Altında Rekor Üstüne Rekor! Yatırımcılar Zengin Oldu

Küresel piyasalarda altın fiyatları tarih yazdı. ABD ekonomisinde artan belirsizlikler, Fed'in faiz indirimi politikaları ve jeopolitik risklerin etkisiyle yatırımcılar yeniden güvenli liman olarak altına yöneldi.

Altın Fiyatlarında Tarihi Dönüm Noktası: Çifte Rekor Kırıldı

Küresel piyasalarda altın fiyatları tarih yazdı. ABD ekonomisinde artan belirsizlikler, Fed'in faiz indirimi politikaları ve jeopolitik risklerin etkisiyle yatırımcılar yeniden güvenli liman olarak altına yöneldi. Bu gelişmelerin ardından ons altın tarihinde ilk kez 4000 dolar sınırını aşarken, Türkiye iç piyasasında gram altın 5393 lirayla tüm zamanların zirvesine çıktı. Böylece altın hem küresel hem yerel düzeyde aynı anda çifte rekor kırdı.
Sabah saatlerinde Asya piyasalarında ons başına 4021,19 dolara kadar yükselen altın, bir süre bu seviyelerde işlem görmeye devam etti. Gram altın ise yurt içinde rekor seviyeye ulaşarak 5390 lira bandında seyrini sürdürdü. Uzmanlara göre, bu yükseliş sadece kısa vadeli bir hareket değil; küresel ekonomik dengesizliklerin yansıması olarak değerlendiriliyor.

Gram Altın 5393 Lirayla Zirveye Oturdu

Küresel altın piyasasındaki hareketlilik, Türkiye'deki yatırımcılara da doğrudan yansıdı. Serbest piyasada gram altın sabah saatlerinde 5393 lirayı görerek tarihi zirvesine ulaştı. Şu sıralarda yüzde 0,93 oranında primle 5390 lira civarında işlem görmeye devam ediyor. Çeyrek altın 8800 lira seviyelerine çıkarken, Cumhuriyet altını ise 35 bin lirayı aştı.
Piyasa uzmanları, gram altında bu rekor seviyenin yalnızca dolar kurundaki hareketlilikten değil, aynı zamanda küresel ons fiyatındaki istikrarlı yükselişten kaynaklandığını belirtiyor. İç piyasada enflasyon endişeleri ve güvenli yatırım talebi, altın talebini artıran temel unsurlar arasında gösteriliyor.

Küresel Belirsizlikler Altını Yeniden Parlatıyor

2025 yılı finansal piyasalar açısından çalkantılı bir dönem olarak öne çıkarken, altın bu süreçte güvenli liman kimliğini bir kez daha kanıtladı. ABD'nin borç tavanı tartışmaları, küresel ticaret savaşları ve jeopolitik gerilimler yatırımcıları riskten uzaklaştırarak altına yönlendirdi.
Ayrıca, Fed'in faiz indirim sürecine girmesiyle birlikte faiz getirisi olmayan altın yeniden cazip hale geldi. Düşük faiz ortamı, yatırımcıların nakit ve tahvil yerine fiziksel altın veya altın destekli yatırım fonlarını tercih etmesine yol açtı. Özellikle merkez bankalarının rezerv politikalarında altına ağırlık vermesi, bu yükselişi destekleyen en güçlü faktörlerden biri oldu.

Fed'in Politikaları Altını Destekliyor

ABD Merkez Bankası'nın 2026'ya kadar kademeli faiz indirimine gideceği yönündeki beklentiler, altın piyasasında yeni bir ralliye zemin hazırladı. Faiz oranlarındaki düşüş, tahvil getirilerini aşağı çekerken, alternatif yatırım aracı olarak altına ilgiyi artırdı.
Uzmanlara göre, faiz indirimi süreci devam ettiği sürece altının yukarı yönlü ivmesi korunacak. Son verilere göre, Eylül ayında altın destekli borsa yatırım fonlarına (ETF) son üç yılın en büyük para girişi gerçekleşti. Bu durum, yatırımcıların uzun vadeli güven arayışını açıkça ortaya koyuyor.

Analistlerden Dikkat Çeken Açıklamalar

Saxo Capital Markets analisti Charu Chanana, altının 4000 dolar seviyesini aşmasının yalnızca panik alımıyla açıklanamayacağını belirterek, 'Bu yükseliş, yatırımcıların pozisyonlarını yeniden şekillendirmesiyle ilgilidir. Artık altın sadece güvenli liman değil, stratejik bir yatırım aracı olarak da görülüyor' dedi.
UBS analisti Giovanni Staunovo ise yüksek fiyatlara rağmen altın talebinin güçlü kalmasının dikkat çekici olduğunu ifade etti. Staunovo'ya göre, yatırımcılar enflasyonun kalıcı olabileceğini öngörüyor ve bu da altına olan talebi sürdürülebilir kılıyor.

Altın, Hisse Senetlerini Geride Bıraktı

2025 yılı itibarıyla altın, son yüzyılın en güçlü performanslarından birini sergileyerek hisse senetlerini bile geride bıraktı. Yıl başından bu yana ons altındaki yükseliş oranı yüzde 51'i aşarken, aynı dönemde küresel borsa endeksleri ortalama yüzde 18 civarında artış gösterdi. Bu fark, yatırımcıların yeniden değerli metallere yönelmesinin ekonomik temellerini güçlendiriyor.
Ekonomistler, altının bu performansının yalnızca kısa vadeli bir dalgalanma olmadığını, küresel finans sistemindeki güvensizlik ortamının kalıcı bir yansıması olduğunu belirtiyor. Eğer mevcut politik ve ekonomik tablo devam ederse, ons altının 2026 ortasında 4500 dolar seviyesine ulaşabileceği tahmin ediliyor.

Altın Yüzyılın Yatırım Aracı Olmaya Devam Ediyor

Altın, tarihi boyunca ekonomik krizler, savaşlar ve finansal çalkantılar karşısında en güvenilir yatırım aracı olarak öne çıktı. 2025 yılında yaşanan bu çifte rekor, altının hl yatırımcıların en güçlü sığınağı olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Uzmanlar, küresel piyasalarda yaşanacak yeni belirsizliklerin ve faiz politikalarındaki gevşemenin altının değerini daha da artırabileceğini öngörüyor. Özellikle merkez bankalarının rezerv tercihlerinde altına ağırlık vermesi, önümüzdeki dönemde yeni rekorların kapısını aralayabilir.
Altın piyasasında yaşanan bu tarihi yükseliş, finansal tarihe 'yüzyılın altın rallisi' olarak geçmeye aday görünüyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

Bakmadan Geçme