Borsada Telafi Yılı Beklentisi Güçleniyor

Borsa İstanbul, son dönemde yatırımcısına beklenen kazancı sunmakta zorlanan bir görünüm sergilerken, piyasa çevrelerinde 2026 yılına yönelik iyimser beklentiler giderek daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. BIST 100 endeksi, geride kalan süreçte hem yüksek enflasyonun hem de mevduat, altın ve para piyasası fonları gibi güçlü alternatif getirilerin baskısı altında kaldı. Şirket bilançolarında artan maliyetler, finansman yükü ve iç talepteki zayıflama belirleyici olurken, hisse senedi piyasası uzun süre dar bir bantta hareket etti. Buna rağmen uzmanlar, mevcut görünümün kalıcı olmadığı ve önümüzdeki dönemde daha dengeli ve pozitif bir tabloya evrilebileceği görüşünde birleşiyor.

BIST 100 Endeksinde Zorlu Bir Dönemin Ardından Yeni Beklentiler

2025 yılı boyunca BIST 100 endeksi 9 bin ile 11 bin 500 puan aralığında sıkışmış bir seyir izledi. Bu durum, yatırımcı psikolojisi üzerinde belirgin bir baskı yarattı. Endeks yıl sonunda 11 bin 300 ila 11 bin 400 seviyelerine yakın bir kapanışa hazırlanırken, bu artış nominal olarak pozitif görünse de enflasyon dikkate alındığında reel bir kazanç sağlamadı. Yüksek faiz ortamı, yatırımcıların önemli bir bölümünü hisse senetlerinden uzaklaştırarak mevduat ve likit araçlara yöneltti. Bu süreçte borsa, kısa vadeli kazanç arayanlar için cazibesini büyük ölçüde yitirdi.

Faiz Politikaları Ve Makro Gelişmelerin Piyasaya Etkisi

Yılın başında enflasyonda düşüş ve faiz indirimlerinin gündeme gelmesi, piyasalarda görece olumlu bir hava yaratmıştı. Ancak mart ayında yaşanan siyasi gelişmeler ve artan belirsizlik, bu beklentilerin tersine dönmesine neden oldu. Sermaye çıkışları ve rezervlerdeki gerileme, Merkez Bankası'nın daha sıkı bir duruş sergilemesini zorunlu kıldı. Politika faizi önce düşüş eğilimine girmişken, yaşanan gelişmeler sonrasında yeniden yukarı yönlü revize edildi. Aynı dönemde küresel ölçekte artan jeopolitik riskler ve ticaret politikalarına ilişkin belirsizlikler de gelişen piyasalara yönelik iştahı sınırladı.

Şirket Karlılıkları Ve Enflasyon Muhasebesinin Rolü

Son iki yılda şirket krlılıkları üzerinde belirgin bir baskı oluştu. Enflasyon muhasebesi uygulamaları, yüksek finansman giderleri ve daralan iç talep, net kr rakamlarını aşağı çekti. Bu durum, hisse fiyatlarının görece ucuz kalmasına rağmen yatırımcıların temkinli davranmasına yol açtı. Piyasa aktörleri, birçok şirketin bilançosunun potansiyel barındırdığını ancak mevcut ekonomik koşulların bu potansiyelin ortaya çıkmasını geciktirdiğini ifade ediyor. Bu nedenle borsa, uzun vadeli düşünen yatırımcılar için bir sabır sınavına dönüştü.

2026 İçin Telafi Yılı Vurgusu

Piyasa profesyonelleri, 2026 yılını son iki yılda beklediği getiriyi elde edemeyen yatırımcılar açısından önemli bir fırsat dönemi olarak değerlendiriyor. Faiz indirimi sürecinin yavaş ilerlemesi nedeniyle 2026'nın ilk aylarında dalgalı bir seyrin devam edebileceği belirtiliyor. Buna karşın yılın ilerleyen dönemlerinde enflasyonda kalıcı bir gerileme sağlanması ve finansman koşullarının rahatlaması halinde, hisse senetlerine yönelik ilginin yeniden artması bekleniyor. Uzmanlara göre bu süreç, borsanın son yıllardaki en güçlü performanslarından birine zemin hazırlayabilir.

Yatırımcı Davranışlarında Olası Değişim

Yüksek faiz döneminde mevduat ve altın gibi araçlara yönelen yatırımcıların, getiriler arasındaki farkın azalmasıyla birlikte yeniden hisse senetlerini gündemine alabileceği öngörülüyor. Özellikle şirketlerin krlılıklarının toparlanmaya başlaması ve ekonomik görünümdeki belirsizliğin azalması, borsaya olan güveni destekleyebilir. Bu noktada uzun vadeli bakış açısının önemine dikkat çekilirken, ani fiyat hareketleri yerine temel göstergelere odaklanan bir yaklaşımın öne çıkacağı ifade ediliyor.

Borsada Sabır Ve Uzun Vadeli Perspektif

Borsa İstanbul'un son dönemde sergilediği performans, kısa vadede kazanç arayan yatırımcılar için hayal kırıklığı yaratmış olsa da, uzun vadeli perspektife sahip olanlar açısından farklı bir tablo sunuyor. Uzmanlar, geçmiş dönemlerde yaşanan benzer sıkışma süreçlerinin ardından güçlü yükselişlerin geldiğini hatırlatıyor. 2026 yılına ilişkin telafi beklentisi de bu bakış açısının bir yansıması olarak görülüyor. Piyasalarda dengelerin yeniden kurulmasıyla birlikte, borsanın yeniden yatırımcısına umut verebilecek bir zemine kavuşabileceği ifade ediliyor.