Bergama'da Siyah Orak İnciri Hasadı Başladı: Türkiye'nin Yeni Markası Dünyaya Açılıyor

İzmir'in Bergama ilçesinde yürütülen araştırma ve geliştirme çalışmaları sonucunda elde edilen siyah orak inciri, hem sağlık açısından yüksek besin değerleri hem de dayanıklılığıyla dikkatleri üzerine çekiyor.

Yerli AR-GE ile Yeni Bir Çeşit Geliştirildi

Siyah orak inciri, uzun soluklu bilimsel çalışmaların ürünü olarak ortaya çıktı. Kuru meyve ihracatçısı bir firmanın öncülüğünde yürütülen proje, Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü, Ege Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü iş birliğiyle hayata geçirildi. Anadolu'da bulunan 284 farklı incir çeşidi detaylı olarak incelendi ve yapılan çalışmalar sonucunda yeni bir çeşit olarak 'siyah orak' ortaya çıktı.

Bu yeni türün en önemli özelliği, hem iç pazarda hem de dış pazarda dikkat çekebilecek sağlık avantajlarına ve dayanıklılığa sahip olması. Böylece Türkiye'nin incir üretimindeki güçlü konumunu daha da ileri taşıması bekleniyor.

Sağlık Değerleriyle Öne Çıkıyor

Laboratuvar analizleri, siyah orak incirinin diğer çeşitlere göre yüksek polifenol ve antioksidan içerdiğini ortaya koydu. Rengini veren antosiyanin pigmenti sayesinde incirin, antidiyabetik, antikanserojen, antienflamatuvar, antihipertansif ve antimikrobiyal etkiler barındırdığı belirlendi. Bu özellikleriyle siyah orak, yalnızca lezzetiyle değil, sağlık faydalarıyla da dünya pazarında öne çıkabilecek bir ürün haline geldi.

Besin değerinin yüksek olması, tüketiciler açısından doğal ve fonksiyonel gıdalara yönelik artan talebi karşılaması bakımından büyük önem taşıyor. Uzmanlara göre bu incir, sağlıklı yaşam trendinin en çok ilgi görecek ürünlerinden biri olma potansiyeline sahip.

Aflatoksine Karşı Dayanıklı

İzmir'in Bergama ilçesinde kurulan 80 dönümlük deneme bahçesi, siyah orak incirinin dayanıklılığını test etmek için kullanıldı. Yapılan çalışmalar, bu çeşidin özellikle küf kaynaklı aflatoksin oluşumlarına karşı diğer çeşitlere göre daha dirençli olduğunu ortaya koydu. Bu durum, ihracatta en büyük sorunlardan biri olan kalite kaybının önüne geçilmesi açısından kritik bir avantaj sağlıyor.

Hasat dönemi ağustos ayının ikinci yarısında başlıyor. Ağaçlarda olgunlaşarak kuruyan incirler yere düştükten sonra toplanıyor. Ardından seralara serilen ürünler, nem oranı ayarlanarak işleme tesislerine gönderiliyor. Bu süreç, incirin hem doğallığını korumasını hem de uzun süre bozulmadan saklanabilmesini sağlıyor.

Rejeneratif Tarım ve Organik Üretim

Siyah orak inciri yetiştirilen bahçelerde, toprağın sağlığını korumak ve doğal dengeyi desteklemek için rejeneratif tarım uygulamaları hayata geçiriliyor. Organik üretim anlayışıyla yetiştirilen incirler, kimyasal girdilerden uzak bir şekilde tüketiciye ulaştırılıyor. Bu da ürünün özellikle Avrupa ve diğer gelişmiş pazarlarda daha kolay alıcı bulmasını sağlıyor.

Proje kapsamında üretimin sözleşmeli çiftçilik modeliyle yaygınlaştırılması hedefleniyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi Kuru Meyve ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Birol Celep, siyah orak incirinin 200 farklı ülkenin pazarına hitap edebileceğini belirterek, bu ürünün ülke ekonomisine ve üreticiye büyük katkı sağlayacağını ifade etti.

Üreticiler Yeni Çeşitten Memnun

Bergama'nın Bölcek Mahallesi'nde üretim yapan çiftçiler, siyah orak incirinin düşük su ihtiyacıyla dikkat çektiğini ve yüksek verim sunduğunu belirtiyor. Çiftçiler için pazar sorununun bulunmaması, üretimin daha da yaygınlaşmasına zemin hazırlıyor.

Projenin önümüzdeki yıllarda yalnızca Bergama ile sınırlı kalmayıp Çanakkale'ye kadar uzanan geniş bir bölgede yaygınlaştırılması planlanıyor. Bu sayede Ege'nin kuzey hattı, Türkiye'nin incir üretiminde yeni bir merkez haline gelebilecek.

Bu yeni incir çeşidi, hem sağlık faydaları hem de dayanıklılığıyla Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatında önemli bir yere sahip olmaya hazırlanıyor. Bergama'dan başlayan bu yolculuk, kısa sürede dünyanın dört bir yanındaki sofralara ulaşacak gibi görünüyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

Bakmadan Geçme