu nedenle hem üretim hem de depolama süreci kritik önem taşıyor. Ancak yapılan son incelemede incelenen 33 markanın hiçbirinde sınırları aşan bir bulguya rastlanmaması, üreticilerin ve dağıtıcıların daha dikkatli davrandığını ortaya koydu. Özellikle organik sertifikalı ürünlerin de benzer şekilde temiz çıkması, tüketiciler için güven verici bir gelişme olarak değerlendirildi.

Fiyat Farkları Dikkat Çekti

Her ne kadar test sonuçları olumlu olsa da ürünler arasındaki fiyat farklılıkları kamuoyunun dikkatini çekti. Almanya'daki marketlerde 200 gramlık paketlerin fiyatları 2,79 euro ile 7,99 euro arasında değişiyor. En ucuz fıstıklar arasında Rewe'nin Ja! markalı Kaliforniya fıstığı ile Aldi Nord'un Trader Joe's ürünü yer aldı. Bu markaların fiyatı 200 gram için yalnızca 2,79 euro oldu.

Organik ürünlerin fiyatı ise daha yüksek seyrediyor. Örneğin Rossmann'ın Ener Bio markalı antep fıstığı 200 gramlık paketlerde 4,49 eurodan satılırken, testte en pahalı ürün unvanı Rapunzel markasına ait oldu. Rapunzel'in 200 gramlık paketi 7,99 euroya alıcı buldu. Uzmanlar, yüksek fiyatların nedenleri arasında fıstık ağacının yavaş büyümesi ve zahmetli üretim sürecini gösteriyor.

Fıstık Yetiştiriciliğinde Zor Şartlar

Antep fıstığı üretimi, zahmetli bir tarım faaliyeti olarak biliniyor. Ağaçlar ortalama 7 yıl sonra ürün vermeye başlıyor. Ayrıca verim alınabilmesi için mutlaka bir erkek ve bir dişi ağacın yan yana bulunması gerekiyor. Bu da üretim sürecini hem uzun hem de maliyetli hale getiriyor. Türkiye, İran, Tunus ve ABD'nin kurak bölgelerinde yetiştirilen fıstıklar, bol miktarda suya ihtiyaç duyuyor.

Üretim sürecinde yaşanan bu zorluklara bir de artan enerji ve nakliye maliyetleri eklendiğinde, fiyatların tüketiciye yüksek yansıması kaçınılmaz oluyor. Özellikle son yıllarda akaryakıt ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, Avrupa'daki tüketicilerin raflarda daha pahalı fıstık görmesine neden oluyor.

Ucuz Fıstıklarda Küf Riski Daha Yüksek

Öko-Test uzmanları, her ne kadar bu incelemede olumsuz bir tablo ortaya çıkmamış olsa da tüketicileri özellikle çok ucuz fıstıklara karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı. Çünkü bazı ürünlerde geç hasat yapılması, fıstıkların depolanma sürecinde küf oluşumunu hızlandırabiliyor. Bu durum da aflatoksin riskini artırıyor. Uzmanlar, üzerinde siyah lekeler görülen ya da bayat kokan fıstıkların kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini vurguluyor. Bu belirtiler, küf bulaşının en önemli göstergeleri olarak kabul ediliyor.

Türkiye'den İhraç Edilen Ürünler de Testteydi

Yapılan testlerde yalnızca Almanya menşeli değil, Türkiye'den ithal edilen fıstıklar da incelendi. Sonuçların olumlu çıkması, Türk üreticiler açısından da önemli bir güven göstergesi oldu. Ancak uzmanlar, yanlış depolama ve taşıma koşullarının her zaman risk oluşturabileceğini belirtiyor. Bu nedenle tüketicilere her zaman güvenilir markaları tercih etmeleri tavsiye ediliyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

Bakmadan Geçme