Kuşların Büyük Yolculuğu Başladı

Dünyanın en büyüleyici doğa olaylarından biri olan kuş göçü, yeniden başladı. Bilimsel verilere göre her yıl yaklaşık 50 milyar kuş, yaşam döngülerinin bir parçası olarak daha uygun iklim ve besin koşullarına ulaşmak için uzun yolculuklara çıkıyor.

Türkiye, üç kıtanın kesiştiği doğal köprü

Türkiye'nin coğrafi konumu, kuş göçü açısından büyük bir avantaja sahip. Ülke, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birleştiği noktada yer aldığı için, dünyanın sekiz ana kuş göçü rotasından biri doğrudan Türkiye üzerinden geçiyor.

Bu nedenle hem süzülerek göç eden yırtıcı kuşlar hem de aktif uçuş yapan ötücü türler, Türkiye topraklarını geçiş güzerghı olarak kullanıyor. Türkiye'de gözlemlenen 490 kuş türünün yaklaşık 400'ü göçmen kuşlardan oluşuyor. Bunların bir kısmı yaz aylarında, bir kısmı ise kış mevsiminde ülkemizi geçici konaklama alanı olarak değerlendiriyor.

Yaz göçmenleri arasında çöl koşarı, mahmuzlu kızkuşu, küçük ebabil ve boz serçe gibi türler yer alırken; kazlar, kuğular ve ördek türleri gibi kuşlar kış göçmenleri olarak kuzeyden Türkiye'ye geliyor. Bu göç hareketi, hem biyolojik çeşitlilik açısından hem de doğal dengenin korunması bakımından hayati önem taşıyor.

Hatay ve İstanbul: Göç yollarının stratejik durakları

Kuşların göçü yalnızca bir doğa olayı değil, aynı zamanda yön bulma ve hayatta kalma becerilerinin bir göstergesi. Kuşlar, göç ederken farklı stratejiler izliyor. Bazı türler aktif uçuşla uzun mesafeleri aşarken, bazıları süzülme tekniği sayesinde enerjilerini koruyarak ilerliyor.

Süzülerek göç eden kuşlar, büyük su kütlelerinden uzak durmayı tercih ettikleri için Türkiye'yi güvenli bir kara köprüsü olarak kullanıyor. Bu nedenle İstanbul Boğazı, Çoruh Vadisi ve Hatay gibi bölgeler, göçmen kuşlar için hayati öneme sahip. Özellikle Hatay, Afrika'ya giden kuşlar için son durak niteliğinde.

Aktif kanat çırparak göç eden ötücü kuşlar ve su kuşları ise denizler üzerinden geçebiliyor. Bu gruptaki türler, Türkiye'nin kıyı bölgelerinde ve sulak alanlarında kısa süreli dinlenme molaları veriyor.

Kuş göçleri bilimsel yöntemlerle takip ediliyor

Kuş göçleri, doğayı izleme ve biyolojik çeşitliliği koruma çalışmalarında önemli bir araştırma konusu haline geldi. Türkiye'de DKMP tarafından yürütülen 'Kuş Göç Yollarının Belirlenmesi Projesi', bu alandaki en kapsamlı çalışmalardan biri olarak öne çıkıyor.

Proje kapsamında Nuh'un Gemisi Veritabanı, E-bird ve Trakuş gibi platformlardan elde edilen milyonlarca gözlem verisi bir araya getiriliyor. Bu bilgiler, hem bilim insanlarının hem de doğaseverlerin kullanımına açık hale getiriliyor. Ayrıca kuşların göç yollarını daha hassas şekilde belirleyebilmek için GPS vericili takip sistemleri de kullanılıyor.

Leylek, turna, yılan kartalı, kızıl şahin gibi türler üzerine takılan vericiler sayesinde kuşların hangi rotaları izlediği, hangi bölgelerde mola verdiği ve hangi tehditlerle karşılaştığı anlık olarak izlenebiliyor.

Göçmen kuşların karşılaştığı tehlikeler

Göçmen kuşlar, bu zorlu yolculuklarında doğal etkenlerin yanı sıra insan kaynaklı tehditlerle de mücadele ediyor. Şehirleşme, yüksek binalar, cam cepheli gökdelenler, enerji hatları ve kaçak avcılık, göçmen kuşların hayatta kalma oranını ciddi biçimde düşürüyor.

DKMP, 2024 yılı itibarıyla insan faaliyetlerinin kuş göç yolları üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla yeni bir yazılım tabanlı izleme sistemi başlattı. Bu sistem sayesinde riskli bölgeler tespit edilerek koruma önlemleri artırılıyor.

Yetkililer, vatandaşlardan özellikle göç dönemlerinde yaban kuşlarına zarar verecek faaliyetlerden uzak durmalarını istiyor. Ayrıca doğaseverlere, göç dönemlerinde kuş gözlemlerini resmi platformlar üzerinden paylaşmaları çağrısı yapılıyor.

Kuşların göçü, yalnızca bir doğa olayı değil; aynı zamanda yaşamın sürekliliğini temsil eden bir mucize olarak görülüyor. Türkiye'nin eşsiz coğrafyası, bu büyük göç yolculuğunun en önemli duraklarından biri olmaya devam ediyor. Bu nedenle hem bilimsel çalışmalar hem de toplumsal farkındalık, göçmen kuşların güvenli bir geleceğe ulaşması için kritik rol oynuyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

Bakmadan Geçme