Kronik Hastalığı Olan Çocuklarda Gıda Güvensizliği Daha Derin: Araştırma Çarpıcı Sonuçlar Ortaya Koydu
Michigan Üniversitesi'nin öncülüğünde yürütülen ve JAMA Network Open dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, kronik hastalıkları bulunan çocukların yaşadığı hanelerde gıda güvensizliği oranlarının diğer ailelere kıyasla çok daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
Kronik Rahatsızlık Arttıkça Gıda Güvensizliği de Yükseliyor
Çalışma kapsamında özellikle astım, otizm, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), öğrenme güçlüğü, zihinsel engellilik ve diyabet gibi kronik rahatsızlıkları olan çocuklara odaklanıldı. Elde edilen sonuçlar, bu tür hastalıkların bulunduğu hanelerde gıda güvensizliği oranının, sağlık sorunu olmayan çocukların yaşadığı ailelere kıyasla katlanarak arttığını gösterdi.
Bu durumun temel nedenlerinden biri, kronik hastalığı olan çocukların özel beslenme ihtiyaçlarına ve düzenli sağlık kontrollerine duyulan gereksinimin aile bütçelerine ek yük getirmesi olarak görülüyor. Uzmanlara göre, hem tedavi hem de sağlıklı beslenme için artan harcamalar, gıda güvenliğini tehdit eden ekonomik baskıları artırıyor.
Pandemi Destekleri Geçici Bir Rahatlama Sağladı
Araştırmacılar, pandemi döneminde ABD'de uygulanan sosyal yardım programlarının gıda güvensizliğinde geçici bir azalma sağladığını da tespit etti. 2021 yılında devreye sokulan genişletilmiş çocuk vergi kredisi, artırılmış SNAP ve WIC yardımları sayesinde düşük gelirli ailelerin gıdaya erişimi geçici olarak iyileşti.
Ancak 2022 itibarıyla bu desteklerin sona ermesiyle birlikte tablo yeniden kötüleşmeye başladı. Gıda güvensizliği oranları, hem kronik hastalığı olan hem de olmayan çocuklar için tekrar yükselişe geçti. Bu durum, ekonomik yardım programlarının sosyal sağlık üzerindeki etkisini bir kez daha ortaya koyarken, desteklerin kesilmesinin kırılgan grupları olumsuz yönde etkilediğini gösteriyor.
Gıda Güvensizliği Sadece Açlık Değil, Sağlık Sorunu
Çalışmada vurgulanan önemli bir nokta da gıda güvensizliğinin yalnızca yeterli gıdaya ulaşamamak anlamına gelmediği oldu. Gıda güvensizliği yaşayan çocuklarda astım, anemi, gelişimsel gecikmeler ve ruh sağlığı problemleri gibi sağlık sorunlarının görülme riskinin anlamlı derecede arttığı belirlendi.
ABD'de 2–17 yaş arası çocukların bulunduğu hanelerin yaklaşık yüzde 10'u gıda güvensizliğiyle karşı karşıya. Bu oran, kronik hastalığı olan çocukların bulunduğu ailelerde çok daha yüksek seviyelere ulaşıyor. Uzmanlar, gıda kalitesinin düşmesinin çocukların gelişimini olumsuz etkilediğini ve özellikle hastalıklara karşı direnci azalttığını vurguluyor.
Türkiye'de de Benzer Endişeler Gündemde
Araştırma ABD merkezli olsa da, Türkiye'de de gıda güvensizliği ve kronik hastalıklar arasındaki ilişki üzerine kaygılar artıyor. Gıda Güvenliği Endeksi'ne göre Türkiye, 2022 yılında 113 ülke arasında 49. sıraya gerileyerek erişilebilir ve uygun fiyatlı gıdaya ulaşma konusunda önemli sorunlar yaşadığını ortaya koydu.
FAO'nun Avrupa ve Orta Asya raporunda da Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgede gıda güvensizliğinin ciddi bir halk sağlığı problemi olmaya devam ettiği belirtiliyor. Özellikle okul çağındaki çocuklarda astım gibi kronik rahatsızlıkların yaygınlığı biliniyor ancak bu çocukların yaşadığı hanelerdeki gıda güvensizliği oranlarını doğrudan karşılaştıran kapsamlı bir çalışma henüz yapılmış değil.
Ekonomik zorluklar, artan gıda fiyatları ve yetersiz sosyal destek politikaları, dar gelirli ailelerin sağlıklı beslenmeye erişimini zorlaştırıyor. Bu durum, kronik rahatsızlığı olan çocuklar için çok daha kritik hale geliyor çünkü bu çocukların sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için düzenli, dengeli ve özel beslenme şart.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım