ABD'den Gazze İçin Kritik Türkiye Planı: Türk Askeri Uluslararası Güçte Yer Alabilir

Washington yönetiminden Gazze’ye uluslararası güç planı

Orta Doğu’da gerginliğin sürdüğü bir dönemde, Amerika Birleşik Devletleri’nin Gazze Şeridi için yeni bir adım hazırlığında olduğu ortaya çıktı. ABD’nin, Gazze’ye önümüzdeki haftalarda uluslararası bir istikrar gücü konuşlandırılması yönünde plan hazırladığı, bu süreçte Türkiye’nin aktif rol almasının istendiği bildirildi.
İsrail’in Kanal 12 televizyonunda yer alan ve üst düzey ABD’li yetkililere dayandırılan habere göre Washington yönetimi, İsrail ve bazı Müslüman ülkelerle bu konuda yoğun ve hassas görüşmeler yürütüyor. Görüşmelerin odağında, savaş sonrası Gazze’de güvenliğin sağlanması ve bölgede kalıcı istikrarın oluşturulması hedefi bulunuyor.

Türkiye’nin sürece dahil edilmesi gündemde

ABD kaynaklarına göre, Türkiye, Mısır, Endonezya ve Azerbaycan Gazze’ye asker göndermeye hazır ülkeler arasında yer alıyor. Ancak planın detaylarının hâlâ netleşmediği, bazı ülkelerin bölgedeki karmaşık siyasi denge nedeniyle temkinli davrandığı belirtiliyor.
Ankara yönetiminin, Gazze’de istikrarın sağlanması adına uluslararası güce katkı sağlamaya hazır olduğu ifade edilirken, İsrail tarafının bu fikre sıcak bakmadığı vurgulandı. İsrail hükümetinin, Türk askerinin Gazze’ye konuşlanmasına karşı çıktığı, buna rağmen ABD’nin Türkiye, Katar ve Mısır’ın sürece dahil olmasında ısrarcı olduğu kaydedildi.
ABD’li bir yetkili, “Türkler Gazze’de yürütülen diplomatik temaslarda büyük rol oynadı. Ancak Netanyahu’nun Türkiye’ye yönelik sert açıklamaları sürece zarar verdi” diyerek iki ülke arasındaki gerilimin, diplomatik ilerlemeyi yavaşlattığını ifade etti.

Trump yönetimi süreci hızlandırmak istiyor

Haberde, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Başkan Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Trump’ın damadı Jared Kushner’in kısa süre önce İsrail’e giderek bu konuyu görüştüğü belirtildi.
Ziyaretin ana gündemini Gazze’ye konuşlandırılacak uluslararası istikrar gücü oluşturdu. ABD yönetimi, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve bölgede yeniden çatışma riskinin önlenmesi için bu gücün gerekliliğine dikkat çekti.
Yetkililere göre Trump yönetimi, savaşın yeniden başlamasına izin vermemekte kararlı, ancak bu adımı atarken süreci “aceleye getirmeden” ve “diplomatik dengeyi koruyarak” ilerletmek istiyor.

İsrail tarafında endişe ve şüphe hâkim

Kanal 12’nin aktardığına göre, İsrail hükümeti ABD’nin planına mesafeli yaklaşıyor. Üst düzey bir Amerikalı yetkili, “İsrailliler gergin ve şüpheci. Çünkü artık süreci tam anlamıyla kontrol edemiyorlar ve ellerinde güçlü bir koz kalmadı,” ifadelerini kullandı.
İsrail’in, Hamas’ın tamamen silah bırakmayacağı yönündeki inancını koruduğu ve bu nedenle ateşkesin kırılgan bir zeminde ilerlediği belirtiliyor. Tel Aviv yönetimi, dış müdahalelerin kendi güvenlik kontrolünü zayıflatabileceğinden endişe ediyor.
Washington ise bu kaygılara rağmen, uluslararası gücün bölgede sivillerin korunması, yeniden yapılanmanın sağlanması ve siyasi istikrarın tesis edilmesi açısından kritik bir rol oynayacağını savunuyor.

Ateşkes süreci ve yeni gerilim riski

ABD Başkanı Donald Trump, 9 Ekim’de Mısır’da yürütülen müzakerelerde, İsrail ile Hamas arasında ateşkes planının ilk aşamasının onaylandığını duyurmuştu. Mısır’ın arabuluculuğunda imzalanan anlaşma, İsrail hükümetinin onayıyla 10 Ekim’de yürürlüğe girdi.
Anlaşma kapsamında İsrail ordusu, “Sarı Hat” olarak bilinen güvenlik sınırına çekilmiş ve Gazze’de ateşkesin uygulamaya geçtiği açıklanmıştı. Ancak kısa süre sonra bölgede tansiyon yeniden yükseldi. İsrail ordusu, Hamas’ın ateşkesi ihlal ettiğini öne sürerek 19 ve 28 Ekim tarihlerinde yoğun hava saldırıları düzenledi.
Bu saldırılar, ateşkesin kırılgan yapısını bir kez daha gözler önüne serdi. ABD’nin planladığı uluslararası güç misyonunun da bu tür ihlalleri engellemek ve taraflar arasında tampon bir yapı kurmak amacı taşıdığı belirtiliyor.

Gazze’nin geleceğinde Türkiye faktörü

Diplomatik çevrelere göre Türkiye’nin olası bir uluslararası güçte yer alması, hem bölgesel meşruiyet hem de Müslüman ülkeler arasında denge unsuru açısından büyük önem taşıyor. Ankara, daha önce de Gazze’deki insani yardımlar ve ateşkes süreçlerinde aktif rol oynamıştı.
ABD’nin, İsrail’in çekincelerine rağmen Türkiye’yi sürece dahil etmek istemesi, Washington’ın bölgesel diplomasi stratejisinde Ankara’ya duyduğu güveni de gösteriyor. Uzmanlar, Türkiye’nin Gazze’de yer almasının hem barış sürecine katkı sağlayabileceğini hem de bölgedeki dengeleri değiştirebileceğini değerlendiriyor.

Gazze’deki ateşkesin kalıcılığının, bu planın uygulanışına ve bölgedeki ülkelerin iş birliği kapasitesine bağlı olduğu ifade ediliyor. ABD’nin uluslararası istikrar gücü girişimi, Orta Doğu’daki yeni diplomatik dönemin en kritik adımlarından biri olarak görülüyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım