Diyarbakır'da Tarih Yeniden Yazılıyor

Diyarbakır İçkale'de sürdürülen kazı ve restorasyon çalışmaları, şehrin binlerce yıllık tarihine ışık tutmaya devam ediyor. Kuzeydoğu bölümünde yer alan St. George (Kara Papaz) Kilisesi'nde yapılan son çalışmalar, uzun yıllardır tarihçiler arasında tartışma konusu olan bir yanılgıyı ortadan kaldırdı.

Yüzyıllık Yanılgıyı Ortaya Çıkaran Kitabe

Diyarbakır Müzesi Müdürü Müjdat Gizligöl, kazı sırasında ortaya çıkarılan kitabenin tarihi açıdan büyük önem taşıdığını belirtti. Çeli sülüs yazısıyla yazıldığı tespit edilen kitabe hicrî 4–5'inci yüzyıla tarihlendirildi. Kitabede 'Servet'in oğlu Hıdır' ya da 'Servet'in oğlu Hızır' ifadesi yer alıyor. Bu yazıtta yapının bir hayrat olarak inşa edildiği bilgisi bulunuyor.

Kitabenin varlığı, kilisenin hamama çevrilmediğini açıkça ortaya koydu. Çünkü kilisenin içerisinde suya veya hamama dair herhangi bir kalıntıya rastlanmadı. Buna karşılık kilisenin yanında bir hamam gün yüzüne çıkarıldı ve buranın Servet'in oğlu Hıdır/Hızır tarafından inşa ettirildiği anlaşıldı. Bu bulgu, tarihsel olarak uzun süredir dile getirilen 'kilisenin hamama dönüştürüldüğü' iddiasının artık geçersiz olduğunu gösteriyor.

Kilisenin Medrese Olarak Kullanıldığına Dair İşaretler

Yapılan incelemeler, kilisenin daha sonraki dönemlerde medrese işlevi görmüş olabileceğine işaret ediyor. Kilisenin iç kısmındaki sütunların sonradan örülerek küçük odalara dönüştürülmesi, buranın eğitim amaçlı kullanıldığı ihtimalini güçlendiriyor. Müjdat Gizligöl de bu noktaya dikkat çekerek, Artuklular döneminde kilisenin medreseye çevrilmiş olabileceğini, hamam ihtiyacının ise yanına yeni bir yapı inşa edilerek karşılandığını ifade etti.

Bu durum, Artukluların fethettikleri bölgelerde farklı inançlara saygı gösterdiklerini ve dini yapıları yok etmek yerine yeni işlevlerle yaşatmayı tercih ettiklerini gösteriyor. Tarihi kaynaklarda da benzer örnekler bulunuyor; bu da yeni bulguların inanç tarihi açısından önemli bir kanıt niteliği taşıdığını ortaya koyuyor.

Hamamın İnşası ve Tarihi Önemi

Ortaya çıkarılan hamam kalıntısı, dönemin mimari özelliklerini yansıtırken aynı zamanda şehir yaşamının sosyal yönüne dair ipuçları da sunuyor. Kitabede geçen ifadeler, hamamın bir hayrat olarak yapıldığını ve dönemin insanlarının günlük yaşamında önemli bir yer tuttuğunu gösteriyor. Bu bulgular, Diyarbakır'ın yalnızca askeri ve dini değil, sosyal hayat açısından da zengin bir geçmişe sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Hamamın kilisenin yanında yer alması, Artukluların şehir planlamasında işlevselliği ve toplumsal ihtiyaçları gözettiğinin de önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Kazılarda Yeni Bulgular Bekleniyor

Kazı ve restorasyon çalışmaları halen devam ediyor. Müze Müdürü Gizligöl, ilerleyen süreçte yeni bulguların ortaya çıkmasının muhtemel olduğunu belirtti. Elde edilecek verilerin, yalnızca Diyarbakır'ın değil, tüm Mezopotamya coğrafyasının tarihi hakkında yeni bilgiler sunabileceği ifade ediliyor.

Şu anki bulgular, St. George Kilisesi'nin Artuklular döneminde hamama çevrilmediğini kesin biçimde ortaya koyarken, medrese olarak kullanıldığı ihtimalini güçlendirmiş durumda. Uzmanlara göre bu gelişme, Diyarbakır'ın çok katmanlı tarihinin anlaşılması açısından dönüm noktası niteliği taşıyor.

Diyarbakır'ın Çok Katmanlı Tarihi Bir Kez Daha Ortaya Çıktı

İçkale'de yürütülen çalışmalar, Diyarbakır'ın farklı medeniyetlerin izlerini bir arada taşıyan eşsiz bir şehir olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Kilise, hamam ve medrese işlevlerinin aynı bölgede yan yana var olması, kentin hoşgörü ve çok kültürlü geçmişini gözler önüne seriyor. Yeni bulgularla birlikte Diyarbakır'ın tarihinin yeniden yazıldığı ve daha net biçimde şekillendiği söylenebilir.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

Bakmadan Geçme