Dijital Bağımlılık Alarmı! Bağımlılık Küçük Yaşta Başlıyor
Günümüzün en büyük sorunlarından biri haline gelen dijital bağımlılık, artık yetişkinlerden çok çocukları hedef alıyor. Uzmanlar, ekran süresindeki kontrolsüz artışın çocukların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimini ciddi şekilde tehdit ettiği konusunda uyarıyor.
Çocuklarda dijital bağımlılık tehlikesi her geçen gün daha da büyüyor. Çocukların oyun, sosyal medya ve video platformlarına yönelmesi, ailelerin en büyük kaygılarından biri haline geldi.
Çocuklarda Bağımlılık Mekanizması Hızlı Etkileniyor
Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan Çocuk ve Ergen Psikiyatri uzmanı Dr. Özlem Doğan çocuklardaki dijital bağımlılığı açıkladı. 'Dijital medya dediğimizde hepimizin tablet televizyon ve telefon üzerinden erişebildiğimiz oyunlar, videolar, internet içerikleri gibi aslında geniş bir mecrayı tanımlıyoruz. Çocukların gelişimlerini ve sosyal iletişimlerini geliştirmek için çok önemli ve etkili bir araç aslında. Bu teknolojiyle ilgili bizim çocuklarda en büyük sıkıntımız çocuklarda bağımlılık mekanizmasını çok hızlı tetikliyor olması. Dijital medyada çocukların beyinlerine çok hızlı haz veren, doyum sağlayan mekanizmalar olduğu için beyinde bağımlılıkla ilgili mekanizmaları tetikleyerek çocuklarda tıpkı sigara, alkol, uyuşturucu ya da kumar bağımlılığı gibi bir mekanizmayı tetikliyor. Bu yüzden bu medyayı ne kadar çok kullanırsak o kadar çok bağımlı oluyoruz. Dijital bağımlılık çocukların ekran karşısında olduğu süreyi kontrol edemediği, artık ekran görmedikleri zaman yoksunluk belirtileri göstermeye başladıkları sürece dijital bağımlılık diyoruz' sözleriyle anlattı.
Bağımlılığın İki Belirtisi Var
Doğan, bağımlılığın çocuklardaki belirtilerini ve ailelerin bu belirtileri gördüğünde tedbir alınması gerektiğini söyledi. 'Bağımlılığın diğer bağımlılıklarla ortak olan iki mekanizması var. Birincisi bağımlı olduğumuz şeyi sürekli daha fazla kullanma ihtiyacı olur. Ekran süresini ayarlayamama, sosyal hayatını etkileyecek şekilde aile ve çevreyle olan zamanından çalıp ekran başında zamanını geçirmeye başladığı zaman. İkincisi ise olmadığı zamanlarda yoksunluk çekmesi. Aileler sınır koymaya çalıştığında çocukta sinirlilik, agresyon, aile ile çatışmalar başlar. Ders ya da sosyal hayat içindeyken oyunla ilgili düşünceler olması bağımlı olduğuyla ilgili en önemli belirtilerdir. Aileler bunları gördüğü zaman mutlaka bağımlılıkla ilgili tedbir almaları gerekmektedir' diyerek ebeveynleri uyardı.
Ruh ve Fiziksel Sağlığı Etkiliyor
Dijital bağımlılığın çocuklardaki etkilerinden bahseden Doğan, ' Dijital bağımlılık öncelikle ruh sağlığını etkileyen bir mekanizmadır. Ruh sağlığı açısından çocukların gelişim dönemlerinde öncelikle sosyal becerilerini etkiler. Bu belirtiler ise göz teması kurmama, konuşma gecikmesi gibi belirtilerdir. Çocukluk çağında dürtülerini kontrol edemeyen, duygu düzenlemeyi yapamayan çocuklar oluyorlar. Oyunlarda sürekli haz alan sürekli ödüllendirilen beyin mekanizması gerçek hayatta ödül için bir emek vermek gerektiğini anlıyor ve çocuk buna sabredemiyor. Bağımlılık birçok psikiyatrik hastalık için temel oluşturmuş oluyor. Aynı zamanda fiziksel olarak da çok ciddi etkileri var. Çünkü çocuklar ekran karşısında uygun olmayan postürlerde çok uzun zaman geçiriyorlar, bu da gelişim dönemlerinde kamburluk gibi ya da kas gelişimlerini etkiliyor. Hareketsizlik aynı zamanda obeziteyi beraberinde getiriyor. Ekran karşısında dürtüsel olarak yemek isteği olduğu için doyma duygusunu bilmiyor çocuklar. Akşam saatlerinde ekran karşısında olmak, ekrandan gelen mavi ışık nedeniyle melatonin dediğimiz hormonu baskılıyor' sözleriyle ifade etti.
Ebeveynler Rol Model Olmalı
Ebeveynlerin yapması gerekenleri anlatan Doğan, 'Dijital medyayı bir amaç için kullanabilmeyi öğretmek lazım çocuklara. Ekran karşısında tüketici pozisyonundan çıkıp onu kullanarak bir şeyler üreten bir amaç uğruna başında durmamız gerektiğini öğretmek gerekiyor en başta. Aslında amacımız kural koyup yasaklamak değil bir çerçeve çizmek olması gerekiyor. Bunun içinde en önemli şey tutarlı bir ev ortamının ve sıcak aile ilişkisinin olması. Bu iki şey olduğu zaman zaten çocuk bağımlılığa çok kolay yakalanmıyor. Tutarlı ev ortamı dediğimiz şey sürenin belirli olması ve saat ve mekan olarak ebeveyn kontrolünde olması lazım. 15 yaşından küçük çocukların tablet ve akıllı telefonunun olmasını istemiyoruz. Sosyal medya veya diğer platformlarda kişisel bilgilerini paylaşmaması gerektiğini anlatmak lazım. Sınırlar önceden çizilirse çocuklarda ne yapmaları gerektiğini öğrenmiş olur. Ekranı kapat demek çocuk için yetersiz oluyor, aileyle kaliteli zaman geçirmesi ve beraber yapılan etkinlikleri artırmak gerekiyor. Burada rol model olmak çok önemli' dedi.