Diyanet'ten 15 Ağustos 2025 Cuma Hutbesi: 'Kul Hakkı Ateşten Gömlektir' Mesajıyla Tüm Camilerde Okunacak

Peygamberimizin Uyarısıyla Başlayan Hutbe Derin Mesajlar Taşıyor

Bu haftaki hutbenin giriş kısmında Hz. Peygamber'in (s.a.s) sahabelerine yönelttiği 'Müflis kimdir, biliyor musunuz?' sorusu üzerinden önemli bir dini ders veriliyor. Sahabenin verdiği cevap 'malını mülkünü kaybeden kişi' yönünde olurken, Allah Resûlü'nün açıklaması çok daha çarpıcı: Namaz kılan, oruç tutan, zekt veren ama buna rağmen başkalarına iftira atan, malını gasp eden, kan döken bir kişinin tüm iyiliklerinin ahirette mağdurlara verileceği ve eğer iyilikleri yetmezse onların günahlarının kendisine yükleneceği ifade ediliyor.

Bu anlatım, İslam'da sadece ibadet değil, ahlaki ve sosyal sorumlulukların da ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Hutbede, bireyin sadece Allah'a karşı değil, topluma ve insanlara karşı da yükümlülükleri olduğu net şekilde vurgulanıyor.

Toplumsal Huzurun Temeli: Hakka Saygı ve Adalet

Diyanet'in bu haftaki hutbesi, ailede, iş yerinde, komşuluk ilişkilerinde, sosyal medyada ve ticari hayatta kul hakkının nasıl ihlal edildiğine de değiniyor. Gündelik yaşamda alışkanlık haline gelmiş bazı davranışların aslında büyük günahlara kapı aralayabileceği belirtiliyor.

Gıybet etmek, dedikodu yaymak, yalan söylemek, iftira atmak, hakkı olmayanı almak, kamu malına zarar vermek gibi eylemler; hutbede 'görünmeyen ama derin yaralar açan' kul hakkı ihlalleri olarak tanımlanıyor.

İslam'ın temel ilkelerinden biri olan adaletin sadece mahkeme salonlarında değil, bireylerin vicdanında da kurulması gerektiği vurgulanıyor. Hutbede sıkça altı çizilen bir diğer nokta ise, Müslümanın kendisi için istediğini kardeşi için de istemesi gerektiğidir.

İslam'da Hakkın Dokunulmazlığı ve Kul Hakkının Ahiret Boyutu

Diyanet'in yayımladığı hutbe metni, kul hakkının ahiretteki karşılığını da açık şekilde dile getiriyor. Dinî literatürde 'ateşten gömlek' benzetmesiyle ifade edilen bu sorumluluk, bireyin Allah ile değil, doğrudan hak sahibiyle yüzleşeceği bir hesaplaşma anlamına geliyor.

Hutbede, canın, malın, dinin, neslin ve aklın korunmasının İslam'ın temel ilkeleri arasında yer aldığı, bu değerlerin ihlali halinde kul hakkına girilmiş olacağı belirtiliyor. Bu hakların korunması sadece dini değil aynı zamanda insanî ve vicdanî bir sorumluluk olarak sunuluyor.

Hak sahiplerine karşı yapılan her haksızlık, küçük görülse dahi büyük bir manevi yükümlülüğe dönüşüyor. Özellikle bireyin yaptığı ibadetlerin, kul hakkı nedeniyle boşa çıkabileceği gerçeği, hutbenin en dikkat çeken vurguları arasında yer alıyor.

Camilerde Okunan Hutbe, Sadece Uyarı Değil, Davettir

15 Ağustos Cuma hutbesi sadece bir uyarı metni değil, aynı zamanda bir vicdan muhasebesine çağrı niteliği taşıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu haftaki mesajı, toplumda güveni ve adaleti yeniden inşa etme çağrısı olarak okunabilir.

Hutbede her bireyin, ilişkilerinde daha dikkatli, daha merhametli, daha sorumlu davranması gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, kişisel hataların farkına varmanın ve hak sahiplerinden helallik dilemenin önemine dikkat çekiliyor. Hutbe boyunca kullanılan dil, kırmadan ama derin bir içsel sorgulamaya yönlendiren nitelikte.

Türkiye genelinde binlerce camide okunacak olan bu metin, sadece cuma gününün değil, tüm bir haftanın manevi pusulası olacak nitelikte hazırlandı. Hutbe, Müslüman bireyleri adil, duyarlı ve sorumlu bir yaşam sürmeye davet ediyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım