Arslantepe Höyüğü'nde İlk Şehir Devletinin İzleri
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Malatya'daki Arslantepe Höyüğü'nde yürütülen kazı çalışmaları, Anadolu'da kurulan ilk şehir devletinin idari ve toplumsal yapısını ortaya koyuyor. Yaklaşık 7 bin yıllık geçmişe sahip höyükte, devlet sisteminin doğuşuna dair önemli bulgular elde ediliyor.
1932'den Bu Yana Süren Kazılar Devletleşme Sürecini Aydınlatıyor
Malatya'nın Battalgazi ilçesinde, Fırat Nehri'nin batı kıyısında yer alan Arslantepe Höyüğü'nde ilk kazı çalışmaları 1932 yılında Fransız arkeolog Louis Delaporte başkanlığındaki ekip tarafından başlatıldı. 1961'den itibaren Roma La Sapienza Üniversitesi akademisyenlerinin yürüttüğü kazılar, Geç Kalkolitik dönemden Demir Çağı'na kadar uzanan çok katmanlı bir yerleşimi gün yüzüne çıkarıyor.
Kerpiç Sarayda Devletin İzleri
Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli, Arslantepe Höyüğü'nde dünyanın en eski sarayının bulunduğunu belirtti. 400 metrekarelik alana yayılan kerpiç sarayda, yağmur drenaj hattı gibi altyapı unsurları, 3 bini aşkın mühür, kral mezarı ve gümüş bezemeli kılıçlar gibi buluntular yer alıyor. Restelli, 'Bu saray içerisinde bütün buluntular devlet sistemi, bürokrasi, krallık ve gücü anlatıyor' dedi.
3 Bin Mühür, 250 Memur ve Arşiv Belgeleri
Sarayda yapılan kazılarda, 5 bin 625 yıllık bir tapınakta 250 mühür baskısı bulundu. Ayrıca memur ve işçilere verilen yemeklerin kayıt altına alındığı makbuz niteliğindeki belgeler keşfedildi. Restelli, 'Her odada ne yapıldı, ne kullanıldı hepsini biliyoruz. Bu belgeler sayesinde sarayda 250'den fazla memur ve işçi olduğunu tespit ettik' ifadelerini kullandı.
Askeri Düzenin İlk İzleri
Sarayın diğer bölümlerinde bulunan 2 mızrak ve 9 kılıç, askeri sistemin erken örnekleri olarak değerlendiriliyor. Bu buluntular, Arslantepe'de örgütlü gücün ve merkezi otoritenin varlığını destekleyen önemli arkeolojik kanıtlar arasında yer alıyor.