Bakır Krizi Alarm Veriyor! Hırsızlık Dalgası Milyarlarca Doları Yutuyor
Bakır fiyatlarında yaşanan hızlı yükseliş, artık sadece emtia piyasalarını değil, küresel altyapı sistemlerini de tehdit eden ciddi bir krize dönüşmüş durumda.
Bakır fiyatlarında yaşanan hızlı yükseliş, artık sadece emtia piyasalarını değil, küresel altyapı sistemlerini de tehdit eden ciddi bir krize dönüşmüş durumda. Elektrik hatlarından telekomünikasyona, hatta elektrikli araç şarj istasyonlarına kadar uzanan geniş bir alanda bakır, kritik bir bileşen olması nedeniyle hırsızların en gözde hedeflerinden biri hline geldi. Uzmanlara göre mevcut gidişat devam ederse, birçok ülke milyarlarca dolarlık ek maliyetlerle karşı karşıya kalabilir.
Bakır Fiyatlarındaki Rekor Artış Yeni Bir Krizi Tetikledi
Son aylarda bakır fiyatları küresel ölçekte rekor seviyeleri test ediyor. Çin'in sanayi krlarında ekim ayında görülen düşüş bile fiyatlardaki yükselişi tam anlamıyla durduramadı. Bakır, üretimden enerjiye kadar pek çok sektörde vazgeçilmez bir maden olduğu için fiyat hareketleri tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor. Talebin hızla arttığı bir dönemde yaşanan bu yükseliş, bakırı sıradan bir endüstriyel malzeme olmaktan çıkararak adeta bir yatırım varlığına dönüştürdü.
Bu durum, özellikle gelişmiş ülkelerde beklenmedik bir sorun doğurdu: Altyapıya yönelik sistematik bakır hırsızlığı. Fiyatların artmasıyla birlikte risk almak isteyen gruplar kablo sistemlerine yöneldi ve bu da tam anlamıyla bir güvenlik açığı yarattı.
Altyapı Karanlığa Gömdü: Hırsızlık Kaybı Katlanıyor
Webpronews tarafından aktarılan bilgilere göre, ABD'de birçok şehirde elektrik direkleri, sokak lambaları ve telekom hatları bakır hırsızlarının en yoğun hedefleri hline geldi. Çalınan her bir kablo demeti hırsıza ortalama 100 dolar kazandırırken, aynı kablonun kesilmesi şehir yönetimlerine veya şirketlere 5 bin dolardan fazla maliyet yüklüyor.
Wall Street Journal'ın raporunda FBI'ın bakır hırsızlığı konusunu 'kritik altyapı için ulusal bir tehdit' olarak tanımladığı belirtiliyor. Şirketler sürekli olarak onarım döngüsünde kalırken, zararları karşılayabilmek için kimi zaman varlıklarını elden çıkarmak zorunda kalıyor. Bu tablo yalnızca bir güvenlik ihlali değil, aynı zamanda sermaye harcamaları üzerinde büyük bir baskı yaratan finansal bir krize işaret ediyor.
Telekomünikasyon Ağları En Büyük Risk Altında
Bakır krizinin en derin hissedildiği alanların başında telekomünikasyon altyapısı geliyor. Hırsızlar gece karanlığında bakır ile fiber kabloları birbirinden ayırt edemedikleri için her iki kabloyu da keserek söküp götürüyor. Bu durum yalnızca maddi kayıpları artırmakla kalmıyor; yüz binlerce insanın internete ve telefon hizmetlerine erişimini de kesintiye uğratıyor.
Büyük telekom firmaları kesilen ana hatların onarımı için yüksek bütçeler ayırmak zorunda kalırken, bu maliyetler tüketici faturalarına dolaylı olarak yansıyor. Uzmanlar, telekom şirketlerinin güvenlik sistemlerini geliştirmesinin şart olduğunu ancak mevcut ekonomik koşullarda bunun kolay olmadığını belirtiyor.
Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Yeni Hedef
Bakır kabloların en stratejik kullanım noktalarından biri olan elektrikli araç (EA) şarj istasyonları ise hırsızlar için giderek daha cazip bir hedef hline geliyor. Hızlı şarj teknolojisi yüksek kaliteli, kalın ve değerli bakır kablolar gerektiriyor. Üstelik pek çok şarj istasyonu gözetimden uzak bölgelerde bulunduğu için kolaylıkla sökülüp zarar verilebiliyor.
Bu durum, uzmanlara göre yalnızca bir güvenlik açığı değil; aynı zamanda yeşil dönüşümün maliyetini artıran yeni bir vergi gibi işliyor. Elektrikli araç kullanımını teşvik eden ülkelerde bile hırsızlık vakaları nedeniyle kritik şarj altyapısının yaygınlaşması yavaşlıyor.
Küresel Güvenlik ve Ekonomi İçin Alarm Zilleri Çalıyor
Bakırın bir emtia olmaktan çıkıp stratejik bir kriz başlığına dönüşmesi, pek çok ülkeyi alarma geçirmiş durumda. Enerji hatları, ulaşım ağları ve telekom sistemlerinin korunması için yeni güvenlik protokollerinin devreye alınması bekleniyor. Ancak bu önlemlerin maliyeti, hlihazırda artan onarım masraflarına eklendiğinde şirketleri ve kamu yönetimlerini daha da zorlayabilir.
Uzmanlar, bakır fiyatları yükselmeye devam ettiği sürece hırsızlık riskinin de artacağını vurguluyor. Bu nedenle hem devletlerin hem de özel sektörün ortak bir önlem planı geliştirmesi gerektiği düşünülüyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım