Malatya Kileyik'te vatandaş hala belirsizlik içinde!
Eski adıyla Kileyik yeni adıyla Yakınca Bölgesi 6 Şubat depremlerinde büyük yıkıma uğrayan yerlerden biri. Mahalledeki 493 ev yerle bir oldu, felaketin üzerinden 31 ay geçmesine rağmen, kalıcı konutların inşasında beklenen ilerleme sağlanamadı. Yapılması planlanan 34 konuttan yalnızca 16'sının aplikasyon işlemleri tamamlanabildi. Geri kalan projeler ise hâlâ belirsizlik içinde. Unutulduk diyen vatandaşlar tepkisini ERTV mikrofonlarına dile getirdi.
Malatya'nın Yeşilyurt ilçesinde kentin geçmişiyle özdeşleşmiş eski adıyla Kileyik yeni adıyla Yakınca Mahallesi, 6 Şubat depremlerinde ağır yara aldı. Mahallede 493 ev yerle bir oldu, aradan geçen 31 aya rağmen, yeniden inşa süreci kağnı hızında ilerliyor yada ilerleyemiyor. Yapılması planlanan 34 konuttan yalnızca 16 tanesinin aplikasyonu tamamlandı; geri kalanlar için de süreç devam ediyor, belirsizliğini koruyor.
Yeniden yapılanma süreci belirsizlik içinde
Mahalle sakinleri, belirsizlik içinde yaşam mücadelesi veriyor. Bir yanda konteynerlerde geçen aylar, diğer yanda ne zaman kalıcı konutlara kavuşacaklarına dair net bir bilgi olmaması, halkın sabrını tüketmiş durumda.
Kadastro ve tapu sorunu yıllara dayanıyor
Çalışmaların son durumu hakkında bilgiler paylaşan Yakınca Mahalle Muhtarı Mevlüt Tunç, 'Şuan da bizim Yakınca mahallemizde 34 tane ev yapılacak fakat 16 tanesinde aplikasyon çalışması geldi, 17 tanesinde aplikasyon çalışması gelmedi. Buda vatandaşa çok büyük sıkıntı yaratıyor. Bir an önce belediyemizin gerekli çalışmaları yapıp aplikasyonları vermeleri lazım ki insanlar huzura kavuşsun. En azından temellerinin eşildiğini görsünler ki insanlar bir rahata erişsin, rahata kavuşsun. Belediyemizin daha önce 1956' dan beri Yakınca mahallesinde kadastro ve tapu çalışmalarının yapılmamasının sebebi yani bu çok eskiye dayanıyor. Daha sonra gelen Yeşilyurt Belediyesi başkanlarımızda bu konuya eğilim göstermemişler. Yani kırsal diye önemsememişler ve bu hale gelmişiz. Yani Kileyik'imizin bir an önce bu kadar yıkılıp 493 tane evimiz yıkılmış. Bunun içerisinde tarihi evlerimiz var. Tarihi evlerimiz için yapılması gereken projeler çok geç kalındı. İmar çalışması yapılmadı. İnsanlar rezil kepaze oldu. Kararın üzerinden, bu kadar sıkıntının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen hala doğru dürüst temellerimiz atılmadı. Yani insanlar gerçekten zor durumda artık insanların gırtlağına kadar geldi. Vatandaş belediyeye isyan ediyor, köy evleri yapanlara isyan ediyor, devlete isyan ediyor. Bu devlete isyanın önünün kesilmesi için insanların bir an önce temellerinin eşilip halkı bir huzura rahata eriştirmemiz lazım. Burada da bence en büyük pay Yeşilyurt Belediyesine düşüyor. Bir an önce aplikasyon ve imar çalışmasının bitirilmesi lazım. Bunca yıldır 2-3 yıl geçmesine rağmen hata mart ayı meclis kararında bunu tekrar ediyorum mart ayı meclis kararında kırsal bölgelerde imar çalışması, imar 18 uygulaması yapılmamışsa gerekir diye meclis kararı alınmış. Fakat burada verdiği karara belediye bile uymadı ve buda vatandaşları çok zor duruma düşürdü. Bir an önce bunun önüne geçilmesi lazım.' İfadelerini kullandı.
'Biz kendi köyümüzü istiyoruz'
Bir an önce köy evlerinin teslim edilmesi gerektiğini vurgulayan mahalle sakinlerinden Hacıbekir Yılmaz, '3 tane temel atıldı diğerleri olduğu gibi duruyor. Kış geldi. İkinci bir husus yollarımızın hiçbirinde asfalt yoktur. En sonunda bir mezar eşenimiz vardı, ölsek mezarımızı eşecek kimse yok. Buradan Yeşilyurt Belediyemize sesleniyorum bir an için köyümüzde bir ölen olduğunda mezarına sahip çıkıp eştirsinler. Yollarımızı yaptırsınlar. Kanalizasyonlarımızı yaptırsınlar. Bir an evvelde hak sahiplerine evlerini teslim etsinler. Yeşilyurt belediyesine, zenginlere sesleniyorum okulumuz yoktur. Bir İlkokul, Ortaokul, lisemiz yoktur, yıkıldı. Bir okul yapılmıyor. Bu nereye kadar gidecek, bu çocuklar nerede okuyacaklar, devamlı servis mi götürecek bunları olan var olmayan var. Biz bu köyde doğup bu köyde büyüdük. Dışarıdan bize Paris yapsalar bizim köyümüz şirin. En eski köy burası. Atalarımız, dedelerimiz, babalarımız burayı bize bırakmış. Bizden gelenlere onlara bırakmak istiyoruz. Bir an evvel bu köyümüzün planı projesi çıksın, hak sahiplerine versinler. İsteyen yeri müsait olanlar evlerini kendileri yapsınlar. Niye bırakmıyorlar sebebi nedir?' diye konuştu.
Müşterek yapılarla ilgili sıkıntıların olduğunu, bu sorunların çözüme kavuşmasını beklediklerini dile getiren Hasan Şahin de, 'Görünen köy kılavuz istemez. Her şey ortada. Bu yerinde dönüşümü veya hızlanma durumunu köyümüz bu halde kaldı. Başka ne söyleyeyim. Birde biz bu köyün yerlisiyiz doğuma büyüme buralıyız. Ardıç tepeden şimdi Yakıncalılara yok diyorlar. Nasıl yok yani. Eğer tamam yerimiz var ama müşterek. Müşterek olduğu zaman ben buraya göç ettiğimde oda hisse oluyor bende hisse oluyorum. Hisseli evi biz ne yapacağız yani sonunda. Bütün Malatya'nın her yerinin lisesi yapılıyor, Yakınca Lisesi iptal olmuş. Neden? Bir açıklama yapsınlar. Hizmetimiz kalmadı burada. Ayağımızın altında olan güzel bir hizmetimiz vardı. Şimdi yok. Her şey ortada yani ne diyeyim.' dedi.
İmar çalışmasına tepki
Yapılan imar çalışmasını eleştiren mahalle sakini Erkan Büyüktatar da, mahallelerinin yerlilerinin taşındığını, kimsenin kalmadığını söyledi. Büyüktatar, 'Bu köylüyüm. Köy evleri muhtarımız söyledi. Burada 400 küsür ev yıkılmış, 50 tanede köy evi yapıldı. Bu her şeyi ortaya koyuyor. 50 tane köy evi ile köy mü olur? 450 tane ev yıkılmış diyor aplikasyonla beraber gelince 50 tane oluyor değil mi muhtar? 450 ev yıkılmış, 30 küsür tane ev yapılıyor ve biz köyümüzü koruyoruz diyoruz. Bizim sıkıntımız şundan kaynaklanıyor bence bu büyükşehir olduktan sonra bizim üçüncü belediyemiz üç dönemdir farklı kişilerle yönetiliyoruz. Yani bu bölgenin omurgasını Yeşilyurt, Gündüzbey, Banazı, Barguzu oluşturuyor. Ama üç dönemdir bu bölgeyi tanımayan, bu bölgenin insanını bilmeyen bizden yabancı insanlar belediye başkanlığı yapıyor. Benim burada yerim var yıkılmış imar uygulaması yapıyor. Ben yapayım dediğimde bırakmıyor, sen yap denildiğinde imar uygulaması var. Ucube bir imar uygulaması yapmışlar. Sırtça köşklerde oturup, Google'dan bakıp köye imar uygulaması yapıyor. Nereye yapıyor? Şu gördüğünüz yeşil alana yapıyor. 7 katlı binalar yapıyorlar oraya. Köyün imarını yapsınlar, herkese 500 metrekare yerler yapsınlar veya yeşil alanı koru. Herkese 500 metrekare imar yap, yeşili koru, yollarını yap. İmar yapmış beni götürmüş 10 kişilik bir yere ortak etmiş. 10 tane insanın birini tanımıyorum. Bu imarla köyümüz birkaç sene içerisinde el değiştirecek farkında değiliz. İnsanlarımız gitti büyük bir kısmı gitti. Hala 33 tane ev yapılmamış. Köy evi yapılmamış. 3 sene geçti. Bu köyde kafası basan, esnafı maddi durumu iyi olan insanlar gitti. Şimdi onları buraya getirmek çok zor. 3 sene oldu gelecekte 3 sene gözüküyor. Şimdi ilkokul bitiren çocuk üniversiteye girecek bu süreç bitene kadar. Biz o aileleri buraya getirmemizin imkanı yok. Bu boşluğu kimler dolduracak? Sıkıntı büyük. Ne yaptıkları belli değil. Bizleri tanımıyorlar. İmar uyguluyorsun köye köyden biriyle görüşmemişsin. Bir tane esnaftan birine sormamışsın. Buraya imar yapıyoruz burası nasıl olur? Olur mu olmaz mı? Nereden gelelim nereden gidelim? Ucube bir sistem, ne yaptıkları belli değil. Kimseye ulaşamıyorsun. Bu bölgenin insanı olsa biz bu bölgede hangi mahallede fakir var, hangi köyün delisi kim onu da biliriz, ona da ulaşırız. Ama şuan ki başkanların hiçbiri bizi tanımıyor.' Şeklinde konuştu.