AB Ülkeleri Rusya'nın Varlıklarını Dondurma Kararı Aldı!

Avrupa Birliği kurumlarında yapılan son görüşmelerin ardından üye ülkeler, Rusya’ya ait yaklaşık 210 milyar avroluk varlığın süresiz olarak dondurulmasını onayladı. Karar, özellikle Rusya Merkez Bankasının Avrupa’daki finansal hareketliliğini durdurmayı hedefleyen geniş kapsamlı bir önlemler paketi şeklinde açıklandı. AB Konseyinden yapılan bilgilendirmede, söz konusu varlıkların herhangi bir şekilde geri gönderilmesinin yasaklandığı ve bu tedbirin, Birlik ekonomisinin maruz kalabileceği riskleri azaltmak için hızlı bir şekilde devreye alındığı belirtildi. Yetkililer, adım atılmadığı takdirde Rusya’nın dondurulmuş kaynakları savaş finansmanına aktarabileceğini ve bunun da Avrupa ekonomisine ağır yansımaları olacağını ifade etti. Açıklamada, Rusya’nın AB içerisindeki mali etkisinin sürdüğü müddetçe önlemlerin uygulanmaya devam edeceği de vurgulandı.

Varlıkların Hareketsiz Hale Getirilmesinin Gerekçeleri

Alınan kararın arkasında yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda güvenlik boyutunu içeren çok yönlü bir değerlendirme bulunuyor. AB yetkilileri, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının devam ettiği bir dönemde Moskova’nın küresel finans sistemindeki hareket alanını kısıtlamanın zorunlu hale geldiğini belirtiyor. Dondurulan varlıkların geri dönüşünün engellenmesi, Rusya’nın savaş kapasitesini güçlendirebilecek ek fonlara erişimini sınırlama amacı taşıyor. Ayrıca Birliğin mali istikrarını tehdit eden dış kaynaklı baskıların azaltılması hedefleniyor. Uzmanlara göre bu tür ekonomik önlemler, askeri çatışmalar dışında uygulanan en etkili baskı araçları arasında yer alıyor. AB yönetimi, Rusya’nın AB finans sistemi üzerindeki etkisini minimize etmeden bölgede istikrarın korunmasının mümkün olmadığı görüşünde birleşiyor.

Kaja Kallas’ın Açıklamalarının Yansımaları

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, kararın ardından yaptığı değerlendirmede Rusya’nın varlıklarının süresiz olarak ‘hareketsiz’ hale getirildiğini belirtti. Kallas, Rusya’nın Ukrayna’da sebep olduğu yıkımı tazmin etmeden bu devasa meblağın Avrupa topraklarından çıkamayacağını ifade etti. Sözlerinin devamında, Birliğin barış görüşmelerine yönelik tutumunun net olduğuna dikkat çekerek, Moskova’nın diplomatik süreci ciddiye almadığı sürece yaptırımların ve baskı araçlarının genişletileceğini vurguladı. Kallas’ın açıklamaları, AB ülkelerinin ortak kararlılığını yansıtan bir duruş olarak değerlendirilirken, özellikle önümüzdeki hafta Brüksel’de düzenlenecek zirvenin Ukrayna’nın gelecekteki mali ihtiyaçlarını karşılamak açısından kritik öneme sahip olacağına işaret ediliyor. Diplomatik çevrelerde Kallas’ın sözleri, Birliğin Rusya’ya karşı yürüttüğü stratejinin kararlılığını pekiştiren bir mesaj olarak görülüyor.

Süresiz Dondurma Yetkisinin Sağladığı Yeni Zemin

Dondurulan varlıkların her altı ayda bir yenilenmesi gereken oylama sürecinin kaldırılması, AB içinde son dönemde sıkça gündeme gelen veto tartışmalarını da büyük ölçüde devre dışı bırakıyor. Özellikle Macaristan ve Slovakya’nın geçmiş dönemde yaptırım paketlerine yönelik itirazları, Birliğin Rusya politikalarında zaman zaman aksamalara neden olmuştu. Yeni düzenleme ile birlikte bu varlıkların dondurulması süreci artık oy birliği gerektirmeden devam ettirilecek ve böylece olası blokaj riskleri tamamen ortadan kalkacak. Bu durum, AB’nin Rusya’ya karşı toplu hareket kabiliyetini güçlendiriyor ve finansal yaptırımların sürekliliğini garanti altına alıyor. Uzmanlara göre bu adım, Birlik içinde ortak güvenlik anlayışının güçlendiğinin bir göstergesi olarak nitelendiriliyor.

Planlanan Finansal Desteklerin Stratejik Önemi

Brüksel’de 18 Aralık’ta yapılması planlanan AB Liderler Zirvesi’nde, dondurulmuş Rus varlıklarının geleceğine ilişkin kapsamlı değerlendirmeler ele alınacak. Zirvede özellikle Ukrayna’nın mali açıdan ayakta kalabilmesi için uzun vadeli kredi ve destek planlarının masaya yatırılması bekleniyor. AB kaynaklarından sızan bilgilere göre, dondurulan varlıklardan elde edilecek gelirlerin bir bölümü Ukrayna’nın yeniden yapılanmasında kullanılabilir. Avrupa ülkeleri, Rusya’nın saldırılarının sebep olduğu ekonomik ve sosyal tahribatın giderilmesinde daha net bir yol haritası oluşturmayı hedefliyor. Bu yaklaşım, hem Ukrayna’nın direncini artırmayı hem de bölgedeki istikrarsızlığın Avrupa’ya daha fazla yayılmasını önlemeyi amaçlıyor.