Gazze'de Kıtlık Derinleşiyor: Açlığın Yükü Çocukların, Yaşlıların ve Hastaların Omuzlarında

Gazze, Birleşmiş Milletler'in resmi açıklamasına göre artık dünya üzerinde 'kıtlık ilan edilen' dört bölgeden biri konumunda. Yaklaşık iki yıla yaklaşan savaşın getirdiği yıkım, gıda kaynaklarının tükenmesi ve temel insani yardımın engellenmesi sonucu bölgede yaşam koşulları her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Açlık en çok çocukları, yaşlıları, hastaları ve yardıma muhtaç bireyleri vururken, halk çaresizlik içinde hayatta kalmaya çalışıyor.

Birleşmiş Milletler'den Resmi Kıtlık İlanı

Birleşmiş Milletler'in açıklamasına göre Gazze'de yaşanan durum, Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) raporlarıyla da doğrulandı. Raporda, kıtlık ilanı için gereken üç temel eşik değerinin de aşıldığı vurgulandı. 2004 yılında kurulan IPC, bugüne kadar yalnızca dört kez kıtlık ilan etmişti ve Gazze, bu listede yer alan nadir bölgelerden biri oldu.

BM yetkilileri, kıtlığın 'tamamen insan eliyle' ortaya çıktığının altını çizerek, sürecin durdurulabilir ve tersine çevrilebilir olduğunu ifade ediyor. Ancak bu noktada en kritik faktörün ateşkes sağlanması ve temel gıda yardımlarının bölgeye ulaştırılması olduğu belirtiliyor. Aksi halde bölgede açlıktan ölümlerin hızla artacağı uyarısında bulunuluyor.

En Savunmasızlar Açlığın En Büyük Yükünü Taşıyor

Gazze'nin savaşın gölgesinde kalan şehirlerinde, en büyük riski çocuklar, yaşlılar, hastalar ve yalnız yaşayanlar taşıyor. Yapılan tahminlere göre yaklaşık 500 ila 800 bin kişinin ciddi açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ifade ediliyor. Yeterli besine ulaşamayan aileler, hayatta kalmak için günde sadece bir veya iki öğünle yetinmek zorunda kalıyor.

55 yaşındaki Sabah Antaiz'in yaşadıkları, Gazze'deki insani krizi gözler önüne seriyor. Antaiz, 'Yiyecek alacak param yok, odun bulamıyorum. Sadece sabah biraz, akşam biraz yiyoruz. Kahvaltıda peynir ya da tuzla ekmek… Sebze yok, pişmiş yemek yok' diyerek çaresizliğini dile getiriyor. Antaiz, 10 aile ferdini hava saldırısında kaybettiğini ve hasta kocasıyla yaşam mücadelesi verdiğini anlatıyor.

Benzer şekilde, 50 yaşındaki İbtisam Saleh de defalarca yerinden edilmesinin ardından bir çadırda hayatta kalmaya çalışıyor. Saleh, 'Sadece yardımlarla idare ediyoruz. Sıcak altında saatlerce kuyrukta beklerken bir kez bayıldım' sözleriyle durumun vahametini özetliyor.

Savaşın Gölgesinde Hayatta Kalma Mücadelesi

Gazze'de binlerce kişi, yıkılmış binalarda ya da geçici çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Bir BM yetkilisi, 'Bu nüfusun direnci tamamen yok edildi. Ellerinde hiçbir şey yok. En uç sınırdalar' diyerek yaşanan insani felaketi gözler önüne seriyor.

Kentteki insanlar, sadece açlıkla değil, aynı zamanda sağlık sorunlarıyla da mücadele ediyor. Çadır bölgelerinde sinekler, çöpler ve yakılan plastikten çıkan yoğun duman yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. Son haftalarda artan sıcaklıklar, hijyen eksikliği ve temiz suya ulaşamama durumu salgın hastalıkların yayılma riskini artırıyor.

35 yaşındaki Riham Kraiem de eşi ve 10 çocuğuyla Gazze Şeridi'nde yaşam mücadelesi veriyor. Kraiem, 'Üç aydır hiçbir yardım almadık. Çocuklarım benden tatlı istiyor ama yapamıyorum. Dün oğlum bir kilo makarna ve konserve domates getirdiğinde sevinçten uçuyordu' diyerek bölgedeki dramatik tabloyu özetliyor.

İnsani Yardımların Önemi Artıyor

Gazze'deki insani kriz, savaşın yanı sıra gıda yardımlarının engellenmesi nedeniyle derinleşiyor. Uzmanlar, durumun daha da kötüleşmemesi için uluslararası toplumun hızlı ve etkili adımlar atması gerektiğini vurguluyor. BM yetkilileri, temel ihtiyaç malzemelerinin ulaştırılmaması halinde bölgede açlık kaynaklı ölümlerin önümüzdeki aylarda daha da artacağı konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor.

İnsani yardım kuruluşları ise bölgeye güvenli erişim sağlanmadıkça kalıcı bir çözümün mümkün olmadığını belirtiyor. Gazze halkı, temel gıda, temiz su, ilaç ve barınma malzemeleri gibi en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamazken, mevcut koşullar her geçen gün daha da ağırlaşıyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım