21 Kasım Cuma Hutbesinde Mesaj Net: Şiddetin İlacı Merhamet Eğitimi

Diyanet İşleri Başkanlığı, 21 Kasım 2025 tarihli Cuma hutbesini yayımladı. Bu haftanın hutbesi, toplumda giderek artan şiddet olaylarına karşı 'Merhamet Eğitimi' temasını işleyerek dikkat çekici uyarılar içeriyor. Camilerde okunacak hutbede insan kıymeti, şefkat anlayışı ve aile içinden başlayarak topluma yayılan bir merhamet kültürünün önemi vurgulanıyor.

İnsanın Değeri ve Şiddete Karşı Temel Duruş

Hutbede ilk olarak insanın yaratılmışların en değerlisi olduğu vurgulanıyor. Kadın, erkek, genç, yaşlı ya da çocuk fark etmeksizin her insanın canının dokunulmaz olduğu ifade ediliyor. Şiddetin kaynağı kim olursa olsun veya hangi gerekçeye dayanırsa dayansın kabul edilemeyeceği belirtiliyor. Aile içinde, sosyal hayatta ya da dijital mecralarda hiçbir bireyin sözüyle, davranışıyla veya tutumuyla başkasına zarar veremeyeceği hatırlatılıyor. Ayrıca bir Müslümanın, elinden ve dilinden insanların güvende olduğu kişi olması gerektiği aktarılıyor.

Toplumda Artan Şiddet: Yeni Nesil Tehlikelere Dikkat

Hutbede son yıllarda yaygınlaşan akran zorbalığı, sosyal medya kavgaları ve trafikteki öfke patlamaları bir kez daha gündeme getiriliyor. Özellikle alkol, uyuşturucu, kumar ve dijital bağımlılıklar gibi zararlı alışkanlıkların bireyleri şiddete sürüklediği ifade ediliyor. Şiddetin hiçbir sorunu çözemeyeceği, aksine toplumu çökerttiği ve insanları birbirinden uzaklaştırdığı belirtiliyor. Sevgili Peygamberimizin hayatında en küçük şiddet izine rastlanmadığı vurgulanırken, dünyada zulmedenlerin ahirette en ağır azapla karşılaşacağına dair uyarılar hatırlatılıyor.

Merhamet Eğitimi: Çözümün Temel Adresi Aile

Hutbenin en önemli bölümlerinden biri, şiddetin panzehrinin merhamet eğitimi olduğu yönündeki mesaj. Çocukların şefkati, iyiliği ve saygıyı ilk olarak aile ortamında öğrendiği belirtiliyor. Anne ve babalara, çocukların kalplerine dokunmaları, onlara hikmet dolu öğütlerle yaklaşmaları ve onları hem Rabbine bağlı hem de çevresine faydalı birer birey olarak yetiştirme sorumluluğu hatırlatılıyor. Sevgiyle büyüyen her çocuğun toplum için bir umut ışığı olduğu ifade ediliyor.

Aile ortamında başlayan bu merhamet ikliminin, çocuğun kişiliğine yön veren öğretmenlerle devam ettiği vurgulanıyor. Öğretmenlerin bilgisiyle, duruşuyla ve merhametiyle rol model olduğu, öğrencilerin karakter gelişiminde büyük pay sahibi oldukları anlatılıyor. Bilgisiyle amel eden öğretmenin, yetiştirdiği her bir insanın iyiliğinden pay aldığına dair müjdeler hutbede özel bir yer buluyor.

Evlerde, Okullarda ve Gönüllerde Şefkat İklimi Oluşturma Çağrısı

Hutbenin bir diğer mesajı ise şiddetin gölgesini günlük hayatın her alanından uzaklaştırma çağrısı. Evlerde merhametin, anlayışın ve sabrın hkim olması gerektiği belirtiliyor. İnsanların öfkeye kapılmadan, kırıcı davranışlar sergilemeden önce merhameti hatırlamalarının önemine dikkat çekiliyor. Çocukların kalplerine ekilen sevgi tohumlarının geleceğin huzurlu toplumunu oluşturacağı ifade ediliyor.

Özellikle ailede söylenen güzel bir sözün, çocuğun zihninde ve gönlünde derin izler bırakabileceği aktarılıyor. Merhametin sadece duygusal bir yaklaşım değil, toplumu güçlendiren bir değer olduğu vurgulanıyor. Bu nedenle herkesin evlerinde, iş yerlerinde ve sosyal çevrelerinde şefkati yaşam biçimi haline getirmesi gerektiği belirtiliyor.

Merhamet Yolunda Rehber Olanlara Teşekkür

Hutbenin sonunda merhamet eğitiminde emeği olan anne-babalar, öğretmenler, din görevlileri ve Kur'an eğitimcilerine özel bir teşekkür yer alıyor. Sevgi ve şefkatle yetişen her bireyin toplumun geleceğine dikilmiş bir fidan olarak kabul edildiği ifade ediliyor. Hutbe, insanlara merhamet etmeyene Allah'ın da merhamet etmeyeceğine dair hatırlatma ile son buluyor.

21 Kasım tarihli hutbe, hem bireysel hem toplumsal anlamda şiddetin karşısına şefkati koyarak güçlü bir mesaj verirken, aileden başlayarak toplumun tüm katmanlarına yayılan bir merhamet eğitimine dikkat çekiyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım