Günde Bir Bardak Gazlı İçecek, Tansiyon Riskini Yüzde 30 Artırıyor!

Gazlı içecekler uzun yıllardır obezite, diyabet ve diş çürüğü gibi sorunlarla ilişkilendirilse de, son yapılan bilimsel bir araştırma bu içeceklerin yüksek tansiyon riskini de ciddi şekilde artırabileceğini ortaya koydu.

Fruktozun Gizli Tehlikesi: Damarları Yıpratan Şeker

Araştırmanın odak noktası, gazlı içeceklerde bol miktarda bulunan fruktoz adlı meyve şekeri. Uzmanlara göre fruktozun doğal hliyle alınması —örneğin elma, armut veya muz gibi meyvelerden— vücutta daha yavaş emildiği için kan basıncını ani şekilde yükseltmez. Ancak gazlı içeceklerdeki işlenmiş fruktoz doğrudan kana karışır ve kısa sürede tansiyonu yükseltir.

Araştırma ekibinden Prof. Dr. Martijn Brouwers, konuyla ilgili yaptığı açıklamada 'Uzun yıllar boyunca gazlı içeceklerin zararlı etkilerinin yalnızca sağlıksız bireylerde görüldüğü düşünülüyordu. Ancak bu araştırma, fruktozun hangi formda alındığının da en az miktarı kadar önemli olduğunu gösterdi' ifadelerini kullandı.

Brouwers, 'Bir elma ile bir bardak kolayı aynı kefeye koymak büyük bir hata. Çünkü meyvede bulunan fruktoz liflerle birlikte yavaşça emilirken, gazlı içeceklerdeki şeker aniden kana karışıyor. Bu da vücudun dengesini bozuyor' dedi.

Gazlı İçeceklerin Vücuda Etkisi

Uzmanlara göre fruktozun sıvı hlde tüketilmesi, vücutta ani insülin tepkileri ve damar duvarlarında stres artışı oluşturuyor. Bu durum, kanın damarlarda yüksek basınçla akmasına yol açarak hipertansiyonun ilk evresini tetikliyor.
Ayrıca bu tür içeceklerin çoğu yüksek miktarda kafein ve sodyum içeriyor. Bu iki maddenin birlikte alımı da kalp ritmini bozabiliyor, böbrek fonksiyonlarını zayıflatabiliyor ve uzun vadede kalp-damar sisteminde kalıcı hasar oluşturabiliyor.

Araştırmada dikkat çekilen bir diğer bulgu ise gazlı içeceklerin yalnızca kısa süreli değil, düzenli tüketim hlinde kalıcı damar yıpranmasına neden olması. Damar esnekliğini kaybeden bireylerde tansiyon kontrolü giderek zorlaşıyor ve ilaç tedavisi gerektiren kalıcı hipertansiyon gelişebiliyor.

Doğal Şekerle İşlenmiş Şeker Arasındaki Fark

Bilim insanları, doğal ve işlenmiş şeker arasındaki farkın çoğu zaman göz ardı edildiğini vurguluyor. Doğal meyvelerde bulunan fruktoz, liflerle birlikte sindirildiği için enerji yavaş salınıyor. Bu süreç, vücudun şeker seviyesini dengede tutmasına yardımcı oluyor.
Oysa gazlı içeceklerdeki sıvı fruktoz ve mısır şurubu, vücuda 'şok' etkisi yaratacak hızda karışıyor. Bu da yalnızca tansiyonu değil, aynı zamanda karaciğer yağlanması ve insülin direnci gibi metabolik bozuklukları tetikliyor.
Uzmanlar, bir bardak gazlı içeceğin kısa vadede enerji verse de uzun vadede damar sistemini tahrip eden bir etki yarattığını belirtiyor.

Yüksek Tansiyonun Sağlık Üzerindeki Ciddi Etkileri

Yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları için en önemli risk faktörlerinden biri olarak kabul ediliyor. Uzun süreli hipertansiyon, damar duvarlarında kalınlaşma, kolesterol birikimi ve damar daralması gibi sonuçlara yol açabiliyor. Bu da kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği ve görme kaybı gibi ciddi komplikasyonları beraberinde getiriyor.
Araştırmada elde edilen sonuçlar, yalnızca yaşlı bireyler veya kronik hastalığı olanlar için değil, tamamen sağlıklı bireyler için de alarm niteliğinde. Uzmanlar, günlük bir bardak gazlı içeceğin bile kalp sağlığı açısından risk oluşturabileceğini belirtiyor.

Uzmanlardan Uyarı: Alternatifler Tercih Edilmeli

Araştırma sonuçlarının açıklanmasının ardından uzmanlar, özellikle gençler arasında yaygın olan gazlı içecek tüketiminin azaltılması gerektiğini vurguladı. Su, maden suyu veya doğal meyve suları gibi alternatif içeceklerin tercih edilmesi tavsiye ediliyor.
Gazlı içeceklerin kısa vadede ferahlık hissi verse de, uzun vadede vücut sistemini yıprattığına dikkat çekiliyor. Günlük alışkanlıklarda yapılacak küçük değişikliklerin bile kalp ve damar sağlığı üzerinde büyük bir fark yaratabileceği ifade ediliyor.

Yapılan bu bilimsel çalışma, gazlı içeceklerin yalnızca obeziteyle değil, yüksek tansiyon ve kalp hastalıklarıyla da doğrudan ilişkili olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu. Günde bir bardak gibi masum görünen miktarların bile ciddi sonuçlar doğurabileceği gerçeği, sağlıklı yaşam için yeniden düşünmeyi gerektiriyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

Bakmadan Geçme