Hayali Tedavi İddiasıyla Doktor Görevden Uzaklaştırıldı

Üniversite Hastanesinde Şok İddia

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'nde görevli bir doktor öğretim üyesi hakkında ciddi iddialar gündeme geldi. Edinilen bilgilere göre, söz konusu doktorun, hastaların bilgisi dışında sahte hasta girişleri yaptığı, gerçekte uygulanmayan teşhis ve tedavileri yapılmış gibi göstererek devleti zarara uğrattığı öne sürüldü.

Soruşturma Üniversite Yönetimince Başlatıldı

Üniversite personelinin şikyeti üzerine konuyla ilgili inceleme başlatan MAKÜ yönetimi, iddiaların ciddiyetini göz önünde bulundurarak doktor öğretim üyesi B.A.'yı görevden uzaklaştırdı. Yapılan açıklamalarda, soruşturmanın çok yönlü ve titiz bir şekilde yürütüldüğü, hem üniversite hem de Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarının mercek altına alındığı ifade edildi.

Haksız Kazanç İddiası Gündemde

İddialara göre, söz konusu doktor, hayali tedaviler üzerinden SGK'dan haksız kazanç elde etti. Hastaların bilgisi dışında sisteme giriş yapıldığı, gerçekte yapılmayan tedavilerin raporlara işlendiği öne sürüldü. Bu yöntemle ne kadar kazanç sağlandığının soruşturma sonunda netlik kazanacağı, ancak olayın SGK üzerinden ciddi bir maddi zarara yol açtığı tahmin ediliyor.

Görevden Uzaklaştırma Kararı

Burdur MAKÜ yönetimi, yolsuzluk iddialarının yargıya taşınması ihtimali üzerine hızlı bir karar aldı. Doktor öğretim üyesi B.A., soruşturma tamamlanana kadar görevinden uzaklaştırıldı. Yetkililer, konunun yalnızca üniversite ile sınırlı kalmadığını, SGK üzerinden devletin de zarara uğratıldığı gerekçesiyle dosyanın genişletileceğini belirtti.

Sağlıkta Güven Tartışmaları Yeniden Gündemde

Yaşanan skandal, sağlık sektöründe güven sorunlarını bir kez daha gündeme getirdi. Hastaların bilgisi dışında işlem yapılması ve sahte tedavi iddiaları, kamuoyunda büyük tepki çekti. Burdur'daki olayın, yalnızca yerel bir sorun olmadığı; benzer yöntemlerin farklı şehirlerde de yaşanabileceği endişesi dile getiriliyor. Uzmanlar, bu tür suiistimallerin önlenebilmesi için denetim mekanizmalarının daha da sıkılaştırılması gerektiğini vurguluyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım