2025'te ABD Enerji Sektörüne Rüzgâr ve Güneş Damgasını Vurdu

Güneş Enerjisi Liderliği Ele Geçirdi

FERC’in ayrıntılı analizine göre, güneş enerjisi 2025’in ilk yedi ayında kurulan yeni kapasitenin yüzde 74’ünü tek başına karşıladı. Özellikle Temmuz ayında yaşanan artış dikkat çekiciydi; bu ayda eklenen kapasitenin yüzde 96’sı güneş enerjisinden elde edildi.

Temmuz 2025 itibarıyla güneş enerjisinin ABD elektrik şebekesindeki toplam kurulu kapasitedeki payı yüzde 11,42’ye ulaştı. Rüzgâr enerjisi ise yüzde 11,81 ile güneşi çok yakından takip etti. İki kaynak bir araya geldiğinde, ABD’nin toplam enerji kapasitesinin yüzde 23’ünden fazlasını oluşturdu. Küçük ölçekli güneş sistemleri de eklendiğinde bu oran dörtte bir seviyesini aştı.

Bu tablo, güneşin yalnızca yeni yatırımlarda değil, toplam enerji karışımındaki rolünde de hızla büyüdüğünü gösteriyor. ABD genelinde çatı tipi güneş sistemleri ve büyük ölçekli güneş tarlalarının artışı, bu dönüşümün en önemli itici gücü olarak öne çıkıyor.

Rüzgâr Enerjisi Doğal Gazı Geride Bıraktı

2025’in ilk yedi ayında rüzgâr enerjisinden elde edilen yeni kapasite 3.288 megavat (MW) olarak kaydedildi. Bu rakam, aynı dönemde 2.207 MW olan doğal gaz kapasite artışını geride bıraktı. Rüzgâr böylece yeni yatırımlar açısından ABD enerji piyasasında doğal gazın önüne geçti.

Hidroelektrik kaynaklardan sadece 4 MW, biyokütleden ise 3 MW ek kapasite sağlanabildi. Bu da hidroelektrik ve biyokütlenin yeni yatırımlar açısından artık sınırlı bir büyüme alanına sahip olduğunu gösteriyor. Doğal gazın payı yüzde 10,2’de kalırken kömür, petrol ve atık ısı kaynaklı yatırımlar oldukça düşük seviyelerde gerçekleşti.

Bu gelişmeler, ABD’nin enerji üretiminde yenilenebilir kaynaklara yönelimin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Uzmanlar, rüzgârın özellikle Orta Batı eyaletlerinde yeni projelerle daha da güçleneceğini belirtiyor.

Toplam Kapasitede Yenilenebilir Enerji Payı Artıyor

FERC verilerine göre yenilenebilir enerji kaynakları, şu anda ABD’deki kamu hizmeti ölçeğindeki elektrik üretim kapasitesinin yüzde 32,22’sini oluşturuyor. Çatı tipi güneş sistemleri ve küçük ölçekli diğer güneş uygulamaları da dahil edildiğinde bu oran üçte birin üzerine çıkıyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam kapasitedeki payı, yalnızca yeni yatırımların değil, aynı zamanda eski fosil yakıtlı santrallerin devre dışı bırakılmasının da etkisiyle sürekli artıyor. Özellikle kömür santrallerinin kapanması ve doğal gaz yatırımlarının sınırlı kalması, bu dönüşümü hızlandıran önemli faktörler arasında gösteriliyor.

Geleceğin Enerji Haritasında Güneş Başrolde

FERC’in 2025–2028 dönemini kapsayan projeksiyonlarına göre, önümüzdeki üç yılda ABD enerji sektöründe güneş enerjisi belirleyici rol oynamaya devam edecek. Bu dönemde güneşten 92.631 MW net kapasite artışı bekleniyor. Rüzgârın katkısının 22.528 MW civarında olacağı öngörülüyor. Hidroelektrik için 579 MW, jeotermal için ise 92 MW ek kapasite tahmini yapılırken, biyokütlede küçük bir gerileme yaşanabileceği belirtiliyor.

2028 yılı ortalarına gelindiğinde güneş enerjisinin, ülkenin toplam elektrik üretim kapasitesinde doğal gazdan sonra ikinci sıraya yerleşmesi bekleniyor. Küçük ölçekli güneş sistemleri de hesaba katıldığında, yenilenebilir kaynakların toplam kapasitede doğal gazı geçerek ABD’nin başlıca enerji kaynağı haline geleceği tahmin ediliyor.

Enerji analistlerine göre bu tablo, ABD’nin sadece üretim kapasitesinde değil, enerji politikalarında da büyük bir dönüşüm sürecine girdiğini gösteriyor. Güneş ve rüzgâr, artık geleceğin değil bugünün enerji liderleri olarak sahnede yerini almış durumda.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım