700 Yıllık Miras İstanbul'da Buluştu: Mesnevî Yazmaları İlk Kez Aynı Sergide
Şeb-i Arus etkinlikleri kapsamında yüzyılların kültürel birikimini günümüze taşıyan önemli bir sergi İstanbul'da ziyarete açıldı. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan 'Mana ve Nakış: Müzehhep Mesneviler Sergisi', Rami Kütüphanesi'nde sanatseverlerle buluştu.
Dünyada İlk Kez Bu Kadar Çok Mesnevî Nüshası Bir Arada
Açılış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, serginin dünya çapında bir ilke imza attığını vurguladı. Ersoy, bu kadar geniş kapsamlı ve böylesine özel Mesnevî nüshalarının daha önce aynı mekânda bir araya getirilmediğinin altını çizerek serginin taşıdığı değer hakkında bilgi verdi.
Sergide yer alan 70 cilt Mesnevî nüshası, 14. yüzyıldan 19. yüzyıla uzanan bir tarih aralığını kapsıyor. Konya, İstanbul, Şiraz ve Semerkand gibi İslam medeniyetinin önemli merkezlerinde hazırlanmış bu eserler, hem Mevlânâ’nın düşünce dünyasını hem de İslam kitap sanatının ince estetiğini gözler önüne seriyor.
Mevlânâ’nın Evrensel Etkisi Sergiye Yansıtılıyor
Bakan Ersoy, Mevlânâ’nın eserlerinin yalnızca Türk-İslam kültüründe değil, dünya genelinde büyük etkiye sahip olduğunu hatırlatarak Mesnevî’nin tasavvuf düşüncesinin temel kaynaklarından biri olduğunu belirtti. Sergide yer alan her bir yazma nüshanın kendi döneminin sanat anlayışını, dönemin ustalarının sabrını ve emeklerini taşıdığına dikkat çekti.
Bu el yazmaları yalnızca edebi eserler olmanın ötesinde, tarih boyunca ilme, sanata ve estetiğe verilen değerin somut göstergeleri olarak kabul ediliyor. Sergideki eserler, mücellitlerin, hattatların ve müzehhiplerin ustalıklarını da gözler önüne seriyor.
Yazma Eserler Kurumu Dünyanın En Büyük Arşivine Sahip
Bakan Ersoy, Türkiye Yazma Eserler Kurumu’nun 760 bini aşkın yazma ve nadir matbu eseriyle dünyanın en büyük yazma eser kurumlarından biri olduğunu belirtti. Kurumun dijital erişim çalışmaları kapsamında 464 binden fazla eserin dijitalleştirilerek çevrimiçi erişime açıldığını aktaran Ersoy, bu çalışmaların hem araştırmacılar hem de kültüre ilgi duyanlar için büyük bir kolaylık sağladığını söyledi.
Son dönemde Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Hacı Bektaş-ı Veli Dergâhı, İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve Trabzon Yazma Eser Koleksiyonları gibi birçok önemli arşivin dijital ortama taşındığı bilgisi paylaşıldı.
Uluslararası Yazma Eser Sempozyumu AKM’de Yapılacak
Sergiyle eş zamanlı olarak Türkiye’de yazma eser alanındaki uluslararası çalışmalara da hız veriliyor. Bakan Ersoy, 10 Aralık’ta Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenecek “I. Uluslararası Yazma Eser Sempozyumu”nun, 29 ülkeden yaklaşık 200 uzmanı bir araya getireceğini duyurdu.
Sempozyumda yazma eserlerin korunması, restorasyonu, dijitalleştirilmesi ve uluslararası erişimi gibi birçok konu ele alınacak. Ayrıca yeni teknolojilerin, özellikle yapay zekâ uygulamalarının bu alanda nasıl kullanılabileceğine dair değerlendirmeler yapılacak.
Restorasyon Çalışmalarıyla 700 Yıllık Eserlere Yeni Hayat
Rami Kütüphanesi bünyesinde faaliyet gösteren kitap şifahanesi, dünyanın en büyük yazma eser restorasyon laboratuvarlarından biri olarak dikkat çekiyor. Burada bugüne kadar 4 bini aşkın eserin profesyonel şekilde restore edildiği açıklandı.
Bir yazmanın bazen bir yıldan uzun süre süren titiz bir çalışmayla yenilendiğini belirten Ersoy, yalnızca son altı ayda 40 bin eserin durum tespitinin yapıldığını, 28 bin eserin temizlendiğini ve 205 eserin bilimsel analizden geçirildiğini söyledi.
Sergi Kültürel Mirasın Dinamik Bir Temsilcisi
Bakan Ersoy, açılışın ardından beraberindeki heyetle sergiyi gezerek nadide eserleri yakından inceledi. Sergi, Mevlânâ’nın düşünce dünyasını ve İslam medeniyetinin yüzyıllar boyunca gelişen sanat anlayışını aynı mekânda buluşturması bakımından önemli bir kültürel buluşma noktası olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen yazma eser sergilerinin devam edeceğini belirten Bakan Ersoy, bu çalışmaların kültür mirasının toplumla buluşturulması açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. “Mana ve Nakış: Müzehhep Mesneviler Sergisi”, hem sanatsal hem de manevi yönüyle ziyaretçilerine derin bir tarihi yolculuk sunuyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme