Biyolojik Kıyamet mi Geliyor?

Bilim insanları, moleküler yapıları tersine çeviren 'ayna hücre' araştırmalarının kontrolsüz yayılması halinde küresel bir biyolojik tehdit oluşturabileceği konusunda uyarıda bulundu. Minnesota Üniversitesi'nden Kate Adamala, potansiyel riskler nedeniyle projeyi durdurma kararı aldı.

Moleküler Terslik: Ayna Hücre Nedir?

Biyolojide 'kiralite' olarak bilinen özellik, moleküllerin sağ veya sol yönelimli olmasını ifade eder. DNA ve RNA sağ elli, proteinler ise sol elli yapılara sahiptir. Ayna hücre fikri, bu yönelimleri tersine çevirerek doğadaki hiçbir canlıyla uyumlu olmayan yapılar oluşturmayı hedefliyor. Bu tür hücreler, bağışıklık sisteminden gizlenebilir ve mevcut antibiyotiklerle etkisiz hale getirilemeyebilir.

Bilimsel Endişe: Kontrolsüz Yayılım Riski

2019 yılında ABD Ulusal Bilim Vakfı'ndan 4 milyon dolarlık destek alan Kate Adamala ve ekibi, bu alandaki çalışmalarını durdurdu. Adamala, araştırmalar ilerledikçe tehlikenin boyutunun fark edildiğini ve cevaplanamayan soruların çoğaldığını belirtti. Stanford Üniversitesi'nden David Relman, bu tür organizmaların gezegen çapında bir felakete yol açabileceği uyarısında bulundu.

Uluslararası Tartışma: Bilim İnsanları İkiye Bölündü

2025 Eylül ayında Manchester Üniversitesi'nde düzenlenen 'Sentetik Yaşam ve Güvenlik' konferansında uzmanlar, bu tür araştırmaların sınırlarını tartıştı. Bazı bilim insanları, ayna hücre çalışmalarının tamamen yasaklanması gerektiğini savunurken, diğerleri ters moleküllerin ilaç geliştirme açısından büyük potansiyel taşıdığını ifade etti. Utah Üniversitesi'nden Michael Kay, bu moleküllerin parçalanmaya karşı dirençli olduğunu ve yeni nesil tedavilerde kullanılabileceğini belirtti.

Bilimsel Özdenetim ve Yasal Düzenleme Çağrısı

2025 Şubat ayında yaklaşık 100 bilim insanı, fon sağlayıcı ve politika yapıcı, ortak bir metin imzalayarak 'ayna yaşam'ın ciddi risk taşımadığı kanıtlanmadıkça yaratılmaması gerektiğini vurguladı. Adamala, gönüllü kısıtlamaların yeterli olmadığını ve ulusal ile uluslararası düzeyde yasal sınırların belirlenmesi gerektiğini savundu. Relman ise bu süreçte kamusal güvenin yeniden inşa edilebileceğini ifade etti.

Bakmadan Geçme