Bakan Fidan, Gazze Sürecinde İsrail'in İhlallerinin Ateşkesi Zorlaştırdığını Vurguladı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD'nin Miami kentinde gerçekleştirdiği diplomatik temasların ardından Gazze'de yürütülen barış sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Uluslararası kamuoyunun yakından takip ettiği görüşmelerin genel çerçevesini aktaran Fidan, sürecin diplomatik açıdan umut vadettiğini ancak sahadaki gelişmelerin bu iyimser tabloyu gölgelediğini dile getirdi. Özellikle İsrail'in ateşkes ihlallerinin müzakere sürecini ciddi biçimde zorlaştırdığını belirten Fidan, bu durumun yalnızca Türkiye tarafından değil sürece dahil olan tüm aktörler tarafından da açık şekilde görüldüğünü ifade etti.

Gazze Barış Planında İkinci Aşamaya Geçiliyor

Bakan Fidan, yürütülen Gazze barış planı müzakerelerinde ilk aşamanın tamamlandığını ve artık ikinci aşamaya geçiş sürecinin teknik boyutlarının ele alındığını açıkladı. Bu aşamada güvenlik, yönetim ve insani erişim gibi başlıkların daha detaylı şekilde masaya yatırıldığını belirten Fidan, diplomatik görüşmelerin genel atmosferini olumlu olarak değerlendirdi. Ancak sahadaki ateşkes ihlallerinin, müzakere masasında oluşturulan yapıcı zemini zedelediğine dikkat çekti. Fidan, barış sürecinin ilerleyebilmesi için sahadaki uygulamaların, masada varılan mutabakatlarla uyumlu olması gerektiğini vurguladı.

Gazze'nin Yönetimi Konusunda Türkiye'nin Tutumu Net

Gazze'nin geleceğine dair Türkiye'nin yaklaşımını açık bir dille ortaya koyan Bakan Fidan, bölgenin yönetiminin doğrudan Gazze halkının iradesini yansıtması gerektiğini ifade etti. Gazze'nin toprak bütünlüğünün korunmasının hayati önemde olduğunu vurgulayan Fidan, yönetimin teknokratlardan oluşacak bir komiteye devredilmesi konusunun ciddi biçimde tartışıldığını aktardı. Bu geçiş sürecinin belirli bir takvime bağlanmasının da gündemde olduğunu kaydeden Fidan, Gazze'nin hiçbir şekilde bölünmemesi gerektiğini ve alınacak tüm kararların Gazzelilerin çıkarlarını esas alması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin bu konudaki yaklaşımının, kalıcı barış ve istikrar hedefiyle şekillendiğini belirtti.

Miami Temasları Kritik Bir Dönüm Noktası Olarak Değerlendiriliyor

Bakan Fidan, Miami'de gerçekleştirilen görüşmelerin uluslararası diplomasi açısından önemli bir eşik olduğuna dikkat çekti. Uluslararası İstikrar Gücü ve Barış Kurulu gibi mekanizmaların hayata geçirilmesine yönelik paralel temasların sürdüğünü belirten Fidan, bu toplantıların Şarm El Şeyh'te düzenlenen zirveden sonraki en kapsamlı ve en üst düzey görüşmeler olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin bu süreçteki perspektifini ve beklentilerini muhataplarına doğrudan aktarma imkanı bulduğunu söyleyen Fidan, farklı görüşlerin aynı masa etrafında ele alınmasının sürece katkı sunduğunu ifade etti.

İsrail'in Sahadaki İhlalleri Süreci Baskı Altına Alıyor

Fidan, sahada yaşanan gelişmelerin diplomatik süreci olumsuz etkilediğine özellikle vurgu yaptı. İsrail'in ateşkesi ihlal eden uygulamalarının, taraflar arasında güven tesis edilmesini zorlaştırdığını belirten Fidan, bu ihlallerin uluslararası gözlemciler tarafından da teyit edildiğini söyledi. Ateşkesin sürdürülebilirliğinin, barış planının başarısı açısından kritik bir unsur olduğunu ifade eden Fidan, sahadaki her ihlalin müzakerelerde yeni sorun alanları yarattığını dile getirdi. Türkiye'nin bu noktada diplomatik girişimlerini artırarak sürecin rayından çıkmaması için yoğun çaba gösterdiğini aktardı.

Kış Öncesi İnsani Yardım Uyarısı

Gazze'deki insani durumun her geçen gün daha da ağırlaştığına dikkat çeken Bakan Fidan, yaklaşan kış mevsimiyle birlikte insani yardımların hayati bir önem kazandığını söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın insani yardım konusundaki hassasiyetini hatırlatan Fidan, yardım koridorlarının açık ve sürdürülebilir olması için diplomasinin tüm imkanlarının kullanıldığını ifade etti. Özellikle barınma, gıda ve sağlık alanlarında ciddi ihtiyaçlar bulunduğunu belirten Fidan, bu konuların uluslararası görüşmelerde öncelikli başlıklar arasında yer aldığını aktardı. Gazze'de kalıcı barışın sağlanabilmesi için insani koşulların iyileştirilmesinin vazgeçilmez olduğunu vurguladı.