Akıllı Lenslerle Gözlük Dönemi Sona mı Eriyor?
Göz sağlığı alanında son yıllarda büyük bir devrim olarak görülen 'akıllı lensler', hem katarakt tedavisinde hem de gözlükten kurtulmak isteyen kişilerde umut verici sonuçlar ortaya koyuyor.
Akıllı Lensler Nasıl Çalışıyor?
Liv Hospital Samsun Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Serdar İlgüy, akıllı lenslerin göz içi merceği olarak tasarlandığını ve özellikle katarakt hastalarında büyük kolaylık sağladığını belirtiyor. Katarakt ameliyatlarında gözdeki bulanık doğal mercek alınarak yerine yapay bir lens yerleştiriliyor. Bu noktada tercih edilen “akıllı lensler”, klasik merceklerden farklı olarak birden fazla odak noktasına sahip olduğu için kişiye hem uzak hem yakın hem de ara mesafelerde net görüş sağlıyor.
Dr. İlgüy, bu teknolojinin özellikle 40 yaş üzerindeki bireyler için gözlük ihtiyacını ortadan kaldırabildiğini ifade ediyor. Böylece hastalar hem televizyon izlerken hem kitap okurken hem de bilgisayar kullanırken ek bir gözlüğe ihtiyaç duymadan net görüş elde edebiliyor.
Katarakt Tedavisinde Devrim Niteliğinde Bir Adım
Katarakt, yaşla birlikte göz merceğinin saydamlığını kaybetmesi sonucu ortaya çıkan ve görme kalitesini ciddi şekilde düşüren bir rahatsızlık. Uzun yıllar boyunca katarakt ameliyatları yalnızca bulanıklığı gidermeyi amaçlarken, akıllı lens teknolojisiyle birlikte bu operasyonlar aynı zamanda çoklu görme bozukluklarını da düzeltebilir hale geldi.
Dr. İlgüy, “Akıllı lens uygulamaları sayesinde hastalar, hem katarakt sorunundan kurtuluyor hem de ömür boyu gözlük kullanma zorunluluğundan uzaklaşıyor. Bu yöntem, tek bir işlemle hem tedavi hem de konfor sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
Uzmanlara göre akıllı lensler, görme kalitesini artırırken yaşam konforunu da ciddi ölçüde yükseltiyor. Özellikle hem uzak hem de yakın görme problemi yaşayan bireylerde bu yöntem oldukça başarılı sonuçlar veriyor.
Herkes İçin Uygun Değil
Her ne kadar akıllı lensler son dönemin en çok tercih edilen görme çözümlerinden biri olsa da, her hastanın bu uygulamaya uygun olmadığı belirtiliyor. Kornea yapısı, göz tansiyonu, retina sağlığı ve gözdeki mevcut hastalıklar, akıllı lens uygulamasında dikkatle değerlendirilmesi gereken faktörler arasında yer alıyor.
Opr. Dr. Serdar İlgüy, “Bazı hastalarda gece görüşünde parlama veya halo etkisi gibi şikayetler görülebiliyor. Bu nedenle detaylı bir ön muayene yapılmadan akıllı lens kararı verilmemeli.” diyerek uyarıda bulundu. Ayrıca, daha önce göz ameliyatı geçirmiş veya diyabet gibi sistemik rahatsızlıkları bulunan kişilerin de bu tedavi yöntemi için dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Gözlük Döneminin Sonu mu Geliyor?
Akıllı lensler sayesinde birçok hasta artık günlük yaşamında gözlük veya kontakt lens kullanmadan net görüşe kavuşabiliyor. Ancak uzmanlar, “tamamen gözlüksüz bir hayat” vaadinin her zaman mümkün olmadığını ifade ediyor. Bazı özel durumlarda, özellikle düşük ışık koşullarında veya uzun okuma seanslarında hastaların ince numaralı gözlük desteğine hâlâ ihtiyaç duyabileceği belirtiliyor.
Bununla birlikte, teknoloji her geçen yıl gelişiyor ve yeni nesil trifokal lensler sayesinde bu ihtiyaç minimuma indiriliyor. Göz hekimleri, doğru hasta seçimi ve uygun cerrahi teknikle uygulandığında akıllı lenslerin uzun yıllar konforlu ve kalıcı bir çözüm sunduğuna dikkat çekiyor.
Görme Teknolojisinde Yeni Bir Çağ Başlıyor
Akıllı lens uygulamaları, yalnızca bir tedavi yöntemi değil, aynı zamanda görme teknolojilerinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Türkiye’de de her geçen yıl daha fazla hasta bu yöntemi tercih ediyor. Uzmanlar, göz sağlığı kontrollerinin düzenli yapılmasının ve hastaların bireysel ihtiyaçlarına göre yönlendirilmesinin önemine vurgu yapıyor.
Gözlük ve kontakt lens bağımlılığını azaltan bu yenilikçi yöntem, gelecekte milyonlarca insanın yaşam kalitesini artıracak bir devrim olarak görülüyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme