Altın Sevdası Bitmiyor: Çin, Hazineyi Adeta 'Parlatıyor'
Çin Merkez Bankası (PBOC), altın rezervlerini artırmaya yönelik istikrarlı adımlarını 2025 yılı Eylül ayında da sürdürdü. Resmî veriler, Çin'in üst üste 11. ayda da altın stoklarını büyüttüğünü ortaya koydu. Bu durum, ülkenin küresel finans piyasalarındaki pozisyonunu güçlendirme stratejisinin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Altın Rezervlerinde Yeni Bir Rekor Daha
PBOC verilerine göre Çin’in resmi altın rezervleri, Ağustos ayı sonunda 74,02 milyon ons seviyesindeyken Eylül ayı sonunda 74,06 milyon fine troy ons düzeyine yükseldi. Bu artış miktar olarak küçük görünse de, uzun vadede sürdürülen düzenli alımların Çin’in rezerv yönetimi açısından önemli bir stratejiyi işaret ettiğine dikkat çekiliyor.
Altın rezervlerinin parasal karşılığı da yükseliş gösterdi. Ağustos sonunda 253,84 milyar dolar olan rezerv değeri, Eylül sonunda 283,29 milyar dolara ulaştı. Bu yükseliş, hem altın fiyatlarındaki artıştan hem de PBOC’un yaptığı yeni alımlardan kaynaklandı. Uzmanlara göre Çin, bu hamleleriyle hem ekonomik güvenlik kalkanını güçlendiriyor hem de döviz rezervlerinin çeşitliliğini artırarak dolar bağımlılığını azaltmayı hedefliyor.
Dolar Bağımlılığını Azaltma Stratejisi Devam Ediyor
Küresel ekonomik dengelerde yaşanan değişimler, birçok ülkeyi rezerv stratejilerini gözden geçirmeye yönlendiriyor. Çin de bu noktada önemli adımlar atıyor. Altın alımlarının arkasında yatan temel nedenlerden biri, ülkenin Amerikan dolarına olan bağımlılığını azaltma isteği.
Bağımsız analist Ross Norman, yaptığı değerlendirmede, Çin’in bu stratejisinin oldukça kararlı bir şekilde ilerlediğini vurguladı. Norman, “Bu rakamlar, Çin’in dolardan arınma politikasında ne kadar net bir yön izlediğini gösteriyor. Alımların miktarı büyük olmasa bile bu eğilim piyasada güven yaratıyor. Yatırımcılar, ETF fonları ve finansal kurumlar için bu gelişmeler, altının değer kazanmaya devam edeceği mesajını veriyor” ifadelerini kullandı.
Çin’in bu yaklaşımı, küresel rezerv sisteminde altının önemini yeniden ön plana çıkarıyor. ABD dolarının son yıllarda yaşadığı dalgalanmalar, birçok ülkeyi rezerv politikalarını çeşitlendirmeye ve daha güvenli varlıklara yönelmeye itmiş durumda.
Altın Alımlarına Ara Verilmişti, Yeniden Başladı
Çin Merkez Bankası, 2024 yılının Mayıs ayında 18 ay süren düzenli altın alım sürecine kısa bir ara vermişti. Ancak aynı yılın Kasım ayında yeniden alımlara başlaması, bu stratejiden vazgeçilmediğini net bir şekilde göstermişti.
Bu yeniden başlama kararı, Çin’in orta ve uzun vadeli ekonomik planlarında altının önemli bir yer tuttuğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, Çin’in bu politikayı sadece ekonomik değil, jeopolitik nedenlerle de yürüttüğünü belirtiyor. Artan jeopolitik gerilimler, dolar rezervlerine olan güvenin sarsılması ve finansal sistemde yaşanan kırılganlıklar, ülkeleri daha sağlam temellere sahip varlıklara yöneltiyor.
Küresel Piyasalarda Çin Etkisi Artıyor
Çin’in düzenli altın alımları, sadece ülke ekonomisini değil, aynı zamanda küresel altın piyasalarını da etkiliyor. Rezervlerin sürekli artırılması, piyasalarda talep yönlü bir baskı oluşturarak altın fiyatlarının yukarı yönlü hareketini destekliyor.
Çin, dünyanın en büyük altın üreticilerinden biri olmasının yanı sıra en büyük altın ithalatçılarından biri konumunda. Bu da ülkenin hem üretim hem de tüketim ayağında piyasalar üzerinde güçlü bir etkiye sahip olmasını sağlıyor. Uzmanlara göre Çin’in altın yatırımlarını artırmaya devam etmesi, uzun vadede uluslararası finans sisteminde dengeleri değiştirebilecek bir gelişme olarak görülüyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme
