Altın Fiyatları Rekor Üstüne Rekor Kırıyor!
16 Ekim 2025 sabahı itibarıyla uluslararası altın fiyatları rekor seviyeye ulaşırken, Türkiye'de gram altın da tüm zamanların en yüksek değerini gördü.
Küresel Belirsizlik Altın Talebini Artırdı
Son haftalarda dünya ekonomisinde artan belirsizlikler, yatırımcıları yeniden altına yöneltti. ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret anlaşmazlıkları, küresel tedarik zincirlerini tehdit ederken piyasalarda risk algısı yükseldi. Bunun yanı sıra ABD federal hükümetinin kapanma olasılığı, yatırımcıların güvenli liman arayışını daha da güçlendirdi.
Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı, yüzde 0,8 oranında artarak 4.242 dolar seviyesine çıkarak tüm zamanların en yüksek noktasını gördü. ABD altın vadeli işlemleri de aynı paralelde yükseliş göstererek 4.253,70 dolara ulaştı. Bu rakam, altının sadece haftalık değil, aylık bazda da rekor tazelediğini ortaya koydu.
Ekonomistler, bu yükselişin kısa vadede durulmayacağını, jeopolitik gerilimlerin ve merkez bankalarının faiz politikalarındaki belirsizliklerin altın üzerindeki baskıyı azaltacağını vurguluyor.
Gram Altın Türkiye’de Zirveye Çıktı
Uluslararası piyasalardaki yükseliş, iç piyasaya da doğrudan yansıdı. Türkiye’de gram altın, ons altındaki güçlü yükselişin etkisiyle 5 bin 700 lira seviyesini aşarak yeni bir rekora imza attı. Sabah saatlerinde gram altının fiyatı yüzde 0,7’lik artışla tarihi zirveye ulaştı.
Kuyumculuk sektöründe işlem hacmi artarken, vatandaşların altın talebinde belirgin bir artış gözlendi. Özellikle son dönemde hem düğün sezonunun devam etmesi hem de yatırımcıların dolar ve borsa yerine altına yönelmesi, fiyatlardaki artışı destekledi.
Uzmanlar, gram altındaki yükselişin kısa vadede devam edebileceğini belirtiyor. Ancak olası bir Fed faiz indirimi veya küresel diplomatik yumuşama durumunda, altın fiyatlarının bir miktar gerileyebileceği öngörülüyor.
ABD-Çin Ticaret Gerilimi Yeni Boyut Kazandı
ABD ile Çin arasındaki ekonomik gerilim, piyasalar üzerindeki baskının en önemli nedeni olarak öne çıkıyor. Çin’in nadir toprak elementleri ihracatına yönelik kısıtlamaları genişletmesi, Washington yönetimi tarafından “küresel tedarik zinciri için tehdit” olarak değerlendirildi.
ABD Hazine Bakanı Bessent, Pekin’e karşı yeni ticaret önlemleri alınabileceğini açıkladı. Bunlar arasında ihracat kontrolleri ve Çin’in Rusya’dan aldığı enerji ürünlerine ek vergiler getirilmesi bulunuyor.
Öte yandan iki ülke, karşılıklı olarak gemilere liman ücretleri uygulamaya başladı. Bu gelişme, ticaretin akışını olumsuz etkileyerek küresel piyasalarda dalgalanmaya yol açtı. ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamaları da gerilimi tırmandırdı. Trump, yaşanan süreci “ticaret savaşı” olarak tanımlayarak piyasadaki tedirginliği artırdı.
Fed’in Faiz Politikası Belirleyici Olacak
Altın fiyatlarındaki yükselişin bir diğer önemli nedeni de ABD Merkez Bankası’nın (Fed) olası faiz indirimi sinyalleri oldu. Son açıklamalarda Fed üyelerinin temkinli tavrı, piyasalar tarafından “gevşeme politikası” olarak algılandı. Bu durum, doların değerini düşürürken altına olan talebi artırdı.
Uzmanlara göre, Fed’in yıl sonuna kadar faiz indirimine gitmesi, altının ons fiyatını 4.300 doların da üzerine taşıyabilir. Özellikle ABD ekonomisinde yavaşlama sinyalleri, bu senaryoyu güçlendiriyor.
Ekonomik belirsizliklerin sürdüğü bu dönemde yatırımcılar, altını sadece güvenli liman olarak değil, aynı zamanda enflasyona karşı koruma aracı olarak da değerlendiriyor. Bu nedenle, altındaki yükselişin kısa sürede durması beklenmiyor.
Küresel Piyasalarda Dalgalanma Devam Ediyor
Altının rekor tazelemesiyle birlikte borsalarda düşüş eğilimi gözleniyor. Yatırımcılar riskli varlıklardan çıkarak daha güvenli araçlara yönelirken, petrol fiyatlarında da gerileme yaşandı. Analistler, ABD-Çin geriliminin kısa vadede çözüme kavuşmaması halinde piyasalardaki dalgalanmanın devam edeceğini öngörüyor.
Bu tablo, küresel ekonominin kırılgan yapısını bir kez daha gözler önüne serdi. Altın, yeniden yatırımcıların gözdesi haline gelirken, piyasalar “ticaret savaşları” ve “faiz belirsizlikleri” arasında yön arayışını sürdürüyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme