Klima Kullanımı Elektrik Talebini Rekor Seviyeye Taşıdı: Türkiye İçin Kritik Uyarılar

Türkiye, 2025 yılının Temmuz ayında son yarım yüzyılı aşan en sıcak yaz dönemlerinden birini yaşadı. Artan sıcaklıklarla birlikte klima kullanımı rekor seviyeye ulaştı ve bu durum ülkenin elektrik tüketimini tüm zamanların en yüksek noktasına taşıdı.

Türkiye, 2025 yılının Temmuz ayında son yarım yüzyılı aşan en sıcak yaz dönemlerinden birini yaşadı. Artan sıcaklıklarla birlikte klima kullanımı rekor seviyeye ulaştı ve bu durum ülkenin elektrik tüketimini tüm zamanların en yüksek noktasına taşıdı. Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember tarafından hazırlanan rapor, Türkiye'nin enerji altyapısı açısından ciddi risklere işaret ediyor. Özellikle soğutma amaçlı elektrik talebindeki hızlı artış, hem şebeke yönetiminde hem de gelecek planlamalarında yeni bir dönemi başlatıyor.

Son 55 Yılın En Sıcak Temmuz Ayı Elektrik Tüketiminde Rekor Getirdi

Türkiye, Temmuz 2025'te 55 yılın en sıcak ayını yaşarken 28 Temmuz günü saatlik elektrik tüketimi 59 GWh'ye çıkarak tarihi bir zirveye ulaştı. Bu tüketimin yaklaşık yüzde 18'i yalnızca soğutma ihtiyacından kaynaklandı. Uzmanlara göre, Türkiye'nin ortalama yüzey sıcaklığı 1980 yılına kıyasla 2,5 dereceden fazla yükseldi. Bu artış, yaz aylarında klima kullanımını adeta zorunlu hale getirirken enerji sisteminde öngörülmeyen bir yük oluşturdu.

2024 yılında soğutma kaynaklı elektrik tüketimi son üç yılda yüzde 26 artarak 10 TWh seviyesine ulaştı. Bu rakam, 4 milyon elektrikli otomobilin bir yıllık şarj ihtiyacına denk geliyor. Yaz aylarındaki toplam elektrik tüketiminin yüzde 8'ini oluşturan soğutma talebi, bazı dönemlerde tek başına İstanbul'daki tüm sanayi tesislerinin üç aylık tüketimine eşit düzeye ulaşabiliyor.

Kış ve Yaz Dengesi Değişti: Zirve Tüketim Artık Yaz Aylarında

Geçmişte Türkiye'nin en yüksek elektrik talebi kış aylarında görülürken, artan sıcaklıklarla birlikte bu tablo değişmiş durumda. 2008 yılında kış ve yaz tüketimleri arasındaki fark 0,8 GW iken, 2025 yılına gelindiğinde bu fark 9,1 GW'ye çıktı. Yani yaklaşık 12 katlık bir artış söz konusu. Bu durum, enerji altyapısının yalnızca birkaç hafta yaşanan aşırı tüketim dönemlerine göre yeniden düzenlenmesini zorunlu kılıyor.

Uzmanlar, her 1 derecelik sıcaklık artışının elektrik şebekesine yaklaşık 0,77 GW ek kapasite ihtiyacı yüklediğini belirtiyor. Projeksiyonlara göre, 2030 yılına kadar soğutma talebi iki katına çıkarak 20 TWh'ye, 2035 yılına kadar ise 35 TWh'ye ulaşabilir. Aynı dönemde en yüksek saatlik elektrik talebinin 85 GWh seviyesine çıkması bekleniyor. Bu tablo, Türkiye'nin enerji üretim maliyetlerini artırırken, arz güvenliği açısından da yeni tedbirler gerektiriyor.

Güneş Enerjisi Artan Yükü Hafifletebilir

Artan klima kullanımıyla beraber enerji uzmanlarının dikkat çektiği en önemli çözüm güneş enerjisi oldu. 2019 ile 2024 yılları arasında öğle saatlerinde güneş enerjisinin toplam elektrik talebini karşılama oranı iki kattan fazla arttı. Özellikle sıcak günlerde en yüksek tüketimin gündüz saatlerinde yaşanması, güneş enerjisinin soğutma kaynaklı talebi karşılamada doğal bir çözüm haline gelmesini sağlıyor.

Çatı üstü güneş panelleri ve dağıtık enerji santrallerinin yaygınlaştırılması, yaz aylarında artan yükün şebeke üzerinde oluşturduğu baskıyı hafifletebilir. Bununla birlikte enerji verimliliği politikalarının geliştirilmesi, esnek kullanım çözümlerinin uygulanması ve klima kullanımıyla ilgili veri altyapısının güçlendirilmesi de önümüzdeki yıllarda kritik önem taşıyor.

Enerji Geleceği İçin Stratejik Planlama Şart

Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı aşırı sıcaklık dalgaları ve rekor elektrik talebi, enerji sisteminin uzun vadeli planlama ihtiyacını açıkça ortaya koyuyor. Mevsimsel değişikliklerle birlikte yaz aylarında zirveye ulaşan tüketim, yalnızca bugünün değil geleceğin de enerji politikalarını şekillendirecek. Uzmanlar, iklim değişikliği etkilerinin giderek yoğunlaşacağına dikkat çekerek, sürdürülebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması gerektiğini vurguluyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

Bakmadan Geçme