Çocuklarda Yüksek Tansiyon Vakaları 20 Yılda İki Katına Çıktı

Dünya genelinde çocuk ve ergenlerde yüksek tansiyon görülme sıklığı endişe verici düzeyde artıyor. Zhejiang Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Harvard Tıp Fakültesi'nden uzmanların yürüttüğü geniş çaplı bir araştırmaya göre, son yirmi yılda çocuklarda hipertansiyon oranı neredeyse iki katına çıktı.

Yüksek Tansiyon Artışı Küresel Ölçekte Endişe Yaratıyor

Araştırma verileri, 2000 yılında erkek çocuklarda yüksek tansiyon oranının yüzde 3,4, kız çocuklarda ise yüzde 3 olduğunu gösteriyor. Ancak 2020 yılına gelindiğinde bu oran erkeklerde yüzde 6,5, kızlarda ise yüzde 5,8'e yükseldi.
Bu veriler, çocukluk çağında hipertansiyonun artık yalnızca genetik veya nadir görülen bir sorun olmaktan çıkıp, küresel bir halk sağlığı problemine dönüştüğünü ortaya koyuyor.
Araştırmayı yöneten Dr. Peige Song, çocukluk döneminde başlayan bu yükselişin, erken yaşta damar sertliği, kalp hastalığı ve böbrek sorunlarına zemin hazırlayabileceğini vurguladı.

Harvard Tıp Fakültesi'nden Dr. Mingyu Zhang ise bu durumun 'önlenebilir bir risk' olduğunu belirterek, dengeli beslenme, kilo kontrolü ve düzenli fiziksel aktivitenin yüksek tansiyonla mücadelede en etkili adımlar olduğunu ifade etti.

Obezite, Hareketsizlik ve İşlenmiş Gıdalar Başlıca Nedenler

Uzmanlara göre, çocuklarda hipertansiyonun bu denli artmasının temelinde obezite, dengesiz beslenme ve fiziksel hareketsizlik yatıyor.
Modern yaşam tarzı, çocukların hareket düzeyini azaltırken ekran başında geçirilen süreyi artırıyor. Bu durum, enerji harcamasını düşürüp kilo alımını hızlandırıyor. Obeziteye bağlı insülin direnci ve damar fonksiyonlarındaki bozulmalar da yüksek tansiyon gelişimini tetikliyor.

Beslenme alışkanlıkları da bu tabloyu ağırlaştırıyor. Aşırı sodyum içeren işlenmiş gıdalar, fast food ürünleri ve gazlı içecekler, çocukların günlük tuz alımını olması gerekenden birkaç kat artırıyor. Uzmanlar, bu tür ürünlerin uzun vadede kan basıncını kalıcı biçimde yükselttiğini belirtiyor.
Ayrıca yetersiz uyku, stres, genetik faktörler ve çevresel kirleticiler de hipertansiyon riskini artıran unsurlar arasında yer alıyor.

'Maskelenmiş Hipertansiyon' Tehlikesi: Sessiz Risk

Araştırma ekibi, 21 ülkeden toplanan 96 farklı bilimsel çalışmayı analiz etti. Elde edilen veriler yalnızca doktor muayenelerinde yapılan ölçümlerden değil, aynı zamanda evde yapılan tansiyon takiplerinden de derlendi.
Sonuçlar, çocuklarda en sık görülen yüksek tansiyon türünün 'maskelenmiş hipertansiyon' olduğunu ortaya koydu. Bu durumda, çocukların tansiyonu doktor kontrolü sırasında normal görünürken, evde yapılan ölçümlerde yüksek çıkabiliyor.

Uzmanlar, bu durumun aileler tarafından çoğu zaman fark edilmediğini, ancak uzun vadede kalp ve damar sistemine zarar verebileceğini belirtiyor.
Dr. Zhang, 'Tek bir tansiyon ölçümüyle çocukların sağlığı hakkında kesin bir sonuca varmak doğru değil. Düzenli ve kapsamlı takip gerekiyor,' ifadelerini kullandı.

PFAS Kimyasalları ve Çevresel Etkenler

Yüksek tansiyonun sadece yaşam tarzı değil, çevresel faktörlerle de ilişkili olduğu vurgulanıyor.
Daha önce yapılan bir çalışmada, hamilelik döneminde PFAS (per- ve polifloroalkil maddeleri) adı verilen kimyasallara maruz kalan annelerin çocuklarında hipertansiyon riskinin arttığı tespit edildi.
Bu kimyasallar, 'sonsuz kimyasallar' olarak adlandırılıyor çünkü doğada kolay kolay bozulmuyor ve su, toprak, hatta insan dokularında uzun yıllar kalabiliyor. Araştırmacılar, PFAS maruziyetinin hormonal dengeleri etkileyerek çocuklarda tansiyon dengesizliğine yol açabileceğini belirtiyor.

Çevresel kirleticiler, sanayi bölgelerine yakın yerlerde yaşayan çocuklarda daha yüksek risk oluşturuyor. Bu nedenle, çevre sağlığının korunmasının çocuk sağlığı açısından da kritik bir öneme sahip olduğu vurgulanıyor.

Ailelere Uzmanlardan Öneriler

Beslenme uzmanları, çocuklarda yüksek tansiyonla mücadelede yasaklardan çok bilinçli yönlendirmelerin önemine dikkat çekiyor.
Ailelerin çocuklara belirli yiyecekleri 'yasak' olarak sunmak yerine, sağlıklı alternatifleri birlikte keşfetmeleri gerektiği belirtiliyor.
Ayrıca ailelerin birlikte yemek yeme alışkanlığı edinmeleri, sofralarda taze sebze, meyve ve tam tahıllara ağırlık vermeleri öneriliyor.

Uzmanlar, çocukların fiziksel aktiviteye teşvik edilmesinin de tansiyon kontrolünde büyük rol oynadığını belirtiyor. Günde en az bir saat yürüyüş, bisiklet veya açık hava oyunu gibi aktiviteler öneriliyor.
Dr. Song, 'Çocuklara sağlıklı alışkanlıklar kazandırmak, gelecekte milyonlarca kalp hastalığını önleyebilir,' diyerek erken yaşta farkındalık oluşturmanın önemini vurguladı.

Erken Önlem Hayat Kurtarabilir

Araştırmanın sonuçları, çocukluk döneminde başlayan yüksek tansiyonun artık küresel bir halk sağlığı meselesi haline geldiğini gösteriyor.
Uzmanlar, bu eğilimin tersine çevrilebilmesi için ailelerin, okulların ve sağlık kurumlarının ortak hareket etmesi gerektiğini vurguluyor.
Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve çevresel farkındalık, çocukların gelecekte kalp hastalıklarından korunması için en güçlü savunma olarak öne çıkıyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

Bakmadan Geçme