Bayburt'ta Kehribarın İzinde: Fosilleşmiş Reçine Takıya Dönüşüyor

Bayburt'ta doğadan çıkarılan kehribar, zorlu işlemlerden geçirilerek takı ve tespihlere dönüştürülüyor. Kentin tek değerli taş işlemecisi Bayram İpek, gramı altınla yarışan bu fosilleşmiş reçineyi ekonomiye kazandırmak için bireysel çaba gösteriyor.

Doğadan Atölyeye Uzanan Emek

Uzun yıllar köy halkı tarafından çıra olarak kullanılan kehribar, artık Bayburt'ta takı ve süs eşyası olarak değerlendiriliyor. Kent merkezindeki Kasaplar Çarşısı'nda 20 metrekarelik atölyesinde üretim yapan Bayram İpek, taşın doğadan çıkarılmasından işlenmesine kadar tüm süreci tek başına yürütüyor. 'Kehribarı doğadan saf hliyle çıkarıp atölyemize götürüyor, takı, kolye, tespih hline getiriyoruz' diyen İpek, taşın ayırt edilmesinin oldukça güç olduğunu vurguluyor.

'Her Taş Kehribar Değildir'

Kehribarın doğada benzer taşlarla karıştırılabildiğini belirten İpek, 'Bu demek değildir ki her taş kehribardır. Doğada anlaşılması çok zordur. Taşın yapısını görürseniz ne demek istediğimi anlarsınız' ifadeleriyle dikkatli seçim sürecine işaret ediyor. Bayburt kehribarı, kesme, zımparalama, silme ve parlatma işlemlerinden geçerek satışa hazır hale getiriliyor.

Bölgeye Özgü Renkler ve Değer

Bayburt'un farklı bölgelerinde çeşitli renklerde kehribar bulunduğunu belirten İpek, 'Kehribarı çıkarmak ve işleyerek takı hline getirmek zahmetli bir iş. Uzun yıllardır bu yolda çalışıyorum. Çıkardığım taşları ekonomiye kazandırıp halkın hizmetine sunmaya gayret ediyorum' diyerek üretimin yerel kalkınmaya katkısını vurguluyor.

Bakmadan Geçme